GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:115
Tarih:21.07.2020

BEDRİ SERTER (İzmir) - Sayın Başkanım, öncelikle, yeni görevinizde başarılar diliyorum, çok da yakıştınız oraya. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Sağ olun.

BEDRİ SERTER (Devamla) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; adaletin sadece lafta kaldığı bir Türkiye'de hukuk ve adaletten bahsetmek hakikaten çok zor. Aramızda çok hukukçu milletvekilimiz de var "Adalet mülkün temelidir." sözüyle bu konuşmama başlamak istiyorum. Demek ki adalet olmadan cumhuriyet değerleri ve toplumumuzun temeli yok sayılıyor.

Türkiye'deki adaletin nerelere geldiğini size göstermek maksadıyla biraz geçmişe uzanarak bir zincir oluşturmaya çalıştım ama acı. 27 Mayıs 1960'tan başlayalım: Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhuriyet kurulduktan sonraki ilk darbesi, sizlere soruyorum, adaletli miydi? Seçilmiş insanları darbeyle iktidardan indirip yargılayan o günün ordu mensuplarının verdikleri idam fermanlarını soruyorum, adalet bunun neresindedir?

12 Mart 1971: Türk Silahlı Kuvvetlerinin yurdun savunması görevini bırakıp memleketin idaresine el atması ve devamında 12 Mart Muhtırası'nın radyolarda askerlerce okunması doğru muydu? Soruyorum: Adalet bunun neresinde? Bu darbe üzerinden bir yıl iki ay geçtikten sonra birçok olayın faturasını askerî mahkeme 20'li yaşlarda 3 gencimizin idam fermanını imzalayarak kesti. Soruyorum: Adalet bunun neresinde?

Gelelim 12 Eylül 1980'e: Kenan Evren ve şürekâsı darbe ilan etti, sağcı solcu demeden 650 bin kişiyi gözaltına aldı, 230 bin kişi yargılandı, 50 kişi idam edildi, hapishanelerde işkencelerde bildiğimiz kadarıyla 300 kişi can verdi. Soruyorum: Adalet bunun neresinde?

Geldik 1997'ye: 28 Şubatta ordu tarafından bir postmodern darbe yapıldı. Şu andaki Cumhurbaşkanı yargılanmaya başlandı. MGK kararlarıyla, seçimle iş başına gelmiş olan Refah Partisi kapatıldı. Soruyorum: Adalet bunun neresinde?

Ve sonuç: 1999 yılında o dönem İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Sayın Tayyip Erdoğan okuduğu bir şiir nedeniyle hapse atıldı. Soruyorum: Adalet bunun neresinde? (CHP sıralarından alkışlar)

2008'de peş peşe Türkiye'yi, cumhuriyeti, Türk Silahlı Kuvvetlerini allak bullak eden hain FETÖ'cülerin o günkü Hükûmetle el ele vererek gerçekleştirdiği Ergenekon, Balyoz ve Poyrazköy davalarını yoktan var eden hâkimler ve savcılar verdikleri kararların sonucunda birçok askeri ve rütbeliyi hiç uğruna cezaevlerine attılar ve hepsi tek tek seçilmiş, cumhuriyet aşığı ve Atatürk'ün ilke ve inkılaplarıyla yetişmiş askerlerimizdi -aramızda da sayın teğmen mevcut- ve bunlar üç dört yıl sonra "Pardon." denilip salıverildiler. Soruyorum: Adalet bunun neresinde?

Sizlere canlı bir örnek daha vereyim: Bu yargılanmalardan, hain FETÖ terör örgütünün kendine yönelik iftira ve karalamalarından haysiyet ve namusu uğruna korunmak isteyen Yarbay Ali Tatar'ın intiharı nereye konulabilir? Adalet bunun neresinde? Ülkeyi senelerce ortaklaşa idare ettiğiniz FETÖ örgütünün 17-25 2013'te gerçekleştirmeye çalıştıkları yargı darbesi neydi? Adalet bunun neresinde?

Geldik 15 Temmuza. Hükûmetin içinde devletin kılcal damarlarına kadar sızan şerefsiz FETÖ örgütünün yapılanmasıyla şu yüce Türkiye Büyük Millet Meclisine bombalar yağdırılması ve darbe girişimi sonucunda 240 masum vatandaşımızın şehit edilmesi nedendi? Adalet bunun neresinde?

15 Haziran 2017'de Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'yla beraber başlattığımız Ankara-İstanbul arasındaki yürüyüş maratonunda yirmi beş gün için tatile mi çıktık zannettiniz? Amaç, sadece, bu memlekette olmayan hak, hukuk ve adaleti aramaktı. (CHP sıralarından alkışlar) Türkiye'de varlığının tekrardan ortaya çıkarılmasını sağlamaktı. Bugün de takipçisiyiz sonuna kadar. Soruyorum: Adalet bunun neresinde?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayalım Sayın Serter.

BEDRİ SERTER (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Bu kürsüden daha önce bu ülkenin geldiği, getirildiği son durumu sizlere hatırlatmak için bir konuşma yapmıştım "Uyanın sayın milletin vekilleri." diye seslenmiştim. Bugün de sesleniyorum ve soruyorum: Adalet bugün nerede ve kimlerin elinde?

Ne yazıyor Meclisimizde: "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." Milletimiz bu Meclisten adaletin, hakkın, hukukun korunmasını ve cumhuriyetin varlığını ve bütünlüğünün devamının sağlanmasını talep etmektedir bizlerden. Bu nedenle bu Meclisten çıkan her kanun halkın adaletine uygun olmalıdır, kişilerin değil.

Saygılarımla. (CHP sıralarından alkışlar)