GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AFET RİSKİ ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUN TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:79
Tarih:15.03.2012

İDRİS YILDIZ (Ordu) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı'nın 12'nci maddesi üzerine söz almış bulunuyorum.

Değerli milletvekilleri, hepimizin bildiği gibi üç gün önce İstanbul'da bir felaket yaşadık. Aradan üç gün geçti, basın, televizyon, herkes bir şeyler söyledi ama, yavaş yavaş unutulmaya başladı.

Benim burada bu konu üzerinde biraz daha hassasiyetle durmamın sebebi, orada hayatını kaybeden 11 tane yurttaşımızın çoğunluğunun Ordulu olması. Hepinizin huzurunda önce ölenlere Allah'tan rahmet diliyorum, yakınlarına başsağlığı diliyorum ama bir şeyi de hatırlatmadan geçmek istemiyorum.

Bu tasarıyı, ülkemizin deprem felaketlerinde yaşadıkları zorlukları bilerek, insanlarımızın çektiklerini, can kayıplarını hesaplayarak gündeme taşıdık ve bu tasarıyı hep birlikte oluşması konusunda biz de muhalefet olarak yeterli oranda katkı vermeye çalıştık, ama yaklaşık on yıl içerisinde 10 bin çalışanımızı kaybettiğimiz, son Aralık ayında 52, Ocak ayında 62, Şubat ayında 42, Mart ayının daha şu aşamasında 28 işçinin hayatını kaybettiği ülkemizde, İş Güvenliği Yasası için bu çabaların hiçbirisini yerine getirmedik. Dolayısıyla, ben, yüce Meclisten, bu Meclisteki milletvekili arkadaşlarımızdan, İş Güvenliği Yasası hakkında da aynı duyarlılığı göstermesini, aynı çabayı sarf etmesini, geçtiğimiz Pazar günü yaşadığımız o tatsız olaylara rağmen oradaki kadar dikkatli, oradaki kadar hızlı bir şekilde bu yasanın bu Meclise getirilmesini hepinizden talep ediyorum. Hepinizin bu konuda gayret göstermesini diliyorum.

Değerli arkadaşlarım, ülkemizin deprem felaketlerinden çektiklerini hepimiz biliyoruz. Ülkemizin yüzde 92'si deprem kuşağında ve nüfusumuzun yaklaşık yüzde 95'i de bu bölgelerde yaşıyor. Dolayısıyla, bu felaketlerden dolayı bununla ilgili bir çaba içerisine girmemiz, bir tasarı Meclise getirmemiz, onunla ilgili çalışmamız doğruydu ama komisyonlarda yaptığımız görüşmelerde biz, mümkün olduğu ölçüde uyarılarda bulunduk. Sayısal çoğunluğunuzla bu uyarıların hepsi dikkate alınmadı ve Meclise geldi. Ama hepimiz biliyoruz ki, kente karşı suç kavramı çok önemlidir. Kent, genellikle yaşayan bir organizmaya benzetilir. Kentin sahibi, o kentte yaşayanlar, kent yönetimine vergi verenler, kent yönetimini oylarıyla oluşturmuş olanlar ve ayakta tutanlardır.

Tasarının "Tespit, Taşınmaz Devri ve Tescil" başlıklı 3'üncü maddesinin birinci fıkrasında, riskli yapı tespitine karşı yapılacak itirazların, -Komisyonda değişmiş şekliyle- Bakanlıktan 3, üniversiteden 4 kişiyle oluşacak heyetler tarafından incelenip, karara bağlanacağı öngörülmüştü.

Bakanlık tarafından seçilecek kişilerin taraflılığı, üniversitelerden gelen kişilerin Bakanlık tarafından tespit edildiği için taraflılığı belli olmasına rağmen Komisyonda şöyle bir öneride bulunduk; dedik ki: "1985 yılında Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından kentlerin imar planları yapıldı ve bunun yanlış olduğu görülerek değiştirildi." O hâlde, merkezden yapılan bu imar planlarının, bu tadilatların veya bu tasarıların sıkıntılarının yaşanacağı düşünülerek, hiç değilse proje bazında, o bölgede iki tane proje paydaşının da bu Komisyona katılarak, proje bazında bunların değerlendirilmesini ve böylece, orada olabilecek sosyal patlamaları, sıkıntıları ortadan kaldırmak için bir öneride bulunduk ama maalesef Komisyonda bu da geçerli olmadı.

Hepimiz biliyoruz ki bu tasarının tartışılması, görüşülmesi, süreç içerisinde hep beraber yaşadık. Bugün, bütün gündür arkadaşlarımız birçok şeyi söylüyorlar ama biz, burada bu tasarıyı hep beraber oyladığımızda sonuç yine belli; bir taraf kaldıraç gibi elini bir tarafa indirecek, öbür taraf yukarı kaldıracak.

Biz muhalefet olarak şöyle bir öneride bulunuyoruz: "Afet Önleme Yasası" olarak sunulan bu tasarının doğuracağı afetler ileride bize daha büyük sıkıntılar yaratacak. Bu sıkıntıların aşılması için, bu sıkıntıların yaşanmaması için, bu kadar yetkiyi üzerinizde toplamamanız gerektiğini düşünüyor, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Yıldız.