GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İstanbul Milletvekili Mehmet Muş'un yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:114
Tarih:16.07.2020

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Teşekkür ederim.

Ben Rabia Naz Komisyonundaydım ve raporu yazarken en çok dikkatimi çeken şeylerden biri, aslında Türkiye'de yargı mercilerine ya da idareye, kamu mercilerine güvenin ne kadar azalmış olduğuydu. Yani o olay diyelim ki trafik kazası olsun, diyelim ki düşme olsun, diyelim ki itilme olsun, ne olursa olsun insanların kafasındaki yargının "Mutlaka bunda bir karartma vardır." şeklinde olması, bu şüpheyi taşıyor olmaları çok vahim bir şeydi. Bence bütün olaylardan daha vahim olan bu. O yüzden, bir şehirde eğer bir çocuk istismar ediliyorsa oranın mülki idare amiri yani valisi bununla ilgili birazcık bir durmalı, düşünmeli. "Alkollüymüş, çevreyi rahatsız etmiş." lafı kimseyi tatmin edecek bir laf değil. "Biz çocuk haklarından yanayız." demeli, "Biz çocuk istismarına karşıyız." demeli, "Kim bunu yaptıysa bunun peşindeyiz, bunun asla peşini bırakmayız, soruşturuyoruz." demeli ama ne zamanki bir kamu görevlisi karşımıza çıkıyor, oradaki devlet refleksi hemen kamu görevlisini korumak şeklinde oluyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi toparlayın lütfen.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - İşte, bu da insanlarda güvensizlik yaratıyor. Gerçekten artık bundan vazgeçilmesi, bunun kırılması lazım.

Şimdi "'Bir kez oldu, ne olur.' demedi." Bakan diyorsunuz. Dedi ki: "Bu kurumda, Ensar Vakfında bir kez oldu." E, Ensar Vakfı şimdi ne yapıyor? Üstüne şaibe bulaşmış bir vakıf bu ve kalkıyor, bugün de İstanbul Sözleşmesi'yle ilgili türlü spekülasyonlar yapıyor. Şimdi burada da özellikle kadınlar başta olmak üzere şiddete karşı çıkan arkadaşların "Bu sözleşmeyi biz imzaladık, gurur duyuyoruz ve buna ancak kadınlar karar verir." demesi lazım ama sizin her şeye Cumhurbaşkanınız karar veriyor.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Yanlışlarla karıştırmayın.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - O zaman da tabii söyleyecek gerçeklik, söz, hepsi birbirine karışıyor. Ayrıca suç duyurusu...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen sözlerinizi tamamlayın.

Buyurun.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Ayrıca bir milletvekili bu kürsüden konuşuyorsa, aynı şekilde daha önceki milletvekilleri de konuştuğunda dediniz: "Suç duyurusunda bulunsunlar." Resen savcılar dikkate alabilirler. Savcıya evrak götürmeniz gerekmez. Savcılık savcılık olsa -hukukçular bunu bilirler- resen yapabilir bunu. İlla önüne götürmeniz gerekmez. Ayrıca bu dönemde bunun hiç kolay olmadığını, bizim götürdüğümüz her şeyin takipsizlikle sonuçlandığını, bize karşı olan her şeyin de suç ve ceza olduğunu gayet iyi biliyorsunuz. O yüzden, demin, Hüseyin Kaçmaz vekilin söylediği de, benim de dün gördüğüm "tweet"te bu Kadir Ergün adlı -Emniyet asayiş- Jandarmanın: "Daha ergenliğe girmemiş öz kızlarını başlık parası denen bok bir âdetle -affedersiniz- 70'li yaşlara öz kızlarını satan ırk..." lafı ayrımcılıktır, ırkçılıktır ve suçtur. Suç duyurusunda bulunuyorum.