GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:115
Tarih:21.07.2020

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, öncelikle görevinizde başarılar dilerim.

Sayın Başkan, Divan, değerli milletvekilleri; 216 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 64'üncü maddesi üzerinde verdiğimiz önergeyle ilgili söz almış bulunuyorum.

"İkinci yargı paketi" olarak adlandırılan bu yasa önerisinde, 9 ayrı kanunda 63 madde değişikliği söz konusu. Bunların 6'sında, daha önce, 27'nci Yasama Döneminde 3 farklı komisyonda 10 kez değişiklik yapıldı. Dolayısıyla, torba kanunun taşıdığı sakıncalar açısından 1'incisi yasama inisiyatifi bakımından; 2'ncisi yasanın niteliği bakımından, özellikle ulaşılabilir, öngörülebilir ve anlaşılabilir olma özellikleri bakımından; 3'üncüsü de Anayasa Mahkemesince denetimi açısından üçlü ana sorunla karşı karşıya bulunulmaktadır. Bu önerinin yasalaşması durumunda bir başka özelliği: Bu teklifin, ikinci yargı paketinin başına gelenler herhâlde bir başka paketin başına gelmedi çünkü izleyebildiğim kadarıyla tam beş aydır komisyonlarda ve Genel Kurulda sürünen bir ikinci yargı paketi; Komisyonda gün belirleniyor, geri alınıyor, Komisyon erteleniyor, yarısında kesiliyor, Genel Kurulda hakeza benzeri sorunlarla karşı karşıya bulunuluyor. Hâliyle, şu 4 hususa yabancı bu yasa önerisi:

1) Yasa yapma tekniğine yabancı.

2) Yasamanın gündemine hâkimiyetine yabancı.

3) Yasama yetkisinin asli ve genel özelliğine yabancı.

4) Müzakere ve süreklilik ilkelerine yabancı.

Oysa hangi kanunu görüşmekteyiz? Usul kanununu görüşmekteyiz ve usul hukukunun omurgasını oluşturan bir kanundan -ceza usul hukuku, vergi usul hukuku, anayasa usul hukuku gibi- ve de genel olarak hepsinde "jurisdiction" yani hukuku, hakkı, gerçeği ortaya koymaya elverişli hukuk dalından söz ediyoruz. Şekiller, süreler, usuller bütünü aslında Anayasa madde 2'den başlıyor tıpkı burada üç yıl önce Anayasa değişikliği sırasında uygulanan ama yarım yamalak, ihlal edilerek uygulanan 175'inci maddeye kadar devam eden usule ilişkin kurallar. Bu yasanın merkezinde adil yargılanma hakkı yer almaktadır. Adil yargılanma ilkeleri açısından özellikle aleniyet ilkesi, ara buluculuk sorunu, görüntülü yargılama, ön sürelerin kısıtlanması gibi diğer vekillerin dile getirdiği ve özellikle Anayasa'nın 2'nci, 36'ncı, 138'inci ve 141'inci maddesi açısından sorun yaratan düzenlemeler söz konusudur.

Şimdi, bu yasanın geneline baktığımız zaman bir yasama mesleği olarak hukuk fakültelerine dönelim bir an için. Soru: "Yasama mesleği nasıl icra edilir?" Birinci soru şu: "Bir yasa nasıl yapılmaz?" 2 örnek: Bu yasa önerisi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu; ikinci örnek de çoklu baro sistemini öngören 7249 sayılı Kanun. (CHP sıralarından alkışlar) "Bir yasa nasıl yapılmaz?" Biri beş aya yayılıyor, öbürü beş günde yapılıyor. İkisi de cidden sorunlu. Hukuk fakültesinde ikinci soru: "Sağlık OHAL ortamında yasa nasıl yapılmaz?" ya da "Sağlık OHAL ortamında yasama yetkisi nasıl kötüye kullanılır?" İkinci soru bu. Buna da tabii ki beş aydır burada tanık oluyoruz çünkü 10-12 kanun olacak gündemdeki teklifler yasalaşırsa fakat şimdiye kadar oylanan bu 10-12 kanunun sadece 1 yasası Covid'le ilgili. Geri kalan 10-11 yasa Covid'le ilgili olmadığı için yasama yetkisinin tipik olarak kötüye kullanılması anlamına gelmektedir. Tabii ki burada yıl dönümüne işaret edecek olursak, yıl dönümü bakımından bir OHAL söz konusu çünkü tam tamına 21 Temmuz saat 01.00'de yürürlüğe girmişti, dört yıl önce yürürlüğe girdi. "OHAL nasıl kötüye kullanılır?" Üçüncü sorumuz bu. Dördüncü sorumuz ise "OHAL döneminde istismarcı Anayasa değişikliği ne demektir?"

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayalım lütfen Sayın Kaboğlu.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (Devamla) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.

İşte bu da dördüncü soru ve 16 Nisan günü oylanan Anayasa değişikliği. Grup Başkan Vekilimiz "Öncesinde, esnasında ve sonrasında tanık olunan ihlaller." demişti, ben de bunu anayasal bilgilenme hakkı, anayasal kamuoyu ve üstelik bir devletin siyasal belleği nasıl lağvedilir; bu soruya verilecek yanıt. (CHP sıralarından alkışlar) Ve bir toplum, özellikle imparatorluk ve ulus devlet geleneğine sahip olan bir toplum tarihine nasıl yabancılaştırılır?

Şimdi, bu itibarla eğer Avrupa ölçeğinde bir yarışma açacak olursak bu yarışmada şu soruları sorsak:

1) Yasa nasıl yapılmaz?

2) Sağlık olağanüstü hâlinde yasa yapımında yasama yetkisi nasıl kötüye kullanılır? 7242 örneği ve diğerleri.

3) Anayasal OHAL nasıl kötüye kullanılır?

4) İstismar edici Anayasa değişikliği nedir?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (Devamla) - Toparlıyorum Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Tamamlayalım Sayın Kaboğlu.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (Devamla) - Teşekkür ederim.

Eğer bu soruları yöneltirsek, Avrupa çapında bir yarışma açacak olursak eminim ki birincilik alırız. (CHP sıralarından alkışlar)

Şimdi, değerli vekiller, burada, ben sadece Avrupa devletlerinde değil, Avrupa üniversitelerinde değil; Fas, Tunus, Cezayir gibi bizim yakın dostumuz olan ve tarihsel ilişkilerimiz olan devletlerde de anayasa yapım sürecine katıldım, ders verdim, yasa yapım sürecine katıldım ama bizim Anayasamız 81'inci maddede yaptığımız, içtiğimiz ant, namusum ve şerefim üzerine Anayasa'ya sadakat andına hiçbir yerde tanık olmadım ama bu kadar özensiz, bu kadar Anayasa madde 81'e aykırı, yasama yetkisini istismar eden bir yasama sürecine de tanık olmadım.

Teşekkür ederim dikkatiniz için. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)