| Konu: | İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 116 |
| Tarih: | 22.07.2020 |
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime başlarken mücadeleci işçi önderi Kemal Türkler'i katledilişinin 40'ıncı yıl dönümünde saygıyla anıyorum.
Yine, 25 Temmuz 1981'de, 12 Eylülün en karanlık günlerinde Zeytinburnu sokaklarında katledilen, sosyalizm ve sınıf mücadelesinin değerli önderi Kenan Budak'ı burada saygıyla anıyorum.
Değerli arkadaşlar, biz burada bir tartışma yürütüyoruz ve işçilerin, emekçilerin, yoksulların hayatına değen bir tartışma olması gerekiyor. Baktığımız zaman, İşsizlik Sigortası Kanunu ve bazı kanunlarda değişikliği burada tartışıyoruz, bundan önce de Bütçe Komisyonunda ele alındı. Oysa aslında bu, ihtisas komisyonlarından Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda ele alınması gereken bir konu fakat burada önemli olan zaten bazı kanunların sarayın dehlizlerinde yapılıp süratli bir şekilde Genel Kurula getirilmesi; AKP, MHP'nin parmaklarının havaya kalkmasıyla da oylanması ve geçilmesi yani burada gerçek bir emekçilerin mücadelesi, emekçilerin haklarıyla ilgili, mücadeleleriyle ilgili bir konuyu ne yazık ki konuşamıyoruz. Türkiye bugün tarihinin en büyük işsizlik kriziyle karşı karşıya ve bu işsizlik krizini nasıl çözeceğiyle ilgili bir tartışma yürütmek gerekiyor fakat burada ne yazık ki bu tartışmayı da yürütemiyoruz. Bir yasanın apar topar geçirilmesiyle ilgili bir konu var. Baktığımız zaman, Bakanlığın temsilcileri, Bakan Yardımcısı burada tarihin en utanç verici istihdam raporları yayınlandığı bir anda, bir başarı öyküsü anlatıyor bize. Yani bir başarı öyküsü varmış gibi, böylesine karanlık bir tabloda, başarı öyküsü varmış gibi bize rakamlardan bahsediyor. Oysa biz bu rakamlara baktığımız zaman -istihdam düzeyi yüzde 41'lere kadar düşmüş- dünyanın en kötü, en karanlık tablosuyla karşı karşıyayız.
Soma'dan bahsediyoruz, Soma'yla ilgili konuları tartışacağız burada fakat bakıyoruz, bugün yine, Pamukova tren faciasının yıl dönümündeyiz. Pamukova tren faciasında 41 kişi yaşamını yitirmişti ve 89 kişi de yaralanmıştı. Pamukova tren faciasından acaba ders çıkarttık mı? Hayır, çıkartmadık; ondan ders çıkartmadığımız için Çorlu faciası yaşanmıştı. Peki, Soma'daki katliamdan ders çıkarttık mı? Hayır, Soma'daki katliamdan da ders çıkartmadık; Soma katliamından sonra da yine işçi katliamları sürüyor. Neden böyle oluyor? Çünkü aslında bu siyasi tercihlerle ilgili bir şey, sermayenin hizmetkârı olan bir iktidar, ancak sermayeye hizmet etmek için çalışmalarını yürütüyor ve işçilerin ağzına bir parmak bal çalarak onları sakinleştirmeye ve bu ağır sömürü koşullarını, ceberut devletin anlayışını sürdürmeye çalışıyor. İşçilerin sendikaları dağıtılmış durumda, örgütsüzleştirilmiş durumda ve yıllardır işçiler hakları için mücadele ediyorlar, yıllardır Soma işçileri cezasızlık politikasıyla karşı karşıya kalmaya devam ediyor.
Burada konuştuğumuz konularla ilgili olarak sendikaların talepleri var. Bakın, bu sendikalardan Bağımsız Maden İşçileri Sendikasının şöyle bir talebi var, diyor ki: "Uyar Madencilik de bu yasanın içerisine alınsın." Uyar Madenciliğin yıllar içinde mağdur ettiği yüzlerce işçi var ve bu işçiler bugüne kadar hiçbir haklarını alamadılar. Neden bu şirketler işçilerin haklarını gasbediyor, onları çalıştırıyor, ücretlerini vermeden sokağa atıyor, kıdemlerini vermeden sokağa atıyor; meslek hastalıkları ve iş kazaları karşısında hiçbir sorumluluk üstlenmeden işçileri bildiği gibi eziyor ve neden iktidar bunun üzerine gitmiyor? Sizin elinizi ne tutuyor, biz size bunu soruyoruz; elinizi tutan kim var burada?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayalım lütfen.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Neden Uyar Madencilik hâlâ varlığını sürdürebiliyorken, başka kılıklarda sermayesini büyütebiliyorken işçiler 2009'dan bu yana mağdur ediliyor? Bu yasanın bunu da kapsaması gerektiğini düşünüyoruz ve bunun için gerekli adımlar atılmalıdır. Uyar Madenciliğin Türkiye Kömür İşletmelerine redevans uygulaması gereği olarak da bu sözleşmesi sebebiyle de işçilerin buradaki kayıpları bu yasa içerisine alınmalıdır diye düşünüyoruz. Yine, burada işçilerin pek çok hakkı içerilmemiş; kıdem hakları, işten atılmalardan kaynaklı hakları, meslek hastalıklarından kaynaklı hakları içerilmemiş; bu hakların da bu yasa içerisine alınması gerektiğini düşünüyoruz. İhbar tazminatları, izin ücretleri ve diğer sosyal haklarının da bu yasa kapsamına alınması gerektiğini düşünüyoruz.
Teşekkürler. (HDP sıralarından alkışlar)