| Konu: | Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 115 |
| Tarih: | 21.07.2020 |
HÜSEYİN ÖRS (Trabzon) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kanun teklifinin 63'üncü maddesi üzerinde İYİ PARTİ Grubu adına söz aldım. Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, yavru vatanımızda Türklerin uğradığı baskı ve zulmü ortadan kaldırmak için milletçe tek yürek olarak gerçekleştirdiğimiz Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 46'ncı yılında, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı'nı kutluyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar) O gün bu tarihî karara imza atan ve başarıyla uygulayan merhum Başbakanlarımızdan Bülent Ecevit'i, merhum Necmettin Erbakan'ı rahmetle şükranla anıyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar) Bu vesileyle, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı ve kanı pahasına Kıbrıs topraklarını vatan yapan şehitlerimizi rahmetle yâd ediyor, gazilerimizi saygı ve minnetle anıyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, ilgili maddeyle, 6769 sayılı Kanun'un 156'ncı maddesinde değişiklik yapılmaktadır. (1)'inci fıkrayla, fikrî ve sınai haklar hukuk mahkemesi ile fikrî ve sınai haklar ceza mahkemesinin Hâkimler ve Savcılar Kurulunun olumlu görüşü alınarak, tek hâkimli ve asliye mahkemesi derecesinde Adalet Bakanlığınca lüzum görülen yerlerde kurulacağı ve bu mahkemelerin yargı çevresinin, il ve ilçe sınırlarına bakılmaksızın Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirleneceği hükme bağlanmaktadır.
(2)'nci fıkrayla da fikrî ve sınai haklar hukuk ve ceza mahkemelerinin kurulmadığı yerlerde ise bu mahkemelerin görev alanına giren dava ve işlere, asliye hukuk veya asliye ceza mahkemelerince bakılacağı, bu dava ve işlere bakacak asliye hukuk ve asliye ceza mahkemeleri ile bu mahkemelerin yargı çevresinin de il ve ilçe sınırlarına bakılmaksızın Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirleneceği hüküm altına alınmaktadır.
Değerli milletvekilleri, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda yapılan 63 maddelik değişikliğin geneline baktığımızda yargının hızlandırılması adına desteklenmesi gereken bazı maddeler bulunsa da işin temeline indiğimizde göz ardı edilmemesi gereken hususları da burada sizlere arz etmek isterim. Bir buçuk yıl önce, Adalet Bakanı Sayın Abdulhamit Gül, Adalet Komisyonu üyelerine yapmış olduğu bir sunumda, Türkiye'de yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda ciddi sorunlar yaşandığına, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesiyle uyumda sorunlar olduğuna, yargının güven kaybettiğine ve yargının hızlandırılması gerektiğine ilişkin çok doğru tespitlerde bulunmuş ve bununla ilgili de yargı reformları yapılması gerektiğini dile getirmiştir.
Değerli milletvekilleri, yargı bağımsızlığı, yargının siyasallaşması ve yargıda kadrolaşma; bu 3 temel sorun bugün yargımıza duyulan güvensizliğin temelini oluşturmaktadır. Güven veren bir adalet sistemi oluşturmak istiyorsak bu 3 büyük sorunu ortadan kaldırmalıyız. Yargı, siyasi iktidarın emrinde olmaz, olamaz. Siyasetin etkisi altında karar veren yargıcın mahkemesinde de adalet çıkmaz.
Değerli milletvekilleri, son zamanlarda, Meclis çatısı altında, siyasetin yargı üzerindeki baskısının esas mesele olduğu, bu durum düzeltilmediği müddetçe yapılacak bütün çalışmaların ya da düzenlemelerin eksik olacağı ve doğru sonuç vermeyeceği hususunu sıkça konuştuk, dile getirdik. Vatandaşların hayatını kolaylaştıran, güven veren, hukuk devleti niteliğini güçlendiren bir yargı anlayışı ya da reformu şüphesiz hepimizin arzusudur.
Değerli milletvekilleri, konuşmamın bu son bölümünde, hepimizin yüreğini yakan, bir annenin daha yüreğine evlat acısı düşüren Pınar Gültekin cinayetiyle ilgili düşüncelerimi de içim kanayarak sizlerle paylaşmak istiyorum. Genç bir kızımızı daha cinayete kurban verdik. Kendisine Allah'tan rahmet diliyorum, acılı ailesine başsağlığı diliyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayalım Sayın Örs.
HÜSEYİN ÖRS (Devamla) - Kadınların yaşam hakkını koruyan İstanbul Sözleşmesi'nin tartışıldığı bir dönemde bu acı olayın yaşanmasını da ayrıca dikkatlerinize sunuyorum. Bu cinayet bir kez daha göstermiştir ki kadın cinayetleri, tacizler ve tecavüzler konusunda acil bir yasal düzenleme yapılmalıdır. İktidar muhalefet iş birliğiyle konu gündeme alınmalı, bu suçları işleyenlerin cezaları ve infaz şartları mutlaka ağırlaştırılmalıdır diyor, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)