| Konu: | Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 6 |
| Tarih: | 15.10.2020 |
HÜSEYİN ÖRS (Trabzon) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ilgili kanun teklifinin 3'üncü maddesi üzerinde İYİ PARTİ Grubu adına söz aldım. Hepinizi en derin saygılarımla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bu maddede yapılan düzenlemeyle, merkezî yönetim bütçe kanununun gider cetvelinin program sınıflandırmasına göre düzenlenmesi ve ilgili mevzuatta yer alan "tertip" ve "ilgili hizmet tertibi" ibarelerinin, tanımlarının program yapısına uygun olarak yeniden belirlenmesi amaçlanmıştır. Teklifin 3'üncü maddesinde geçen "analitik bütçe sınıflandırması" ifadesinden, program bütçe yapısına geçişe rağmen eski gösterimlerin de korunma riskinin bulunduğu görülmektedir. Birtakım gerekliliklere bağlı olarak mevcut sistemin bazı unsurları pekâlâ korunabilir ancak bunun, gösterim alışkanlıklarından vazgeçmemek adına değil, işlevsel gerekliliklerden dolayı olması gerekir. Buradaki çerçeveye bir açıklık getirilmeli ve nasıl bir uyum sürecinin öngörüldüğü ortaya konulmalıdır. Teklifin ardından en azından şematik bir gösterimle ikincil mevzuatta uygulanması tasarlanan yapının konulması da önemlidir. Yeni gösterim nasıl olacaktır? Program bütçe yapısındaki programların içeriğinde neler olacaktır? Bu soruların açık olarak cevap bulması gerekir.
Değerli milletvekilleri, Onuncu Kalkınma Planı dönemindeki öncelikli dönüşüm programları deneyimi göstermiştir ki bu tür program yaklaşımlarında uygulamaya yön veren esas unsur programlardan ziyade alt programlardır. Kalkınma planındaki amaçlar her ne kadar sektörel ağırlıklı ve Bakanlıklarımızın yapısı sektörel bir tasarımın mahsulü olsa da plandaki ülke öncelikleri ya da üst amaçlar bir Bakanlık ya da kurumun kendi araçlarıyla tek başına gerçekleştirebileceği hususları barındırmamaktadır. Bu nedenle program bütçe sistemiyle plan ve bütçe hedeflerine ulaşılabilmesi için kamu yönetim sistemimizde ortak çalışma kültürünün de güçlendirilmesi gereklidir.
Değerli milletvekilleri, program bütçe yapısına bir bütçe gösterim sistemi olarak bakılmamalıdır, hesap verme aracı denilip geçilmemelidir. Unutmayalım ki hesap verme aracı iyi dizayn edilmediği takdirde gerçek anlamda hesap vermenin sağlanması da mümkün olmayacaktır. O nedenle programlara Bakanlıkların yerine getirdiği fonksiyon isimlerinin verilmesinden ziyade ortak amaçla örtüştürülmüş isimler verilmesi, alt programlara da program amacına hizmet edecek hedeflerle örtüştürülmüş isimler verilmesi ve içeriğinin de buna göre oluşturulmuş olması gerekir. Program bütçe sistemi bu şekilde başlatılmazsa geçmişte olduğu gibi bütçenin ana program unsurlarının yüzeysel, genelleştirilmiş, sektörel Bakanlıkların kurumsal yapılarını çağrıştıran tabela isimlere doğru gitme riski bulunmaktadır. Örneğin, analitik bütçe gösteriminden önceki bütçe sistemimizin alt unsurları neredeyse kurumların ana faaliyet birimlerinin adlarıyla özdeş hâle gelmişti. Durum öyle bir hâl almıştı ki bütçede hangi amaca değil, hangi genel müdürlüğe harcama yaptığımızı anlar hâle gelmiştik. Program sınıflandırmasının da bu anlamda -sadece bir bütçe sınıflandırması gözüyle değil- her yıl bütçe görüşmelerinde tartabileceğimiz şekilde amaçlanan sonuçlara ulaşılıp ulaşılamayacağının görülebildiği kullanışlı araçlar olarak tasarlandığından emin olmamız gerekmektedir.
Değerli milletvekilleri, detay bazında bakıldığında bir diğer risk, üretilen tüm kamu hizmetlerinin program yapısına dönüştürülmeye çalışılması hâlinde bu hizmetlerin bazılarının niteliğinin program yapısına uygun olmaması nedeniyle programa sadece bir bütçe kodu niteliğinde dönüşmesine neden olacaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
HÜSEYİN ÖRS (Devamla) - Bu durum, uygulamada verimli işleyebilecek program yapısını da olumsuz etkileyecektir. O nedenle programlaştırma ve alt programlaştırma aşamasına titizlikle yaklaşılması gerekmektedir.
Bu anlamda önümüze alelacele getirilen bu yapının güçlü bir pilot deneyimi olmaması da büyük bir eksikliktir. Bu durum, yeni tasarımın aşağıdan yukarıya geri beslemeyle yapılmayıp merkezden dikte edilen bir yapı olarak karşımıza getirildiğine dair endişelerimizi arttırmaktadır. Bu çerçevede, teklifin en az üç yıllık bir pilot uygulama sonuçlarıyla karşımıza getirilmesi önem arz etmektedir ancak buradan anlıyoruz ki bu yıl uygulamanın başlamasıyla tüm kamu kurumları bir pilot kurum olarak görülmektedir.
Bu nedenle, bu belirttiğim nedenlerden dolayı bu 3'üncü maddenin teklif metninden çıkarılmasını talep ediyor, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)