| Konu: | Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 6 |
| Tarih: | 15.10.2020 |
EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın vekiller, 12'nci madde bildiğiniz gibi borçlanma yetkisiyle ilgili. Bu madde, esas itibarıyla, Plan ve Bütçe Komisyonunda tartıştığımız 228 sıra sayılı Kanun Teklifi konuşulurken gelmiş ve çok kısa bir tartışma sonunda yasa teklifine eklenmiş oldu.
Şimdi, bildiğiniz gibi 2020 bütçesi için geçen sene borçlanma limitini 140 milyar diye tanımlamıştık ve yine bildiğiniz gibi borçlanma limitini artırabilme yetkisi yüzde 5 Bakanda, yüzde 5 de Cumhurbaşkanında var. Bununla birlikte baktığımızda, esas itibarıyla, 154 milyar lira borçlanma limiti söz konusuydu. Fakat o gün tartışma sırasında Hazine ve Maliye Bakanlığından gelen bir yetkiliye sorduğumuzda, "Şu an itibarıyla ne kadar borcunuz var?" diye sorduğumuzda "241 milyar." dedi. Dolayısıyla da aşağı yukarı 86 milyar civarında bir yetki aşımı var ve getirilen öneride bu borçlanma limitini 2 katına çıkarmak istiyorlar. Yani 308 milyarlık bir yeni borçlanma ki yılbaşından itibaren oluşmuş. Demek ki yıl içinde limitler aşılmış vaziyette, dolayısıyla da bu açığın kapatılmasıyla ilgili borçlanma limitini artırmak talebiyle gelinmiş durumda.
Değerli milletvekilleri, şimdi, biliyorsunuz, tabii ki pandemi çok önemli bir etki yaptı ekonomiye, tabii ki iktidar zorlandı, ekonomide en azından zaten krizin koşulları varken veya en azından krizden çıkmayı umarken birdenbire pandemi mart ayından itibaren ekonomiyi etkilemeye başladığında gerçekten de önemli bir biçimde devlet bütçesine bir ağırlık geldiğini söylememiz mümkün. Fakat -bir rakama göre- pandemiyle ilgili olarak harcanmış bu ek miktar en fazla 8 milyar civarında bir miktar. Dolayısıyla da bu borçlanma limitinin ima ettiği borçlanma, esas itibarıyla mali disiplinin önümüzdeki yıl itibarıyla oldukça önemli bir biçimde elden çıkacağını söylüyor ki bunun anlamı da -önümüzdeki dönemde herhâlde bunları konuşacağız- enflasyonun giderek daha fazla ivmelenmesi biçiminde bir şey yaşayacağız değerli arkadaşlar. Çünkü maliye politikaları para politikalarından çok daha etkili olabiliyor ve nitekim şu anda para politikasının sınırlarına gelmiş durumdayız. Dolayısıyla, maliye politikası, önümüzdeki yıl itibarıyla baktığımızda da bir anlamda, bu borçlanma limitinin getirdiği bir gevşeklikle yeteri kadar etkili olamayacak gibi gözüküyor. Dolayısıyla da biz, doğrusunu isterseniz, böyle bir talebin Türk ekonomisini, zaten rayından çıkmış ekonomiyi daha da rayından çıkaracağı nedeniyle bu öneriyi benimsemiyoruz açıkçası. Benimsemiyoruz dediğim sebeplerle çünkü ekonomideki sorun, borçlanmayla giderilebilecek bir sorun değil arkadaşlar. Ekonomideki sorun, ekonomiden ziyade siyasetle bağlantılı bir sorun. Demokrasiden bu kadar uzaklaşmış, açık ve net bir şekilde otoriter bir yönetim ima eden bir iktidarın olduğu bir ekonomide gidişatın kontrol edilmesi de imkânsız hâle geliyor. Nitekim baktığımızda, önümüzdeki yıl itibarıyla Yeni Ekonomik Plan, Sayın Bakanın açıkladığı programda da önümüzdeki yılın rakamları bu yıldan daha kötü ki 2023 hedefleri üzerinde çok konuşuldu. Sayın Bakanın 2023 hedeflerinin de çok gerisinde bir Yeni Ekonomik Programla geldiğini biliyoruz. Dolayısıyla da değerli arkadaşlar, biz parti olarak bu maddenin karşısındayız, bunun da asıl sebebi veya net sebebi Türk ekonomisinin kötü yönetildiği ve bu karar verilirse bu kötü yönetimin daha da devam edeceğini düşünüyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Peki, tamamlayalım.
EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) - Evet, o sebeple de bu maddenin aleyhine oy kullanacağımızı söyleyeyim.
Hepinize saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)