GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2013 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2011 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:45
Tarih:19.12.2012

AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu yüce çatının millet adına üstlendiği en önemli görevlerden birisi bütçe denetimidir. Milletten alınan tek kör kuruşun hesabını sormak bu Meclisin vicdani ve ahlaki görevidir. Maalesef Meclisimiz bugün bu fonksiyonu tam olarak icra edemiyor ama esasen, bu Meclis uzun zamandır birçok fonksiyonunu icra edemiyor. İktidardaki zihniyet, her geçen gün biraz daha bu Meclisi battal hâle getirmektedir. Bunun nedeni, Başbakanın tesis etmek istediği tek adam rejimidir. Başbakan yıkıcı bir kibir içinde bu hedefe kilitlenmiştir. Meclisi, AKP Grubu vasıtasıyla, yürütmenin bir uzantısı hâlini kılmış, yargıyı da kendi istediği şekilde dizayn etmiştir ancak Sayın Başbakana artık bu da yetmemektedir, o, sınırsız bir kudretle şekillendireceği bir zorbalık düzeni peşine düşmüştür. Şimdi de "Kuvvetler ayrılığı önümüze engel olarak dikiliyor." dedi.

Değerli arkadaşlar, bakın, uzun süredir Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışıyor. Yüzlerce sivil toplum örgütü, bilim adamı bu Anayasa Uzlaşma Komisyonuna raporlar yazdılar, taslaklar gönderdiler, önerilerde bulundular. Bütün bu çalışmalar bugüne kadar parlamenter sistem üzerine yapıldı. Sonra ne oldu? Yolun ortasında, Başbakan, komisyona kendi başkanlık anayasasını gönderdi. Ne diyor Sayın Başbakan kendi başkanlık anayasasında? Başkan tek dereceli seçilecek, Meclise karşı sorumlu olmayacak, Meclis başkana soru soramayacak, gensoru veremeyecek; başkan kabinesini Parlamento dışından seçecek, kabinenin dokunulmazlığı olacak; üst düzey görevliler yine Meclisin onayı olmadan başkan tarafından atanacak, daha önemlisi, başkan istediği zaman kanun hükmünde kararname çıkaracak, Meclis denetimine sunmayacak.

MUHARREM İNCE (Yalova) - Adam öldürme yetkisi var mı?

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Bir tek o kalmış herhâlde.

Başkan gerek duyduğunda da Parlamentoyu feshedecek. Ee? Ee? Bu durumda bu Parlamentoya ne düşüyor? Bu milletvekilleri ne olacak? Saksı mı? Saksı olmayı bu Mecliste kabul edebilecek bir parlamenter var mı?

MUHARREM İNCE (Yalova) - Çoook!

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Bu Meclis saksı meclisi olmayı -Kurtuluş Savaşı'nı yapmış bu Meclis- kabul edebilecek mi?

MUZAFFER BAŞTOPÇU (Kocaeli) - Yakışmıyor, yakışmıyor! Bu üslup yakışmıyor! Bu üslup size yakışmıyor!

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Peki, tek parti rejimini, tek parti devletini kurmak yakışıyor da üsluba mı takıldınız? En nazik kelimeleri seçerek söylüyorum size burada.

Şimdi, bu inanılmaz anayasayı kim hazırlamış? Savunanlardan biri kim? Burhan Kuzu. Kimmiş Burhan Kuzu? Profesörmüş. Doğrusu, Burhan Kuzu'yu anayasa profesörü yapan profesörleri de ben merak ediyorum. Böyle bir anayasayı bırakın bir hukukçuya yazdırmayı, mübaşire dahi yazdıramazsınız arkadaşlar. Böyle bir anayasayı mübaşir yazmaz. Bu nasıl bir anlayış?

MUZAFFER BAŞTOPÇU (Kocaeli) - Bu üslup sana yakışıyor mu? Bu üslup size yakışıyor mu? "Mübaşir", "saksı", bilmem ne?

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Biz bu zorba anlayışla nasıl anayasa yapabiliriz? Artık, kimse kanundan konuşmasın. Buradan barolara, hukuk fakültelerine, hâkimlere, aydınlara, kendisine ve ailesine saygı duyan herkese sesleniyorum: Başbakana "Hop dedik Başbakan, hop dedik!" diyecek bizden başka adam kalmadı mı? Neden çıkıp da uzlaşma komisyonunu dağıtan Başbakanı anayasa kaçkını ilan etmiyorsunuz?

Değerli milletvekilleri, Başbakanın, on yıllık mutlak çoğunluk iktidarına rağmen, bürokratik oligarşinin kendi önüne engel olarak dikildiğini söyleyebilme cesaretini gösterebilmesi onu sessizce dinleyenler için hazindir. Bu sözler sıradan sözler değil, Türk milleti için çok tehlikeli olayların, kötü gelişmelerin habercisidir. Gerçek demokrasilerde bunu dillendiren biri başbakanlıkta bir gün dahi duramaz. Dünyanın en güçlü liderleri, Obama, Cameron, Merkel kolaysa böyle bir şey söylesinler, daha o gün, seçimleri beklemeden kendi partisi onu alaşağı eder. Çünkü, bu görüşü dillendiren birinin başbakanlığı sürdürmesi o ülkenin itibarını kaybetmesi demektir.

Şimdi, değerli arkadaşlar, Türkiye'de yürütülen bu operasyonların maliyetini bilemiyoruz. Türk milletinin fakirinin fukarasının, garibinin gurebasının cebinden aldınız; Suriye'ye, teröristlere para yediriyorsunuz. Bunun hesabını ne bu dünyada verebileceksiniz ne öbür dünyada verebileceksiniz.

Çok değerli AKP'li milletvekili arkadaşlarımı uyarıyorum: Kibir sarhoşluğundan bir an önce ayılın, varlık nedeninize sahip çıkın. Parlamentoya sahip çıkın, Meclise sahip çıkın, kuvvetler ayrılığını koruyun, aksi hâlde tarihte utançla anılırsınız.

Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler sayın Çıray.