GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:118
Tarih:28.07.2020

SELMAN ÖZBOYACI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Görüşülen kanun teklifinin birinci bölümü üzerine söz almış bulunmaktayım.

En başta ifade etmek isterim ki bu bir sosyal medya kısıtlaması teklifi değil; aksine, sosyal medya üzerinde hem kişisel hem de toplumsal suçlarla mücadele edilmesini, kişisel verilerimizin ve haklarımızın daha sağlam bir şekilde korunmasını ve özgürlük alanlarının daha da genişlemesini sağlayacak bir kanun teklifidir. Tartışmasız, her bir maddesi, AK PARTİ ve Cumhur İttifakı olarak çıkardığımız diğer kanunlarda olduğu gibi milletimize fayda sağlayacağını düşündüğümüz bir tekliftir. Son zamanlarda sosyal medya üzerinden hepimizin şahit olduğu bazı paylaşımlar taraflı tarafsız herkesi rahatsız edici boyutlara gelmiş durumdadır. Türkiye, dünya genelinde sosyal medyayı en aktif kullanan ülkelerden biridir. Hemen hemen her sosyal medya mecrasında kullanıcı sayısı olarak ilk 10 sıra içerisinde yer alıyoruz. Ne yazık ki tüm bu kullanıcı sayılarına rağmen karşımızda resmî bir muhatap bulunamaması ve bunun altyapısını sağlayacak yasal bir zeminin olmaması sebebiyle vatandaşlarımız ciddi mağduriyetler yaşamaktadır. Açıkça görülmektedir ki bu alanda yeni bir yasal düzenlemeye ihtiyaç vardır. İşte, biz de bu sebeple, İngiltere, Almanya, Fransa, Amerika gibi diğer büyük ülkelerin de yaptığı üzere sosyal medyayla ilgili bir düzenlemeyi devreye sokmaya hazırlanıyoruz.

Fikir ve düşünce ayrımı gözetmeksizin hakaret içeren, içerisinde aşağılayıcı ifadeler yer alan, millî ve manevi değerlerimizi hedef gösteren paylaşımları eminim ki hiçbirimiz tasvip etmiyoruz. Ancak bu konulara olan yaklaşımlarımız açısından hepimiz daha samimi olmalıyız kanaatindeyim. Kanuna duyulan asıl ihtiyacın kaynağı siyasi olmayan ve vatandaşlarımızın gündelik hayatıyla ilgili yaşadığı problemlerdir. Sosyal mecralarla ilgili asıl rahatsızlık ve güvensizlik buradan kaynaklanmaktadır. Hangi siyasi görüşten olursa olsun bütün toplum hakaret, taciz, tehdit, iftira gibi durumlardan çok rahatsız. Bu sebeple, bu konuyu siyasi açıdan ele almak problemin aslında yalnızca küçücük bir kısmını ele almak demektir. Milleti temsil eden milletvekilleri olarak şahsımıza, ailemize, sevdiklerimize, temsil ettiğimiz insanlara ve inandığımız değerlere sosyal medyadan yapılan hakaretlerin cezasız kalmasını istemiyorsak bu yasanın çıkmasına da karşı olmamalıyız.

Ayrıca, bu kanun teklifi gündeme geldiği günden bu yana, bu salonda bulunan bazı siyasetçiler başta olmak üzere, bir çok hesaptan özgürlüklerimizin kısıtlanacağına dair, gerçekleri yansıtmayan paylaşımları maalesef hepimiz görüyoruz. Allah aşkına şu teklif maddelerinin hangisinde, hangi düzenleme özgürlüklere kısıtlama getiriyor? Açıp maddeleri tek tek bakalım, suç teşkil eden unsurları ve yaptırımları tek tek inceleyelim, burada, sizlerin deyimiyle nerede sosyal medya kısıtlaması? Bütün bir mecraya erişim engeli getirmek yerine sadece sorunlu içeriklerin çıkartılması mı kısıtlama? Yoksa kişilik haklarını ihlal edici içerikler sebebiyle mağdur kişi için düzenlenen unutulma hakkı mı kısıtlama? Kullanıcı verilerinin Türkiye'de depolanması istemi ya da Türkiye'de temsilci bulundurma talebi mi özgürlüğü kısıtlıyor? Yoksa başvurulara kırk sekiz saat içinde cevap verilmesinin ve belirli aralıklarla raporlar yayınlanmasının istemi mi özgürlükleri kısıtlıyor?

