| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 114 |
| Tarih: | 16.07.2020 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA FERİDUN BAHŞİ (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; CHP grup önerisi üzerine söz aldım, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Serik Belediyesinde meydana gelen rüşvet olayları, yolsuzluklar uzunca bir süredir kamuoyunda tartışılmaktaydı, hatta bu tartışmaların somutlaşmış hâli, 2018 Sayıştay raporlarında da yer aldı. Sayıştayın 2018 yılı raporunda, Belek ve Kadriye Beach Parklarının, Belediye Meclisi kararıyla bedelsiz ve süresiz olarak SİN-KAR şirketine devredildiği belirtildi. Yereldeyse bu devirden belediye başkanının, daha doğrusu belediyenin 500 bin lira rüşvet aldığı belirtildi. Turizm Bakanlığı da bu bölgedeki ranta müdahale edip başlattığı çevre düzenleme planıyla, halkın denizden yararlanması için ayrılan günübirlik tesis alanlarının büyük bir kısmını turizm tesis alanına dönüştürerek yandaşlarına rant sağlama telaşına düştü.
Hatta konuyla ilgili o tarihte Turizm Bakanının cevaplaması istemiyle verdiğimiz soru önergesine hâlâ cevap verilmedi. Tabii ki diğer kıyı yağmalarıyla ilgili sorduğumuz soru önergelerine de bugüne kadar hiç cevap alamadık.
6 Mayıs günüyse Dışişleri, Turizm Bakanları ve AK PARTİ, MHP milletvekilleri ve yerel yöneticilerinin katıldığı toplantıda, Turizm Bakanının 500 bin lira rüşveti gündeme getirmesine Serik Belediye Başkanı tepki göstermiş, Dışişleri Bakanı da rüşvetin önceki dönemde alındığını beyan etmişti. Serik'in önceki belediye başkanı da AK PARTİ'liydi. Konuyla ilgili bugüne kadar bir dava açıldı mı? Tabii ki hayır. Dava açılmasıyla ilgili bir umudumuz var mı? Elbette hayır. Nasıl olsun ki?
Önceki gün elime Ceyhan Cumhuriyet Savcılığınca düzenlenmiş bir iddianame geçti arkadaşlar. Bu iddianamede, iddianamenin müşteki bölümünde Ömer Çelik "müşteki" olarak gözüküyor ama adının başına "sayın" konmuş: "Sayın Ömer Çelik, Adalet ve Kalkınma Partisi MKYK ve MHK üyesi, parti sözcüsü, Avrupa Birliği eski Bakanı." Şimdi, savcının normal şartlarda burada baba adı ile doğum tarihini yazması lazım, buna yer kalmamış. Şüphelinin ise adının önünde "sayın" yok, sanırım yer kalmamış.
Yirmi beş yılı hâkimlik olmak üzere kırk beş yıllık hukukçuyum. Şimdiye kadar 10 binlerce iddianame inceledim. Hiçbir ismin önünde "sayın" kelimesine rastlamadım. Yargının geldiği son durum bu. Biz, buradan herhangi bir dava açılacağını bekliyor muyuz? Hayır. Adaletin geldiği duruma en son çoklu baroyu da dâhil ettik, adaletten umudu kestik.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)