| Konu: | 2013 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2011 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 44 |
| Tarih: | 18.12.2012 |
BDP GRUBU ADINA HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, bugün ben Faysal Sarıyıldız olarak konuşacağım:
(Hatip tarafından kürsü önüne Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız'ın resmi konuldu)
"Bu, milletin iradesiyle aldığım mazbatam. Şu an Diyarbakır D Tipi Cezaevindeyim. Ben sizi canlı yayından izliyorum, siz benim mavi gözlerimi göremiyorsunuz. Mezopotamya'nın en kadim şehri Cizre'de doğdum. 35 yaşında, 2009 yerel seçimlerinde yüzde 85 rekor oyla Cizre Belediye Başkan Vekilliğine seçildim. Haziran 2009'da tutuklandım, iki ay sonra. 2011 milletvekili seçimlerinde Şırnak ilinden bağımsız aday oldum, sadece Cizre'den ve sadece iki yıl sonra, 39.570 oy aldım yani Cumhurbaşkanı ve Başbakandan en az 2 kat fazla oy aldım bulunduğum yerde ve ben, bu Meclis kürsüsünde tutuklu milletvekilleri ile ilgili görüşülürken, açlık grevlerinde bizimle ilgili sözler söylenirken açlık grevindeydim; ana dil için, tecrit için, çözüm için.
Gerçekliğimi merak ediyorsanız `Medresa Sor', Mir Abdal, Süleymaniye, Şazeh medreselerinde Kürtçe eğitim, Ahmedi Hani `Mem ü Zin', Melaye Cizirî, Fekayi Tayran, Melaye Bate, Mehmet Arif Cizrevî, Mem ü Zin, Cizre Kalesi, Bedirhaniler, Birca Belek, Yafes Köprüsü, Kürt halkının dili, kimliği, kültürü benim özümdür.
Cizre'nin simgesi çift başlı ejderin olduğu Ulu Cami'nin ezan sesleriyle uyanırdım; dört yıla yakındır bu sesleri duymuyorum, kelepçeliyim ve ben, yurttaşlarımızın eşit, özgür olacağına, demokrasinin yerleşeceğine, 21'inci yüzyılda yeni bir sayfa açılabileceğine olan inancımı daha da yitirmiş değilim.
Sayın milletvekilleri, Şırnak ilinden -bütün milletvekilleri- ben, Selma Irmak tutuklandık. Bütün belediye başkanları tutuklandı. 1.000'in üzerinde kişi tutuklandı ve yüzde 80 oy almışlardı buradan, Barış ve Demokrasi Partisinin desteklediği bağımsız adaylar.
Ben, şimdi, buradan sesleniyorum: Vatandaşa tebaayı, demokratik topluma cemaati, Kürtlere Türklüğü, Şafiilere Hanefiliği, Alevilere Sünniliği dayatmaktan, satmaktan, zorla kabul ettirmekten artık vazgeçin. Diyaneti ihanete, demokrasiyi diktatörlüğe çevirmeyin. Siyasal zeminde her itiraz edeni susturmayın, yoksa bir gün siz susarsınız. Sizin Hükûmetiniz de ya değişecek ya çözecek ya da gidecek.
Sayın milletvekilleri, özelleştirmeden, satışlardan, kara paradan, mali aflardan mukataaya, bütçeye geldik. AK PARTİ Kürt sermayesi sayesinde emekledi, Arap sermayesiyle yürüdü, küresel sermaye ile uçmak istiyor. TOKİ inşaat sektöründe yandaş 3-5 şirket, enerji sektöründe 3-5 şirket, finans, bankacılıkta 13-45 şirket. `Haydi yallah, bismillah.' dediniz, sınır tanımadınız.
Osmanlı ne yapıyordu? Hareme, saraya, silaha para lazım; aşar vergisini, gümrükleri, madenleri, Devlet-i Âliye'ye ait kıymetli arazileri, gelir kaynaklarını, madenleri bir bedel karşılığında devrediyordu ele, âleme. İşte, buna mukataa denir.
Özelleştirmede gaza bastınız; 36 kamu şirketi, 81 tesis, işletme sattınız. 36 milyar dolar yetmedi, gözünüz doymadı. Evvelallah Hükûmet bu, ecdattan ilham alarak mukataa bütçesi yaptı. Vatanın zenginliği sanki birilerinin çiftliği, malı, babasının malı gibi gidiyor, satılıyor. Geçen hafta enerji şirketlerini 5 milyara; dün köprüleri, otobanları 5,7 milyara? Şimdi, sıra Millî Piyango, devlet üretme çiftlikleri, şeker fabrikalarında. Okullarda, denizlerde, havada ve karada ne varsa satışa çıkarılmıştır.
