GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bilim adamlarının konumuna ve özelliklerine ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:114
Tarih:16.07.2020

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Yüce Meclisi saygıyla selamlarım.

Her akşam ana akım medyada gündemi belirleyen konuları tartışmak için pek çok profesörün davet edildiğini görüyoruz. Türkiye'de sadece 10 bin kişiye 4 doktoralı insan düştüğünü düşünürsek bunlar bizim için son derece değerli ve ender olan insan kaynağının bir parçasıdırlar. İktidar partisi AK PARTİ burada bir uyanıklık yaratıyor. Belli başlı 3 TV'de, açık oturumlarda konsept şöyle: Muhalefet ve iktidar görüşlerine sahip yarı yarıya sayıda insanı yayına alıyorlar. Muhalefetten yayına katılanların çoğu milletvekili, genel başkan yardımcısı, genel idare kurulu gibi siyasi kimlik sahipleriyken AK PARTİ görüşünü temsil edenler arasında gazeteciler, profesörler, doçentler gibi akademik unvanlar ve bunlara ilave rektör, rektör yardımcısı, dekan, bölüm başkanı gibi idari unvanları görüyoruz. Dünyanın her yerinde saygın ve prestijli görülen akademisyenlik işi ülkemizde TV'de haber programlarına katılarak yanlı ve bilimsel olmayan görüş bildiren bir avuç akademisyen sebebiyle maalesef bir değer erozyonuna uğramış durumdadır. Kötü tanıtım onların isimlerini, fikirlerini ve mesajlarını tanıtmaktan öte, tüm kredibilitelerini kaybetmelerine sebep olmaktadır.

Peki, bu taraflı ve hatalı yayınların kazananı kimdir? Öncelikle kazananı elbette mevcut Hükûmettir. Çünkü TV'lerde -neredeyse reality showlara benzeyen- kavgalı ve tartışmalı geçen programlar aracılığıyla izleyicide bir kafa karışıklığı yaratılmaktadır. İzleyenler, çoğu zaman, bir profesörden duydukları görüşün bilimsel ya da etik yanını sorgulamadan kabul etmeye yatkındırlar. Amerika'da yapılan araştırmalar gösteriyor ki aşırı politize olan kanalların savundukları politik görüş, izleyicilerin neredeyse tamamını kendine çekiyor. Yalan haberler, dezenformasyon ve alınan akademik destek haberin etkisini artırıyor. Bugün YouTube'da en çok izlenen içerikler: Tartışma programları, birbirlerine giren akademisyenler ve gazetecilerin ateşli kavgalarını içeren kliplerdir. Akademisyenleri bu noktada düşünmeye davet ediyorum: Neyin parçası olmak uğuruna bu şov programlarına katılıyorsunuz, kendinize sorun. Özgür düşüncenin destekçisi olmalısınız.

Bugün dünyanın her yerinde haber, yarattığı sansasyonun boyutu ölçüsünde değerlidir. Bir haber ya da görüş ne kadar çok paylaşılır ve tıklanırsa o kadar kıymetli görülüyor. Bilim adamlarının en büyük idealleri, objektif, tarafsız bilgilerini ve görüşlerini olabildiğince çok insana ulaştırmak olmalıdır, sansasyon değil. Bu neviden bilim adamları uzun vadede geçmişe baktıklarında, bu dönemden geriye sadece YouTube'da kırpılmış videoları kalacaktır. Biz akademisyenleri CV'lerindeki seçkin yayınları ve üniversitedeki saygın konumlarıyla hatırlamak istiyoruz. Akademisyenler ülkenin önemli bir değeridir. Akademisyenlik onlara piyangodan çıkmadı ve bu değerlere sahip olmak da bu etikete sahip olmak da toplumun, milletin onlara fedakârlıkları vardır, onlara fazladan öncelik vermeleri vardır. Onlar bu bilinçle kendi değerlerini bilmelidirler ve milletin kendilerinden ne istediğini bilmelidirler, doğru şeyin ne olduğunu bilmelidirler. Bu düşüncelerle, bu saikle hareket etmelidirler; objektif olmalıdırlar, tarafsız olmalıdırlar. Akademisyenlere kuru kuruya bir fikrin, bir görüşün yandaşı olmak veya onun savunucusu olmak yakışmamaktadır.

Teşekkür eder, saygılar sunarım. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)