| Konu: | Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 114 |
| Tarih: | 16.07.2020 |
GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime, dün akşam saatlerinde meydana gelen elim kazada yaşamını yitiren Emniyet görevlilerimize ve çatışmada şehit olan askerlerimize başsağlığı dileyerek başlıyorum.
Evet, teklifin 17'nci maddesiyle ilgili Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum.
Ne getiriyor bu yasa? Yani bu yasanın özü ne? Dün, bütün gün 15 Temmuzla ilgili değerlendirmeleri Türkiye konuştu, televizyonlarda konuşuldu, basında paylaşıldı, biz de bu Parlamentoda ayrıntılı biçimiyle konuşuyoruz.
Sevgili arkadaşlar, Türkiye'de 2016 yılında meydana gelen FETÖ terör örgütünün darbe girişiminden sonra bünyesinde en fazla temizlik yapılmış olan kurum Türk Silahlı Kuvvetleri. Türk Silahlı Kuvvetlerinin personelinin neredeyse yüzde 30'dan fazlasının FETÖ terör örgütüne üyelik ya da ilişkilendirilmesi suretiyle orduyla ilişkisi kesilmiştir. Mesela bu oran, Emniyet teşkilatında yüzde 3,5'lar seviyesindedir. Millî Eğitim Bakanlığını da, Adalet Bakanlığını da incelediğimiz zaman, Türk Silahlı Kuvvetlerindeki bu büyük orandaki terör örgütü temizliğinin ilgili kurumlarda gerçekleşmediğini belirtmek istiyorum.
Şimdi, burada "Silahlı Kuvvetlerin en üst yönetim organı" diye saydığımız Genelkurmay Başkanlığı yeni yasal düzenlemeyle Millî Savunma Bakanlığının altında şekilleniyor ancak gerek 17'nci maddede gerekse 16'ncı maddede Millî Savunma Bakanlığının Genelkurmay Başkanlığının yetki ve sorumluluklarını olabildiğince daralttığını görüyoruz ve bunun, Bakanlığın idari ya da yönetim personeli tarafından, Cumhurbaşkanlığı tarafından atanmış kurullar tarafından denetlenmesini getiriyor.
Şimdi, geçtiğimiz günlerde biz Türk Silahlı Kuvvetlerinin en önemli birliği olan Kara Kuvvetleri Komutanlığının iki binden fazla yıl önce kuruluşunu kutladık -iki bin iki yüz yirmi yedi yanılmıyorsam, hata yapabilirim- ama şimdi, bu kadar köklü, Türk milletinin genlerine bu kadar işlemiş olan bir kurumun işleyişiyle ilgili getirilen düzenlemede önemli yanlışlar var. Bunlardan bir tanesi, Cumhurbaşkanlığı ya da Cumhurbaşkanlığı sistemi içinde oluşturulan başkanlıklara siz generallerin ordudan uzaklaştırılmasıyla ilgili yetki veriyorsunuz.
Değerli arkadaşlar, Adaleti siyasallaştırdınız, Millî Eğitimi siyasallaştırdınız, bütün kurumları siyasallaştırdınız. Şimdi, Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun ısrarla ve inatla söylediği bir söz vardır: "Camiye, adliyeye ve orduya siyaseti sokmayacaksınız." Bizim endişemiz, bu maddeyle birlikte sizin tam da ordunun içine siyaseti, yani AK PARTİ siyasetini, yani parti devleti anlayışını sokuyor olmanızdır. (CHP sıralarından alkışlar)
Burada bir yanlıştan mutlaka vazgeçilmesi gerekiyor.
Değerli arkadaşlar; günümüzde Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kuzey Irak'ta, Suriye'de, Akdeniz coğrafyasında yapmış olduğu sınır ötesi operasyonlar gösterdi ki:
1) FETÖ terör örgütünü gerekçe göstererek askerî okullara, yani 13-14 yaşında Anadolu'nun muhtelif köylerinden gelerek Türk Silahlı Kuvvetlerinin eğitim kurumu olan askerî liselere girişin engellenmiş olması Silahlı Kuvvetlerin yönetim anlayışı açısından ciddi yanlışlar doğurmuştur.
2) Türk Silahlı Kuvvetlerinin askerî hastanelerinin Sağlık Bakanlığındaki sıradan hastanelerin içine, il hastanelerinin içine dâhil edilmesiyle Silahlı Kuvvetlerin sağlık hizmetlerinde, özellikle de belli çatışmalarda yaralanan askerlerimiz ya da bombayla, mayına basarak yaralanan askerlerimizin tedavileri konusunda şu duyguyu yerleştirdiniz değerli arkadaşlar: Eskiden Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları bir askerî hastaneye gittiğinde, hangi koşulda girerse girsin şuna inanırdı aileler "Bizim çocuğumuz buradan sağ salim çıkacak." Şimdi artık, yaralı askerlerimizin devlet hastanelerinden sağ çıkabilmesinin moral motivasyonunu ortadan kaldınız. Buradan size tavsiye ediyorum; askerî hastaneler ve askerî liselerle ilgili alınmış olan yanlış karardan hızlı bir biçimde vazgeçilmeli.
Genelkurmay Başkanlığını da gerçekten organ ve kurum olarak itibarsızlaştırma ve değersizleştirme girişimlerine son vermenizi diliyor, teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)