GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:6
Tarih:15.10.2020

NESLİHAN HANCIOĞLU (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin 4'üncü maddesiyle ilgili olarak vermiş olduğumuz önerge üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz aldım.

Bu madde, mevcut uygulama olan performans esaslı bütçeden performans esaslı program bütçe sistemine geçişin mevzuat altyapısını oluşturan 4 maddeden 1'i yani şu ana kadar müzakere ettiğimiz 3 maddenin tamamlayıcısı diyebiliriz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bizleri izleyen saygıdeğer yurttaşlarımız; kamu hukuku ve kamu maliyesinde kullanılan çok önemli bir tanım vardır; bütçe hakkı tanımı. Bu tanımın anlamı şudur: Devletin nereye ne kadar para harcayacağı ve bu harcamaların vatandaşa ne gibi yükümlülükler yükleyeceğinin kararını halk verir. Demokrasilerde bu yetkiyi kullanmakla görevli olan makam Meclistir. Bütçenin nasıl hazırlanacağı ve Meclis önüne ne zaman ve ne şekilde sunulacağı kanunla belirlenir. Şimdi, işte o kanunu değiştiriyoruz, bütçe sistemini değiştiriyoruz. Peki bunu ne zaman yapıyoruz? 2021 bütçesinin Meclise sunulmasına birkaç gün kala. Bütçeyi çıkarmadan hemen önce sistemi tepeden tırnağa değiştireceksiniz, sonra dönüp devlet kurumlarına "Alın size yeni sistem, bu sisteme göre iş yapın." diyeceksiniz. Kurumlar yeni sisteme hazır mı; uygulanacak altyapıya, kadro donanımına sahip mi? Kimsenin umurunda değil. "Türkiye yönetilmiyor, savruluyor." derken işte tam da bunu kastediyoruz. (CHP sıralarından alkışlar) Öngörü yok, planlama yok, hesap kitap yok, devlet aklı yok. Bir de ne yok, biliyor musunuz değerli milletvekilleri? Bu yaklaşımı sergileyen anlayışın fıtratında kanun tanımak da yok. İşte bunun en güzel örneği 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nun 16'ncı maddesinin üçüncü fıkrası şunu emrediyor: "Orta vadeli malî plan, en geç Eylül ayının onbeşine kadar Resmî Gazete'de yayımlanır." Kanun "Onbeş Eylül" diyor ama ne Sayın Cumhurbaşkanının ne de Maliyenin başındaki damadının umurunda değil. "Kanun ne derse desin, biz istediğimiz zaman yayımlarız." diyorlar. Lütfetmişler, 8 Ekimde Resmî Gazete'de yayımlatmışlar. Bu kanun hükmü en son iki yıl önce düzenlenmiş yani bu hüküm iktidarın eseri. Madem bu kanun hükmüne uymayacaksınız, neden çıkartıyorsunuz?

Değerli milletvekilleri "Kanunlar, nizamlar ne derse desin, ben bildiğimi okurum, kimse de benden hesap soramaz." yaklaşımı millet iradesini yok sayan, kural tanımazlığı meşrulaştıran bir tutumdur ve sonu felakettir. İktidarın sergilediği bu tutum son derece yanlıştır; ülkemize, milletimize, devletimize çok ağır bedeller ödetir. Bu uyarılarımızı lütfen dikkate alın.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kanunu yok sayan, milleti yok sayar. Milleti yok sayan, halkı doğrudan ilgilendiren bilgileri çarpıtır, vatandaşı da aldatmaya çalışır. Vaka sayılarını manipüle etmek, enflasyon verilerini çarpıtmak, işsizlik rakamlarına takla attırmak; bunların hepsi nafile çabalardır. Söylenmiş binlerce yalan, sadece tek bir gerçeğin karşısında yok hükmündedir. Bugünkü Türkiye tablosunun tek gerçeği ise ekonomimizin hızla felakete sürüklendiği gerçeğidir.

Bakın, seçim bölgem Samsun'da Türkiye'nin en büyük beyaz et üreticilerinden biri olan Köytür sessiz sedasız iflas etti. İşsizler ordusuna sadece geçen hafta, sadece bir şehirde, sadece bir ilçede yüzlerce işçi, kümesçi ve nakliyeci eklendi. Aileleriyle birlikte 5 bin kişi bir kalemde ekmeğinden oldu. Bu iflas, bir firmanın iflası değildir; sahte verilerle süslenmiş, yalanlarla bezenmiş ekonomi politikalarının iflasıdır ve bu büyük yangın hızla yayılıyor. Kamu ihaleleriyle, vergi istisnalarıyla ihya edilmiş mutlu bir azınlık ve onlara kol kanat geren odağın dışında kalan herkes bu yangının tehdidi altındadır. Bu yalın gerçeği her yurttaşımızın doğru okuması ve millet iradesini temsil eden Meclisimizin de buna uygun kararların altına imza atması ümidiyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)