GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:114
Tarih:16.07.2020

BURHANETTİN BULUT (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dün, hain FETÖ darbe girişiminin yıl dönümüydü. Birliğimize, beraberliğimize, demokrasiye yapılan bir müdahaleydi. Bu darbe girişimine ilişkin çokça konuşacağız, bundan sonra da konuşacağız çünkü 15 Temmuz darbe girişiminin siyasi ayağı açığa çıkmadığı müddetçe, bu sis perdesi kalkmadığı müddetçe bu tartışmalar devam edecek. Ama ben bugün daha çok, o gün canları pahasına tankların önüne kendilerini atan "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." şiarıyla şehit ve gazi olanlara ilişkin konuşma yapacağım.

251 vatandaşımız o gün şehit oldu, yüzlerce vatandaşımız da gazi. İktidar, geride kalan şehit yakınlarına ve gazilere ilişkin bir yardım kampanyası başlattı. Biliyorsunuz, Türkiye Cumhuriyeti'nde bu tür dayanışmalar, vefa örnekleri sıkça olur ve o gün de kimileri 5 lira, kimileri 10 lira yardımla 309 milyon TL para toplanmıştı. Bugün, o rakamlara ilişkin çeşitli senaryolar var, 350 milyon kadar olduğuna ilişkin. Bu millî dayanışma kampanyasında toplanan paralar kadar doğal bir şey yok. Ancak, doğal olmayan, anormal olan, aradan dört yıl geçmiş olmasına rağmen bu toplanan paraların ilgili kişilere verilmemiş olması. Yani, yardımı düzenlediğiniz kişilere, bu parayı dört yıldır tutuyorsunuz ve vermiyorsunuz. Vatandaş, o parayı size niye verdi? Çünkü hazinenin parası değil, şehit yakınlarına verelim diye, gazilere verelim diye, onların dertlerine derman olsun diye. Ancak, dört yıldır bu kürsüden ve yazılı önergelerle bu soruldu. Genel Kurul dâhil olmak üzere bu soru genelde geçiştirildi. Biz de bunu sık sık dile getiriyoruz, endişeliyiz çünkü. Çünkü bu iktidarın sicili bu anlamda bozuk, deprem vergisini hiç etmiş. Deprem vergisini bütçeye almışsınız.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Dünyadan haberin yok senin.

BURHANETTİN BULUT (Devamla) - Almadınız mı? İşsizlik Fonu'na hâlâ göz dikiyorsunuz, kıdem tazminatını daha iki gün önce tartıştınız, Merkez Bankasının kefen parasına bile göz diktiniz. Hâl öyle olunca da bu paranın üzerine de yatarsınız diye korkuyoruz. O yüzden de sürekli dile getiriyoruz.

Dün, yine, şehit yakınlarımıza ve gazilerimize başka bir şey daha yapıldı bu konuda, aynı baro başkanlarına yapıldığı gibi. 15 Temmuz Anıtı'na yürümek istediler ancak engellendi, önüne bir polis bariyeri konuldu. Burada dikkat çekmek istediğim konu şu: O anıt, yürümek istedikleri anıt neden dikildi? Bu anıtın dikilmesine vesile olan, bu şehitler, bu gaziler değil mi? Bu şehitlerin yakınları ve gaziler, kendileri için dikilen anıta, kendilerinin canı pahasına verdikleri mücadele sonucu dikilen anıta yürütülmedi. Şehit yakınları ve gaziler, bu konuda polis engeliyle karşılaştı.

Sizin istediğiniz şu, anlıyorum onu, makbul avukatlar istiyorsunuz, makbul emekliler istiyorsunuz, makbul işçiler istiyorsunuz, makbul de gaziler istiyorsunuz; bunu anlıyoruz ama acı olan, bu pandemi döneminde, bu yürütmediğiniz şehit yakınları ve gazilere verdiğiniz para. O parayı da ne diye söylediniz, ne diye ifade ettiniz? "Bin TL yardım yaptık." dediniz. Yardım nasıl yapılır? Kendinden yapılırsa yardım yapılır ama siz şehit yakınlarının ve gazilerin kendi parasını şehit yakınlarına vererek "Yardım yaptık." dediniz. Bin lira verdiğiniz bir parayı yardım olarak ifade ettiniz.

Yine, aynı dönemde, 10 milyona yakın işsizin olduğu bir dönemde, esnafın cumhuriyet tarihinde ilk defa yardım paketine muhtaç olduğu bir dönemde sizler şehit yakınlarına kendi parasını, gazilere kendi parasını vererek "Yardım yaptık." dediniz. Bu da sizin ayıbınız oldu.

Buradan soruyorum size, Meclisin 1'inci partisine özellikle: Şehitlerimizin yakınları ve gazilerimiz, pandemi döneminde parasını tıkır tıkır ödediğiniz sarayın 5 müteahhidinden daha mı değersiz? Yine, bu 5 müteahhide parasını ödüyorsanız, gazilerin hakkını ödemiyorsanız bu, sizin ayıbınız olur. Eğer kasada para yoksa, bu parayı veremiyorsanız dürüstçe söyleyin. Eğer bu parayı bütçede kalem olarak kaydettiyseniz mertçe söyleyin, yeter ki şehit yakınlarını ve gazilerin umutlarını istismar etmeyin.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)