GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:6
Tarih:15.10.2020

İYİ PARTİ GRUBU ADINA YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ PARTİ grup önerisi adına söz almış bulunmaktayım, yüce heyetinizi saygıyla selamlarım.

Tüketimde kural nedir? Aldığınız ürün veya hizmet neyse onun bedelini ödersiniz. Siz marketten bir ürün alırken size kasadaki diğer müşterinin aldığı ürünün parasını ödetebilirler mi ya da mağazada bir ürünü çalan bir kişinin çaldığı ürünün bedelini sizden tahsil edebilirler mi veya size yansıtabilirler mi? Mümkün değil ama konu elektrik hizmeti alma bedeli ise bu mümkün çünkü AK PARTİ başarısız bir özelleştirme sonucu bunu mümkün kıldı. TEDAŞ'ın parça parça özelleştirilmesi sonucu dağıtım şirketleri "Zarar ediyoruz." diye dayatınca iktidar, tercihini vatandaştan yana değil dağıtım şirketlerinden yana kullandı. TEDAŞ özelleştirilirken hedef, kayıp kaçak oranlarının azaltılması, tüketicinin korunmasıydı. "Elektrik faturasında daha az para ödeyeceksiniz." denilerek özelleştirmeye kılıf bulundu ama faturalara "indirim" değil "bindirim" geldi.

Elektrik faturasına yansıyan kayıp kaçak oranı yeni bir sorun değil. Enerji harici bedeller arasında kayıp kaçak bedeli faturayı en çok yükselten miktar olarak sıkıntı yaratmaktaydı, bu bir gerçek. Ancak, iktidar özelleştirme yaparken dağıtım firmalarına bu durumu da iletmiş ve "Bölgenizdeki kaçağı önlemek, tahsil etmek ve ceza vermek de sizin göreviniz." demiştir. Kısaca, eğer bir dağıtım bölgesinde kayıp kaçak oranı fazlaysa bunun bedeli de genele yayılmayacak, dağıtım şirketi kendi bölgesinde bu soruna çözüm arayacaktı yani bölgesel tarifeye geçilecekti. Ancak, iktidar her özelleştirmedeki başarısızlık gibi TEDAŞ özelleştirilmesinde de başarısızlığın faturasını dağıtım şirketleri kanalıyla vatandaşa yüklemeye devam ediyor. Kayıp kaçak yani başkasının kaçak olarak kullandığı elektriğin bedeli faturasını düzenli ödeyen gariban vatandaşın sırtına yükleniyor.

Değerli milletvekilleri, sizinle elektrik tüketimi ve kaçak elektrik kullanımına ilişkin bazı verileri paylaşmak istiyorum: EPDK tarafından hazırlanan 2019 Yılı Elektrik Piyasası Gelişim Raporu'nda yer alan bilgilere göre 2019 sonu itibarıyla dağıtım sistemini kullanan tüketici sayısı yaklaşık 45 milyon olmuştur. En yüksek tüketici sayısına sahip bölgeler 5,13 milyonla Boğaziçi, 4,28 milyonla Başkent Dağıtım bölgeleridir. 2019 sonu itibarıyla dağıtım şirketlerinin bölgelerindeki toplam faturalarda tüketim miktarı 175,90 teravatsaat olarak gerçekleşmiştir. En yüksek tüketim miktarına sahip bölgeler 24,78 teravatsaatle Boğaziçi, 15,49 teravatsaatle Toroslar Elektrik Dağıtım bölgeleri olmuştur. En yüksek kayıp oranları ise yüzde 51,32'yle Dicle, yüzde 47,56'yla Vangölü ve yüzde 21,64'le Aras bölgelerinde gerçekleşirken en düşük kayıp oranları ise yüzde 4,49'la Trakya, yüzde 4,75'le Çamlıbel, yüzde 4,82'yle Uludağ Elektrik Dağıtım bölgelerinde gerçekleşmiştir.

EPDK verilerine göre 2019 yılı için Dicle bölgesinde kayıp oranı yüzde 51,32 olarak açıklanırken Enerji Bakanlığına yöneltilen bir soru önergesine Bakanlık aynı yıl ve aynı bölge için kayıp oranına "Yüzde 58,37." demiştir. Görüldüğüne göre, devletin iki kurumu farklı iki cevap vermiştir. Yine, elektrikte kayıp kaçak oranının yaşandığı aynı bölgeye ilişkin olarak Dicle Elektrik Dağıtım AŞ 2018 Faaliyet Raporu'nda yer alan bilgilerde şunu demektedir: "Dicle Elektrik Dağıtım AŞ 6 ilde yaklaşık olarak 22 milyar kilovatsaat elektrik dağıtmıştır. Yüzde 54,64 kayıp kaçak oranına göre yaklaşık 12 milyar kilovatsaat elektrik tüketiminin tahsilatı yapılamamıştır. Piyasa takas fiyatına, değerine göre tahsil edilemeyen bedel yaklaşık 3,6 milyar lira tutarındadır." Bu ne anlama gelmektedir? 2018 yılında sadece Dicle bölgesinde tahsil edilemeyen yaklaşık 3,6 milyar liralık bedel, en düşük kayıp oranı olan Denizli'deki vatandaştan da Konya'daki vatandaştan da Sivas'taki vatandaştan da Bülent Turan Bey'den de tahsil edilmektedir. Bu durumdan dolayı faturasını düzenli ödeyen birçok vatandaşımız kanuni yollardan hak arayışına girmiş, tüketici mahkemelerinde alınan kararlarla elektrik faturalarında ödedikleri kayıp kaçak bedelini geri almışlardır. Ancak, geçtiğimiz mart ayında Resmî Gazete'de yayınlanan bir Yargıtay kararıyla bu hak da vatandaşın elinden alındı; Yargıtay, topu Hükûmete attı. Kayıp kaçak bedeli ile diğer bedeller, yargılama devam ederken yapılan kanuni düzenlemeyle ilgili tarifeler kapsamında birer maliyet kalemi kabul edildi, tüketicilerden tahsil edilmesine yönelik düzenleme yapıldı.

Son durum nedir? İktidar, 2013 yılında çıkardığı 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'yla kayıp ile kaçakların 31/12/2015 tarihinden sonra geçerli olmak üzere bölgesel bazda faturalara yansıtılacağını hükme bağlasa da yani fiyat eşitleme mekanizmasındaki ulusal elektrik tarifesinden bölgesel elektrik tarifesine geçileceğini söylese de elektrik dağıtım firmalarının kayıp kaçakları önleyememesi ve alacaklarını tahsil edememesi nedeniyle bu süre yine kanuni bir değişiklikle 31 Aralık 2020 tarihine kadar uzatıldı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayalım lütfen.

YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Geçtiğimiz gün Sanayi Komisyonunun alt komisyonunda görüştüğümüz, önümüzdeki günlerde Genel Kurula gelecek olan bir kanun teklifiyle bu süre 2025 yılına kadar uzatılacaktır, hatta bu süre sadece beş yılla sınırlı kalmayacak, Sayın Cumhurbaşkanı dilerse bu süreyi beş yıl daha uzatabilecektir. Dememiz o ki: Ey vatandaş, havada bulut, sen elektrik faturasında indirimi unut.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)