| Konu: | AK PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 4 |
| Tarih: | 13.10.2020 |
CHP GRUBU ADINA MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
24 Haziran 2018 tarihinde yapılan genel seçimlerde İstanbul Milletvekili olarak seçilen Sayın Enis Berberoğlu'nun milletvekilliği, maalesef yürütmenin talimatıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı tarafından bir kesin hüküm okunarak düşürüldü. Cumhuriyet Halk Partisi olarak o günkü tartışmalarda çok samimiyetle, çok basit bir soru sorduk, "Bakın, daha tam anlamıyla kesin bir hüküm oluşmadı, Anayasa Mahkemesinde bireysel başvurusu var. Lütfen Anayasa Mahkemesi kararını bekleyin, Yargıtayın bu onama kararını kesin hüküm olarak okutmayın." dedik ama dinlemediniz ve şunu sorduk: Eğer Anayasa Mahkemesi hak ihlali tespit ederse, Anayasa'nın 83'üncü maddesinin dördüncü fıkrasına dayanarak ağır bir ihlal tespit ederse ne yapacaksınız? Milletvekilliğini düşürüyorsunuz ve Anayasa Mahkemesi ne dedi? "Enis Berberoğlu'nun seçme seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı gasbedilmiştir." dedi. Evet, bu oldu. Enis Berberoğlu'nun seçilme hakkı ve siyasi faaliyette bulunma hakkı elinden alındı, başka hakları da elinden alındı ama sürem kısıtlı.
Anayasa Mahkemesi gerekçeli kararını açıkladı. Lütfen herkes gerekçeli kararda 135'inci ve 140'ıncı paragrafları okusun, zaten çok kısa ve çok net. Anayasa Mahkemesi hak ihlallerini tespit ettikten sonra zaten mecburen "Yeniden yargılama yap." diyecek. Yerindelik denetimi değil bu, kendisi yargılama yapmıyor, "Yeniden yargılama yap." diyor.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Öyle olmaz. O temenni...
MUHARREM ERKEK (Devamla) - Çünkü başka türlü bu ihlalin sonuçları ortadan kalkmaz ki! Milletvekilliği düşürüldü, siyasi faaliyette bulunma hakları ortadan kaldırıldı. Şimdi, Enis Berberoğlu'nun, bir milletvekilinin ihlal edilen hakları nasıl geri getirilecek? Anayasa Mahkemesi bunu söylüyor, ne diyor? "Yeniden yargılama kararı ver ve durma kararı ver." Çünkü Enis Berberoğlu milletvekili, dokunulmazlığı var.
Bir cümle okuyacağım size gerekçeli karardan. Bakın, Anayasa'nın bağlayıcılığı, 11'inci madde -Genel Başkanımız özellikle vurguladı- hukukun üstünlüğüyle ilgilidir. Aslında bugün tartıştığımız konu da salt Enis Berberoğlu konusu değil, hukukun üstünlüğü konusu, hukuk devleti konusu, kuvvetler ayrılığı, demokrasi konusu; aslında bunu tartışıyoruz. Asıl sorun sistemde çünkü bugün Türkiye demokrasi değil, monokrasiyi yaşıyor yani bir kişinin egemenliğini.
Bakın ne diyor Anayasa Mahkemesi kararında: "Yeniden yargılama kararı ver çünkü başka türlü ihlaller ortadan kalkmaz." Devamında ne diyor? "Mahkeme sonraki aşamada ise Anayasa Mahkemesi kararında tespit edilen ihlalin sonuçlarını gidermek için gereken işlemleri yapmakla yükümlüdür."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
MUHARREM ERKEK (Devamla) - Bakın "yükümlüdür" diyor; evet, yükümlüdür. Yani 14. Ağır Ceza Mahkemesinin, yerel mahkemenin "Ben yeniden yargılama kararı vermiyorum." demesi "Ben Anayasa Mahkemesi kararını tanımıyorum." demektir. Bizim de Anayasa Mahkemesinin birçok kararını çok sert eleştirdiğimiz dönemler oldu. Örneğin, çoklu baroyla ilgili başvurumuzu reddetti, eleştirdik. Eleştirebilirsiniz, beğenmeyebilirsiniz ama "Anayasa Mahkemesi kararına uymuyorum. Anayasa Mahkemesi kararı benim için bağlayıcı değil." diyemezsiniz, derseniz Anayasa'yı rafa kaldırmış olursunuz. Anayasa'nın rafa kalkması ne demektir? Maalesef sayenizde Türkiye Cumhuriyeti devleti anayasal bir hukuk devleti olmaktan çıktı, şeklen Anayasalı bir devlet hâline geldi. Vatandaşların, 83 milyonun, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının, yurttaşların hak ve özgürlükleri nerede güvence altına alınmıştır?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Erkek, toparlayalım.
MUHARREM ERKEK (Devamla) - İşte, siyasi faaliyette bulunma hakkı gibi, özgürlük hakkı gibi, kişi güvenliği gibi, basın özgürlüğü gibi hak ve özgürlükler güvence altına nerede alınmıştır? Anayasa'da. Peki, siz "Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımıyorum." derseniz bu ne demektir? Vatandaşların Anayasa'da yazılı hak ve özgürlükleri artık güvence altında değil demektir çünkü bireysel başvuruyu da kaldırırdı o zaman. Anayasa Mahkemesini de herhâlde fiilen kapatmak istiyorsunuz. Ama başından beri söylediğimiz gibi, sorun sistemde. Biz Millet İttifakı olarak niçin ısrarla "güçlendirilmiş, rasyonelleştirilmiş parlamenter sistem" diyoruz? Çünkü Türkiye bu sistemle gidemez, bu sistem revize de edilemez. Bakın, bunu çok samimiyetle, yürükten söylüyorum: Bu sistem, keyfîliği getiren, adaletsizlikleri büyüten bir sistemdir; onun için, yeni bir Anayasa ve güçlendirilmiş parlamenter sistem.
Son cümle: Siz ne yaparsanız yapın, Sayın Enis Berberoğlu, seçilmiş 27'nci Dönem İstanbul Milletvekilimizdir.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)