| Konu: | İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 118 |
| Tarih: | 28.07.2020 |
AYDIN ADNAN SEZGİN (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sosyal medya kanun teklifinin mevcut hâliyle yasalaşması ülkemiz, toplumumuz adına yeni bir ayıp oluşturacaktır.
Dünyada birçok demokratik ülke, sosyal medyayla ilgili düzenlemeler yapılması konusu üzerinde çalışmaktadır; evet biliyoruz, burada da ifade edildi. Ancak demokrasi ve hukuk devleti olmanın gereğine uygun olarak bu çalışmaların özgürlüklere halel getirmemek için kılı kırk yararak, adımlarını azami dikkatle atarak yapmaktadırlar. Mesela bugün çok atıf alan Almanya'da halîhazırda yürürlükte olan sosyal medya düzenlemesi, çevrim içi platformlarda geçerli yasa dışı içerik kategorilerini belirlerken yeni yasa dışı içerik kategorileri oluşturmamıştır. Ayrıca, Almanya'da siyasetçilerin ve kamu görevi yapan kişilerin haysiyet veya kişilik haklarının ihlal edildiğine dair iddialar, kamuoyunun bilgi alma özgürlüğü ilkesi doğrultusunda çoğu kez reddedilmektedir.
Geçtiğimiz günlerde Alman Yargıtayı, kamuoyunun bilgi edinme hakkının kişisel verilerin korunması hakkından üstün olduğuna hükmetmiştir. İktidar bloğu sözcülerinin, sosyal medyanın evrensel sorunlarına dünyada getirilen çözümler hakkında söylediklerinin o ülkelerde, esas itibarıyla yapılanlarla alakası yoktur; Fransa'ya atıflar da tamamen yanlıştır, ABD'yle mukayese gülünçtür. Maalesef önümüzdeki teklifte hürriyetleri gözetme gibi bir hassasiyetten söz etmek mümkün değildir. Oysa, biraz önce belirttiğim gibi demokratik ülkelerdeki düzenlemelerde özgürlüklere halel getirilmemesi çok büyük önem arz eder.
Sosyal medya ve internet kullanımı ifade, basın ve haberleşme özgürlüğünün ayrılmaz parçasıdır. İşte, önümüzdeki kanun teklifi zaten ağır şekilde kısıtlanmış bu özgürlüklere indirilen yeni bir darbedir. Biz biliyoruz ki siz bu yasayı özgürlükleri kısıtlayarak kendinizi korumak için ve özellikle genç neslin size itiraz yollarını engellemek için çıkarmak istiyorsunuz. Gençleri korumaktan anladığınız aslında bu ve esas itibarıyla kendinizi korumak istiyorsunuz. Belki de istiyorsunuz ki sosyal ağ sağlayıcıları ülkeyi terk etsin, böylelikle sosyal medyadan da kurtulun. Bozuk siciliniz, öne sürdüğünüz ahlaki gerekçeleri çürük bahanelere indirgiyor. İnandırıcı değilsiniz, ancak ve ancak kendi kendinizi ikna edersiniz.
Sosyal medyada kişilik haklarına yönelik saldırıların ve nefret suçlarının önlenmesi elbette gereklidir ancak bu gerekçeden hareketle suçun şahsiliği ilkesinden uzaklaşıp toplumun genelinin cezalandırılması anlayışı sakattır, istibdat anlayışıdır. Ayrıca, ülkemizde yargının durumu malumdur. Yargı baskı altındadır ve mahkemelerin alacağı yahut abartılı şekilde yetkilendirilen diğer kurumların alacağı yasa dışı içerik konusundaki kararlar üzerinde mevcut iktidarın iradesinin, keyfinin etkili olacağı kesindir.
Maalesef, teklif, ülkemizin bilgi iletişim çağıyla uyumuna değil, baskıcı ve otoriter rejimler arasında daha üst sıralara yükselmesine katkı sağlayacaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyursunlar efendim.
AYDIN ADNAN SEZGİN (Devamla) - Teşekkür ederim.
Türkiye'nin bir tek adam rejiminin baskısı içinde olduğunu bilmemize rağmen tüm iyi niyetimizle iyi düşünün diyoruz. Artık değişin. Türkiye bu istibdadı taşıyamaz diyoruz. Devletin egemenliği, sosyal medyayı boğmakla değil, hukuk devleti olmakla güçlenir. Büyük devlet böyle olunur.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)