GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:116
Tarih:22.07.2020

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın vekiller, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bu 1'inci madde esas itibarıyla bir komisyonun kurulmasıyla ilgili bir madde, adı Dijital Mecralar Komisyonu. Böyle bir madde Plan ve Bütçe Komisyonunda daha önceden bize verilen metinde olmayan fakat daha sonra bir biçimde gündeme gelmiş olan bir madde. Tabii, bu maddenin burada varoluşu bence tuhaf, gerçi her ne kadar torba yasa olsa da tuhaf, fakat önümüzdeki hafta sosyal medyayla ilgili olarak gelecek olan yasa teklifiyle yakından ilişkili olduğunu düşünüyorum. Dolayasıyla da sonuç itibarıyla bizim bir komisyon kurulmasıyla ilgili olarak itirazımız olmaz. Yani bir komisyonun kurulması ve o komisyonda farklı görüşlerin karşılıklı gelerek tartışması ve oradan bazı sonuçlar üretmesi tabii ki itiraz edeceğimiz bir konu değil fakat değerli arkadaşlar, konu öylesine önemli bir konu ki kaçınılmaz olarak üzerinde daha fazla konuşulmayı gerektiriyor çünkü konuştuğumuz mesele medya konusu -genel olarak söylüyorum, sadece dijital değil, geleneksel medyayı da dikkate alabilirsiniz- esasında toplumların demokrasiyle ilişkisini çok büyük ölçüde belirleyen önemli bir alan. Neden öyle? Çünkü bu alanda çalışan firmalar herhangi bir buzdolabı üreten bir firma gibi değil. Bu firmalar esas itibarıyla toplumun insanlarının görüşlerini -siyasi veya siyasi olmayan görüşler de olabilir, düşünceler de olabilir- etkileme gücüne sahip. Dolayısıyla da genel olarak medya modern toplumlarda regüle edilmesi gereken yani düzenlenmesi gereken bir alan olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla da bu konuda gelecek olan kanunun içeriğini bilmiyorum ama yani bir regülasyon anlaşılan; böylelikle internet kullanımından kaynaklanan suçların bir şekilde önlenmesine dair bazı tedbirler getirmiş olacaksınız benim anladığım kadarıyla. Ama, her ne kadar suçun ne olduğu konusu dâhil olmak üzere o kadar çok soru var ki özellikle regülasyon kısmına geçtiğimizde -yani önümüzdeki hafta konuşacağımız yasa çerçevesinde- gerçekten üzerinde daha uzun süre kafa yormamızı gerektiren durumların olacağını düşünüyorum.

Şimdi, bir kere, biliyorsunuz sosyal medyanın bu anlamıyla ilgili olarak -yani bu gelecek olan yasa teklifinde de herhâlde altı çizilmekte- sorunları var tabii ki. Yani internet kullanımından kaynaklanan suç unsuru olabilecek şeyler var ama unutmayın ki diğer geleneksel mecralarda da bu var yani televizyonlarda da gazetelerde de bunlar olabiliyor. Dolayısıyla da bunlarla ilgili olarak zaten var olan düzenlemelerimizi dikkate aldığımızda, özellikle sosyal medya üzerinde belirsiz bir kavram olan... Bir anlamda suç kavramı çok çeşitli biçimlerde değerlendirilebilir, kiminin suç olduğunu düşündüğü şeyler başkaları için suç olmaz; dolayısıyla bunları dahi denetleyebilme imkânı veren bir güç, bir şekilde Hükûmetin kullanabileceği bir güç hâline gelecektir diye düşünüyoruz. O sebeple de bizim bu konuda, özellikle Adalet ve Kalkınma Partisinin bugüne kadarki performansından giderek yorum yaptığımızda gerçekten endişe duyduğumuzu söylemem lazım. En basit bir örnek olarak söyleyeyim size, mesela RTÜK diye bir düzenleyici kurul var; medyadaki bazı, genel olarak topluma aykırı olduğu düşünülen konuların gündeme gelmesiyle çeşitli yasakları gündeme getiren bir mekanizma içeriyor. Fakat geçenlerde, biliyorsunuz ki Halk TV'de veya Tele 1'de konuşulan konulardan giderek, bunların yasak çerçevesinde yorumlanmasıyla birlikte, ceza verebilme yetkisini elinde bulunduran RTÜK, bunları yapabildi. Bunun da ötesinde, hepiniz biliyorsunuz, Halkların Demokratik Partisine ait herhangi bir milletvekili, yine, Halkların Demokratik Partisiyle ilgili yapılan tartışmaların hiçbirine davet edilmiyor; bu bir tesadüf olamaz arkadaşlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayalım Sayın Katırcıoğlu.

EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) - Bu Hükûmetin, esas itibarıyla, geleneksel medya üzerinde inanılmaz bir gücü var, bu gücü zaman zaman anlatmaya çalışıyorum size, yani ihale alan inşaat şirketlerinin uzantısı gibi işlev gören medya unsurları var ve bunlar kaçınılmaz olarak Hükûmetin talepleri doğrultusunda iş yapıyorlar.

Dolasıyla da ortada çok açık olan gerçekler varken bu konuda hiçbirinizden ses duymuyoruz. Mesela, niye bir HDP'li milletvekilinin bu tartışmalara katılmasıyla ilgili olarak bir durumu bir sorun hâline getirmiyorsunuz sizler, birinci büyük parti olarak? Getirmiyorsunuz çünkü arkadaşlar, bölünmüş toplumlarda her şey bölünür, kutuplaşmış toplumlarda her şey kutuplaşır burada olduğu gibi, toplantı yaptığımız -yaptığımız her toplantıda diyebilirim- alanlarda bu bölünmelerin olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla da buradan sağlıklı bir şey çıkma ihtimali yok gibi geliyor bana. Onun için, vakit varken bu meseleleri tekrar düşünelim, önümüzdeki hafta tekrar konuşacağız nasıl olsa.

Hepinize iyi akşamlar diliyorum. (HDP sıralarından alkışlar)