| Konu: | (2/2591) esas numaralı İş Kanunu ve Kamuda Geçici İş Pozisyonlarında Çalışanların Sürekli İşçi Kadrolarına veya Sözleşmeli Personel Statüsüne Geçirilmeleri, Geçici İşçi Çalıştırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/86) münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 118 |
| Tarih: | 28.07.2020 |
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle iki gün önce vefat eden, Mut'ta kaybettiğimiz kahramanlarımızı saygıyla anıyorum, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum.
İş Kanunu ve Kamuda Geçici İş Pozisyonlarında Çalışanların Sürekli İşçi Kadrolarına veya Sözleşmeli Personel Statüsüne Geçirilmeleri, Geçici İşçi Çalıştırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin İç Tüzük'ün 37'nci maddesine göre doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önerge hakkında söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi ve sizleri saygıyla selamlıyorum.
Mart 2020 itibarıyla genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinde 42.707, KİT'lerde 3.381, mahallî idarelerde 4.992 olmak üzere toplam 51.080 kişi istihdam edilmiştir. Bizim bu kanun değişikliği teklifini verdiğimizde yani Aralık 2019'da bu sayı 25.967 idi. Bir yıllık sürede kamuda geçici çalıştırılan işçilerin sayısı 2'ye katlanmıştır. Biz "Vatandaşımıza kadro verin. Bu şartlarda yaşamaya zorlamayın." dedikçe iktidar geçici işçi sayısını artırmaktadır. İnsanların sabrı ve kanaatleri zorlanmaktadır. Kanunun etraflıca incelenmesi amacıyla Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına 3 Aralık 2019 tarihinde verdiğim soru önergesine sekiz ay geçtiği hâlde herhangi bir cevap verilmemiştir. Yine, aynı tarihte verdiğim Meclis araştırması da dikkate alınmamış bulunuyor.
Bir geçici işçimiz yılda en az 177, en fazla 299 gün çalışabilmektedir. Bir işçimizin bu hesapla emekli olabilmesi için kırk yıl çalışması gerekmektedir. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi madde 23'e baktığımızda herkesin, kendisi ve ailesi için insan onuruna yaraşır ve gerekirse her türlü sosyal koruma önlemleriyle desteklenmiş bir yaşam sağlayacak adil ve elverişli bir ücrete hakkı olduğunu görmekteyiz. Anayasa'mızın 49'uncu maddesinde ise devletin; çalışanlarının hayat seviyesini yükseltmekle, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işçileri korumakla, çalışmayı desteklemekle, işsizliği önlemeye elverişli bir ekonomik ortam yaratmakla ve çalışma barışını sağlamakla sorumlu tutulduğu yer almaktadır.
Sayın milletvekilleri, günümüzde açlık sınırının 2.406 Türk lirası olduğu bir ortamda vatandaşlarımız devlet tarafından altı ya da on ay süreyle çalıştırılacak ve ücret verilecek, bunun sonunda da on iki ay bununla geçinmeleri istenecektir. Buna zorlanmaktadırlar ve buna mahkûm edilmektedirler. İşçi on iki ay kira ödüyor, elektrik parasını ödüyor, su parasını ödüyor, evine ekmek götürüyor, çocuğunu okula gönderiyor. Her ne kadar o altı ya da on ay maaş alsa da aslında hayat on iki ay devam ediyor.
Geçici işçilik, devlet tarafından vatandaşın sömürülmesidir. İnsanlar, kültürel dünyadan yararlanma, insanca yaşayabilecek imkânlara sahip olma, kendini geleceğe hazırlama, dünyanın bilincinde olma, en önemlisi de çocuklarını hayata hazırlamakla görevlidirler. Biliyoruz ki yoksulluk ve yetersiz beslenme, beraberinde çocuk gelişimini etkilemekte ve çocuğun büyümesine, zihnen olgunlaşmasına sekte vurmaktadır. Yoksulluğun getirdiği epigenetik değişiklikler, bu çocuğu ileride, büyüdüğü vakit, yetişkin hayata geldiğinde de yine yoksulluğa mahkûm etmektedir.
Ülkenin kaynaklarının anlamsız ve verimsiz bir şekilde heba edildiğinin farkındayız. Bırakın bugün borçlanmayı, yirmi-yirmi beş yıl sonrasına borçlanıyoruz. Gelir dağılımı bozukluğu had safhadadır. Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener, iktidarın yoksulluğu yönetmeyi bırakıp yoksulluğu ortadan kaldırmayı hedeflemesi gerektiğini söylemektedir. Şehir hastanelerinin maliyetinin 7 misli kadar para ödüyorsunuz. Bir işçinin bir ayılık maaşının 500 dolar olduğunu düşünsek dahi şehir hastanelerine fazladan verilen 70 milyar dolar 140 milyon maaş ediyor arkadaşlar, asgari ücret olarak. Devletin imkânları ve gücü ihtiyaç olan yere değil, rant olan yere yönelmektedir. Bizim sorunumuz budur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz.
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Devamla) - İşsizliğin yüzde 25'e çıkması, ücretsiz izne çıkanlara günde 39 lira ücret verilmesi devlet için bir fırsatçılık olmamalıdır. Geçici işçilerimizin kadroya alınması, toplumdaki en dezavantajlı gruplardan birine kısmen destek sağlayacaktır. Türk milletinin kanaatkârlığı ve sabrı üzerine kurulan bu sistemi düzeltmek zorundayız.
Teşekkür ederim. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)