GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:6
Tarih:15.10.2020

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulumuzu saygıyla selamlarım.

27'nci Dönem Dördüncü Yasama Yılına AK PARTİ'nin geçmiş dönemlerde edindiği "Ben yaptım, oldu." anlayışıyla girdik maalesef. Teamüllerin işletilmediği, ortak karar alma mekanizmalarının göz ardı edildiği bu anlayış, parlamenter demokrasi kazanımlarını bilen, devletini ve milletini saygıyla seven her yurttaşımızı derinden üzmekte.

Gıda, tarım ve orman alanlarında düzenlemeler yapılmasına ilişkin görüşmelere geçen hafta başlanmasına rağmen, kamu mali yönetimine dair görüşmelerin AK PARTİ Grubunca gündemin ilk sırasına alınması kurumsal bir devlette kesinlikle görülemez. Eminim ki bu çarpık düzen yalnız biz İYİ PARTİ milletvekillerini değil, AK PARTİ Grubu içerisinde de pek çok değerli milletvekilini rahatsız ediyordur.

Değerli milletvekilleri, üzerinde söz aldığım maddeyle Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'a geçici bir madde ekleniyor. Eklenen geçici maddeyle, 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, Sayın Cumhurbaşkanı ve Maliye Bakanınca borçlanma limiti artırılıyor. 2020 yılı için merkezî yönetim bütçesinde 139 milyar lira olarak öngörülen açık, Yeni Ekonomi Programı'nda 239 milyar lira olarak revize edilmiş ancak buradaki sorunlardan en vahimi; görüştüğümüz düzenlemeyi, daha yüce Meclis yasalaştırmadan önce, borçlanma limitinin kanunsuz bir şekilde zaten aşılmış olması. Merkezî yönetim bütçesi açığı ve toplam kamu açıkları kontrolsüz bir şekilde büyüyor.

Önümüze gelen kanunla istenen ise daha birkaç gün önce açıklanan 239 milyar lirayı bile aşarak 2020 yılı kamu kesimi açığının 306 milyar lira olması, bu büyük bir vurdumduymazlık. Başlangıçta 139 milyar olarak öngörülen açığın üzerine 167 milyar liralık bir kamu açığının daha oluşması, tedbir alınmadığı takdirde gelecek yıllarda çok daha büyük bir kamu açığı felaketiyle karşılaşacağımızın işareti.

2000'li yılların başından itibaren binbir emekle sağlanan bütçe disiplinin son yıllarda sorumsuzca bozulduğu görülüyor. Yeteri kadar üretmeyen, rekabet gücü düşük ve çok kırılgan olan Türkiye ekonomisini ayakta tutan ve temel çıpa olan bütçe disiplininin hızla ve hoyratça bozulması, önümüzdeki dönem için büyük bir risk. Artan bütçe açıkları nedeniyle bir yandan daha fazla borçlanma ihtiyacı içinde bulunulması, bir yandan da bu durumun ortaya çıkardığı kırılganlık, borçlanma maliyetlerini olağanüstü yükseltiyor.

Ayrıca, borçlanma vade planına bile ulaşamıyoruz, nedense gizli tutuluyor. Partili Cumhurbaşkanlığı sistemine geçilen Temmuz 2018'de 1 trilyon lira olan merkezî yönetim borç stoku, Ağustos 2020 itibarıyla hesapsızca ve sorumsuzca 1,8 trilyon liraya ulaşmış. İki yıllık bir sürede merkezî yönetim borç stokundaki yüzde 80'lik artışı sürdürmek mümkün değil, bir süre daha bu durumun devam etmesi, Türkiye'yi yeniden borç-faiz sarmalının içine itecektir.

Partili Cumhurbaşkanlığı sistemine geçilen Temmuz 2018'de merkezî yönetim vergi gelirlerinin yüzde 10,5'i faize giderken Ağustos 2020'de yüzde 17,9'u faiz ödemelerine gitti. Bu hızlı bozulmanın 2021 yılında da devam etmesi ve 2021 yılında vergilerin yüzde 19,5'inin faiz ödemelerine gitmesi bekleniyor. 2020 yılında merkezî yönetim bütçesindeki açığın başlangıçta öngörülenin 100 milyar lira üzerinde olması, Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmelere katılan Hazine ve Maliye Bakan yardımcısı tarafından pandeminden kaynaklanan bir durum olarak değerlendirildi. Bunun gerçekle bir ilgisi yok. Bütçe açığındaki sapma temel olarak faiz dışı harcamalardan kaynaklanmıştır. 1 Ekim 2020 tarihindeki yasama yılı açılış konuşmasında Sayın Cumhurbaşkanının ifadesinden, pandemi nedeniyle milletimize yapılan ödemenin 35 milyar lira olduğunu öğrenmiştik. Bunun 27 milyar liralık kısmı merkezî yönetim bütçesiyle hiç alakası olmayan ve temelde çalışanların hakkı olan İşsizlik Sigortası Fonu'ndan ödendi. Merkezî yönetim bütçesinden pandemi nedeniyle ödenen miktar ise sadece 8 milyar lira. Pandemi nedeniyle merkezî yönetim bütçesine gelen yük sadece 8 milyar lira iken merkezî yönetim bütçesi açığındaki 100 milyar liralık sapmayı pandemi kapsamında yapılan desteklere bağlamanın ciddiyetle ve dürüstlükle bağdaşmadığını ifade etmek isterim.

İYİ PARTİ olarak en büyük endişemiz, böylesine büyük bir borç altına itilen devletimizin, dört bir yanının çevrelenmekte olduğu bir dönemde, uluslararası rekabet şartlarının çok ağırlaşacağı belli olan bir zamanda siyasi tavizlere zorlanma ihtimalidir. AK PARTİ iktidarının on sekiz yıl boyunca aldığı yurt içi ve yurt dışındaki hayati hatalar içeren gayrimillî kararlarına bakınca bu endişemiz daha da artmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Devamla) - Teşekkür ederim.

İYİ PARTİ olarak şimdilik muhalefette de olsak, yaptığımız çalışma ve uyarılarla daha büyük hatalar yapılmasını, ülkemize daha fazla zararlar verilmesini önlemek için çalışıyoruz. Aziz milletimizin desteğiyle iktidara geldiğimizde bütün bu sorumsuz, hesapsız, yanlış politikaları akılcı, milletimizin menfaatlerini ön plana alan, kalbi ülkesi için atan kadrolarımızla düzelteceğimizin, sıkıntılı bugünleri geride bırakacağımızın sözünü veriyoruz.

Genel Kurulumuzu saygıyla selamlarım. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)