Ayarlama, tasarlama, seçim bütçesi bu ve Orta Vadeli Program ile üç seçimin finansı yapılmıştır. Bu savaş bütçesidir. Bu üzerinde konuştuğumuz, görüştüğümüz madde, denetlenemeyen savaş fonlarının, insansız hava araçlarının, silahların maddesidir. Sayıştayın denetleyemediği, Meclisin denetleyemediği, raporlarının verilmediği, neyin alınıp neyin satıldığının bilinmediği bir madde üzerinde şu an konuşuyoruz. Sınır ötesine asker göndermek için en büyük ihraç gücü Sudan'dan Afganistan'a ordu, tezkereler cepte, eller tetikte, El Kaide, El Nusra, dinî radikal silahlı örgütler ülkemizde cirit atıyor, provokasyonlar kol geziyor, silahlarıyla Antalya Rixos Otelde toplanıyor, komşularımıza alenen savaş ilan ediliyor. İçeride, dışarıda seferberlik hâli. Cenazesiz gün yok. Dışarıya asker gönderir Meclisten çıkar karar, dışarıdan asker gelir Hükûmetten çıkar karar ve Patriotlarla beraber Amerika'dan 400, Hollanda'dan 400, Almanya'dan 400 asker bu Meclisin iradesi ve kararı olmadan gelir Türkiye'ye, topraklarınızda oturur, çöker; kumandası da ellerindedir.
Hükûmet karartmış gözünü, hazırlamış vasiyetini, kurmuş planı. Özgürlükse işte cezaevleri! Güvenlikse işte bütçenin yarısı! Paraysa işte İstanbul Finans Merkezi! Fetihse işte Suriye! Savaşsa iste F-35'ler için 16 milyar dolar, Skorskylere 4 milyar dolar, Patriot'sa Patriot, NATO'ysa NATO, ABD'yse ABD, Avrupa Birliğiyse Avrupa Birliği, CIA, FBI, MOSSAD, MİT? Ya Allahu ekber, hücum. Kim tutar sizi? Medya sizin, ferman sizin. Ey muhalefetin vekilleri, engel olan, çomak sokan, hayalleri, rüyaları yıkan, bölen, bölücülük yapan -AKP'ye göre- `hain vatanları', bilmez misiniz ki vatan sadece AKP'nindir, vatansever olan sadece AKP'dir. `Mevzubahis olan vatansa gerisi teferruattır' ya, hayallerine, ufkuna erişemezsiniz!
AKP'nin çılgın projelerine, İstanbul'a kanal, Karadeniz kıyısına, Tuzla'ya yeni İstanbul, Boğaz'a uygarlıklar köprüsü, dev yıldızlı ada, Çamlıca'ya dev cami, Ankara Gölbaşı'na zırt ekokent? Başbakan kükrüyor, camlardan okuyor, canlara okuyor. Diyor ki: Kim demiş bunlar `Zihni Sinir' projeleri diye? Hangi bürokrat, hangi sistem, hangi kanun, hangi mahkeme, hangi siyasetçi bana zincir vuracakmış şaşarım, bendime sığmaz taşarım; ben ki Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, muhteşem on yılın sultanı, emir verdim tebaama, selam olsun Obama. Dedim ki: Yeni kanunlar yapıla, sistem değişe, sultanlık yetmez, başkanlık gele. Ey muhalefet şaşkınları, ey lüzumsuz partiler, Türkçülükse bizde, Kürtçülükse bizde, ırkçılıksa bizde, dincilikse bizde, mezhepçilikse bizde, solculuksa bizde, sağcılıksa bizde, laiklikse bizde, antilaiklikse o da bizde, para bizde, güç de bizde. Ne demiş Mevlana: `Kim olursan ol, gel.' Demokrasi dediniz, muhalefet mi dediniz, bütçeyi denetlemek mi dediniz, onu da biz yaparız. Yalan, talan, para, silah, güç, kudret bizde. İnanmayanı 2 yaşındaki Furkan'ın hıfzettiği Kur'an-ı Kerim çarpsın, fezlekelerimize baksın, feyzalsın. Pişkinlikse pişkinlik, arsızlıksa arsızlık, şımarıklıksa şımarıklık, cüretse cüret? Yüzde 50 oy aldık, millet biziz, bu bütçe bizim. Mağrur olan biz, mağdur olan siz; devleti şirket gibi yönetiriz. Hadi bakayım size iyi seneler." (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.