| Konu: | 2013 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2011 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 44 |
| Tarih: | 18.12.2012 |
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yalnız şunu söyleyeyim konuşmama başlamadan önce: İktidar dediğiniz zaman, iktidar, Mecliste iş yapan demektir. Yani iş yaparsınız konuşmazsınız, başkaları sizi tenkit eder, konuşursunuz; yani usulü budur bu işin.
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Biz iş yapıyoruz, konuşmuyoruz; siz yapamıyorsunuz, konuşuyorsunuz!
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) - Sözlerime başlarken hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Konuşmama, geçen gün Mecliste bir Başbakan Yardımcısının yaptığı tarihî hatayı düzeltmekle başlamak istiyorum. Sayın Arınç, geçen gün Türklerin "Türeyiş Destanı" olarak da bilinen Ergenekon Destanı'nın bir Moğol destanı olduğunu ifade etmişti.
Değerli milletvekilleri, destanın asıl geçtiği yer Moğol ülkesidir; Moğolistan'dır. Nitekim Göktürk Hakanlığı'nın kurulduğu ve geliştiği coğrafya da Moğolistan'dır. Bugün Orhun Abideleri de, bilindiği gibi Moğolistan'dadır. Dağ kemeri anlamındaki "ergene" ile dik anlamındaki "kon" kelimelerinden mürekkep Ergenekon, 6'ıncı yüzyılın ikinci yarısı ile 7'nci yüzyılın başı arasındaki dönemde yazılmış Çin vakayinamelerinde, bir savaş sonucunda kavminin hayatta kalan tek üyesi olan çocuğun bir kurt tarafından büyütülerek ölümden kurtulması ve soyunu devam ettirmesi şeklinde anlatılır. Çin kaynaklarına göre Göktürkler bu soydan gelmektedir. Çin Han Hanedanlığı günlükleri 326 cilt olarak Türk Tarih Kurumunda bulunmaktadır ve bu fakir zamanında Hun ve Göktürk bölümleri Türkçe olarak yayımlanmıştır.
Sayın Arınç'ın Ergenekon'un bir Moğol destanı olduğuna kaynak olarak gösterdiği Reşidüddin Hemedanî tarafından yazılmış Türk ve Moğol kabilelerinin tarihi olan Camiü't-tevarih ve Ebul Gazi Bahadır Han'ın Şecere-i Türkî isimli eseri bu Çin kaynaklarından 6 yüzyıl sonra yazılmıştır. Ayrıca Reşidüddin'in bir Moğol Devleti sayılan İlhanlı Devleti'nin saray görevlisi olduğu göz önüne alınacak olursa, Ergenekon'un Moğollara mal edilmesinin sanırım sebebi de anlaşılır. Burada özellikle vurgulanması gereken şey, Sayın Arınç'ın kendi sahası olmayan bir konuda Türkiye Büyük Millet Meclisinde bu konuşmayı yaparken bizim bunu araştırmamızı istemesi üzerine kendisinden bu bilgiyi kimden aldığını ısrarla sormamıza karşılık bize "İsmini vereyim de dövünüz öyle mi?" diyecek kadar haddini aşan bir seviyesizlik örneği göstermiş olmasıdır. Sözde sergilediği müthiş nezaket ve kibarlık her an hiç olmayacak bir kabalığa dönüşebilmektedir. Sayın Arınç'a tavsiyem, bu konuyu, uzmanlık sahası olmayan Mümtaz'er Türköne'nin yazılarından veya Wikipedia'dan değil, kendisine bağlı kurum olan Türk Tarih Kurumunun bilimsel kitaplarından okuyup öğrenmesidir.
Sayın Arınç'a bu bilgiler kim tarafından verilmiştir bilemem ama burada dünyaca da tanınmış Profesör Bahaeddin Ögel, Dursun Yıldırım, Fuat Köprülü, Rus şarkiyatçı Nikita Biçurin, Profesör Devin DeWeese ve daha onlarca kişi tarafından bu konuda kitap ve makaleler yazıldığını kayıtlara geçmesi bakımından ifade etmek istiyorum.
Son olarak ise Hasan Celal Güzel'in Yeni Türkiye Yayınları arasında çıkan ve yayın kurulu başkanlığını da yaptığım "Türkler" isimli 36 ciltlik eserinin de görmezden gelindiğini belirtmek isterim.
Aslında bu bütçe görüşmelerinde bir skandal yaşanmıştır. Hukuku ayaklar altına alanların hukuk devletinden ve demokrasiden bahsetmelerini inandırıcı bulmak mümkün değildir. Anayasa'nın 164'üncü maddesinin amir hükmüne rağmen Sayıştay raporlarının Meclise sunulmaması ve buna rağmen bütçe görüşmelerinin Hükûmetçe devam ettirilmesi açık bir Anayasa ihlali olarak karşımıza çıkmaktadır. Anayasa hükümlerini hiçe sayan bir Hükûmetten ne demokratik bir yönetim ne de hukuka saygı beklenebilir.
Hükûmet etmek, millî değerlere sırt çevirmek demek değildir. Hükûmet etmek, duygusallık gösterip ülkeyi ağlama duvarına çevirmek lüksünü de vermez. Hükûmet etmek hem dünyevi hem de uhrevi alanda sorumluluk gerektirir, dürüst olmayı ve toplumun bir kesimi yerine toplumun bütününe ayrım gözetmeksizin hizmet etmeyi gerektirir. Ama görüldüğü kadarıyla Hükûmet üyelerinden bazıları metal yorgunluğunda olduğu gibi, iktidar yorgunluğuna uğramışlar.
Değerli milletvekilleri, sözlerime son verirken 2013 bütçesinin ülkemiz ve milletimize hayırlı olmasını diliyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.