GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:6
Tarih:15.10.2020

HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 228 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 5'inci maddesi üzerine söz aldım. Selamlarımı sunarım.

Bu maddenin gerekçesinde "Ekli cetvellerde yer alması gereken kurumların güncelleşmesine ilişkin düzenleme yapılmaktadır." şeklinde açıklamaya yer verilmiş olsa da aslında daha önce 19 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'yle eklenmiş olan kurumlarla ilgili Anayasa Mahkemesinin verdiği iptal kararı bu düzenlemeyi zaruri hâle getirmiştir. Kanunla düzenlenmesi gerekli olan bir konuda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamayacağı Anayasa Mahkemesinin 11/6/2020 tarihli kararıyla açıkça ortaya konulmuştur. Bize göre, maddenin gerekçesinde Anayasa Mahkemesinin bu iptal kararı yer almalıydı. Anayasa Mahkemesinin gösterdiği doğrultuda yapılan bu düzenlemenin yerinde olduğunu söyleyerek başka bir konuya geçmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, 21'inci yüzyıla büyük umutlarla girdik ama ne yazık ki ilk yirmi yılda başarılı bir sınav verilemedi, huzur ve güven ortamı kalmadı, millî birlik ve bütünlüğün sağlanması bir ihtiyaç hâline geldi.

İki aylık Meclis tatili süresince yaptığım çalışmalarda, görüş ve isteklerini tespit ettiğim bütün kesimlerin beklentilerini 27'nci Dönem Dördüncü Yasama Yılına başladığımız bugünlerde ifade etmek istiyorum: Öncelikle, başta iktidar olmak üzere, bütün siyasi partiler saldırgan ve hakaret dilini terk etmelidir, mesnetsiz suçlamalar sona ermelidir; siyaset kurumları, kaybettikleri itibarı yeniden kazanmalıdır.

Anayasa'mızın değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez maddeleri üzerindeki tartışmalara son verilerek bu maddelerin millî birlik ve bütünlüğümüzün, üniter yapımızın ve istiklalimizin garantisi olduğu kabul edilmelidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesine bağlı kalınarak kurucu değerlere saygı gösterilmelidir.

Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle, parlamenter sistem tartışmaları devam ederken Cumhurbaşkanı, ya üslubunu değiştirmeli parti genel başkanı gibi değil "Cumhurbaşkanı" gibi konuşmalı ya da parti genel başkanlığından ayrılmalıdır.

Kuvvetler ayrımı sözde kalmamalı, hiçbir kademedeki mahkemelere ve üst yargı kurumlarına siyasi iktidar tarafından müdahalede bulunulmamalıdır; Anayasa'nın ihlal edilmesine göz yumulmamalıdır.

Yolsuzluklarla ilgili iddialar örtbas edilmemeli; Sayıştay, görevini tarafsızlıkla sürdürebilmeli, kamu harcamaları şeffaf ve denetlenebilir olmalıdır.

Yerel yönetimlerle iş birliği yapılmalı, iktidar yanlısı olmayan belediyeler cezalandırılmamalıdır.

Cami önleri ve şehit cenazeleri, siyasi konuşmaların yapıldığı yerler olmamalıdır. Cemaat ve tarikatların ticari ve siyasi faaliyetleri kontrol altına alınarak denetlenmeli, devlet kadrolarına sızma gayretlerine fırsat verilmemelidir. Bu gibi vakıf ve derneklerin, Millî Eğitim Bakanlığıyla yaptığı ortak çalışmalar iptal edilmelidir. Siyasetin okula, camiye ve kışlaya sokulmasına son verilmelidir.

Türk Silahlı Kuvvetlerini dünyada takdir edilen, güçlü konuma getiren bütün müesseseler aslına dönüştürülmelidir. Askerî okullar ve askerî yargı, hiçbir korku ve endişe duyulmadan, Türk milletinin asil evlatlarına güvenilerek gerçek kimliğine kavuşturulmalıdır. Terörle mücadele devam ederken, yakın çevremiz ateş çemberine dönmüştür. Bu şartlar altında askerî hastanelere her zamankinden fazla ihtiyaç duyulduğu kanaatindeyim. Mükemmel işleyen ve askerî açıdan en gelişmiş donanımla ve uzman hekimlerle büyük görev icra eden o müesseselere dönüşüm acilen sağlanmalıdır.

Dış politika millî menfaatlerimize uygun bir zemine oturtularak komşularımızla ve içinde bulunduğumuz ittifaklarla ilişkilerimiz sükûnetle yeniden değerlendirilmelidir. Dış politikanın iç politikaya alet edilmesine artık son verilmelidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

HAYRETTİN NUHOĞLU (Devamla) - Büyük bölümü devlet kontrolüne giren Suriye'yle ilişkiler geliştirilmeli ve ülkemizde bulunan Suriyelilerin kendi ülkelerine dönmeleri sağlanmalıdır. Çeşitli fraksiyonlara bağlı terörist grupların barınmasına imkân sağlayan Suriyelilerin vatandaş yapılmasına asla izin verilmemelidir.

Geçim zorluğu içindeki halkın çığlığına kulak verilmelidir. Esnaf, köylü, memur, işçi, işveren, emekli, kısaca herkese nefes aldıracak çözümler bulunmalı, gençlere iyi bir gelecek sağlanmalıdır.

Değerli milletvekilleri, Türk milletinin hak ettiği huzur ve güven ortamının oluşması ve çağdaş bilgi toplumu düzeyine ulaşılması için hepimiz üzerimize düşen görevi yapmalıyız. Yapacağımız olumlu ve verimli çalışmalarla 21'inci yüzyılın milletimiz ve ülkemiz için parlak bir yüzyıl olmasını temenni ediyor, saygılar sunuyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)