Bir de, maalesef hiç dillerden düşmeyen, adı sanı belli olmayan, bulunamayan ve sürekli yafta aracı olarak kullanılan trollerden şikâyet eden bir muhalefetimiz var. Hem hakarete uğradıklarından fakat faillerini bulamadıklarından şikâyet ediyorlar hem de kendilerine gelen her olumsuz yoruma "trol faaliyeti" diyerek konuyu kapatıyorlar. Hadi buyurun, birlikte geçirelim bu yasayı, trollerle birlikte mücadele edelim. Kimin trol ordusu varmış, kimin belediyelerinden trol orduları besleniyormuş? (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Buyurun, ortaya çıksın, bütün trollere karşı hep beraber mücadele edelim.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Yeşil toplular kimde var, yeşil toplular?

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Yeşil toplu troller kimde var, paralı troller kimde var?

SELMAN ÖZBOYACI (Devamla) - Gazi Mustafa Kemal'den Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a kadar, kadınlarımızdan çocuklarımıza kadar, tanımadığımız birilerinin değerlerimize, inançlarımıza hakaret etmesinin engellenmesi niye bu kadar rahatsız ediyor ki sizi? (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Lütfen yapmayın, bu kanunda özgürlüğün kısıtlanması kesinlikle söz konusu değil, aksine birçok açıdan lehine olacak düzenlemeler yapılıyor.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; burada bir konuya daha dikkat çekmek istiyorum. Muhalefetin yasa kapsamında sürekli Z kuşağı üzerinden konuşması başta genç bir milletvekili olarak beni ve temsil ettiğim genç kitleyi inanılmaz rahatsız ediyor. Kaç senedir "Şu kuşak iktidarı değiştirecek, bu kuşak iktidarı değiştirecek." diye diye en son Gezi olaylarında Y kuşağına, sosyal medya düzenlemesinde Z kuşağına geldiniz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz.

SELMAN ÖZBOYACI (Devamla) - Ya, koca alfabe bitti ama görüyorsunuz biz hâlâ durduğumuz yerde dimdik ayaktayız ve görevimizin başındayız iktidar olarak. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Gençlerin siyasette neyi bitireceğini ben sizlere anlatayım. Gençler, ideolojik bir köşe tutup sabah yüzde 25, akşam yüzde 25 alıp hiçbir iş üretmeden yapılan her hamleye koşulsuz itiraz eden muhalefet anlayışını bitirecek. Bizler, sizin o Z kuşağı diye tabir ettiğiniz gençlerle sürekli bir aradayız, onların dilinden de en iyi biz anlıyoruz çünkü bizler de genciz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Eğer sizler de gerçekten gençlere değer veriyorsanız buyurun, müsaade edin, aynı bizler gibi, AK PARTİ gibi Parlamentoda gençlere sizler de yer verin. Gelsin, gençler burada kendi kuşaklarının gündemlerini kendileri işlesinler. Yani sizce de yaşı en fazla 20 olan Z kuşağıyla alakalı burada 45, 50, 55 yaşındaki milletvekillerimizin yorum yapması biraz abesle iştigal olmuyor mu yani? (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Dolayısıyla...

CENGİZ GÖKÇEL (Mersin) - Sen babana eleştiri yaptırmıyor musun, babana?

SELMAN ÖZBOYACI (Devamla) - Sayın milletvekilleri, tüm maddeler açık, konuşmalarımız kayıt altında.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SELMAN ÖZBOYACI (Devamla) - Toparlıyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Buyurunuz.

SELMAN ÖZBOYACI (Devamla) - Görevlerimizden biri de toplumu doğru bilgilendirmek. Ben buradan, hiç kuşak ayrımı yapmadan bütün genç arkadaşlarıma sesleniyorum: Gelin; bu kanunu, maddelerini, gerekçelerini detaylı bir şekilde okuyun, inceleyin. Ve bakın bakalım, kim gerçekten özgürlükten yanaymış, kim gerçekten genç kuşakları önemsiyormuş, kim gerçekten ahlaktan, şeffaflıktan yanaymış; kimler size daha fazla önem veriyormuş, bunu çok açık ve net göreceksiniz. Ben buradan söylüyorum: Bütün gençler, bu kanunu alsınlar, incelesinler; burada kesinlikle özgürlüğün kısıtlanması diye bir durum söz konusu değildir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Herkesin hakkının korunacağı; hakaret, yalan, iftira, taciz, tehdit, ifşa gibi fiillerin faillerinin bulunabileceği; kısaca, çok daha sağlıklı bir sosyal medya ortamının hazırlanacağına inandığımız bu kanun teklifimizin hayırlara vesile olmasını diliyor, yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)