GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Aliya İzzetbegoviç'in 17'nci ölüm yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:4
Birleşim:7
Tarih:20.10.2020

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum. Öncelikle İstanbul Milletvekilimiz Markar Esayan'ı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Ailesine ve yakınlarına bir kez daha başsağlığı ve sabır diliyorum.

Değerli milletvekilleri, kararlı bir mücadele adamı, cesur ve bilge bir insan olan Aliya İzzetbegoviç'i ebediyete irtihalinin 17'nci seneidevriyesinde rahmet ve duayla anıyorum.

Aliya'nın halkı için verdiği mücadelesine, cesaretine, bilgeliğine ve sarsılmaz imanına hep birlikte şahitlik ettik. Aliya'nın tarihe damga vurmuş bir şahsiyet olarak tefekkürüne, aksiyonuna ve eylem adamı kimliğine daha yakından bakmaya, onu anlamaya çalışmalıyız; çünkü Aliya sadece bir siyasetçi değildir. O, Müslüman olduğu için zindanlara atılan bir mütefekkirdir; o, İslam dünyasının dertlerini kendine dert edinen aksiyon adamıdır; o, savaştan daha çok barışı önceleyen bir komutandır; o, iyi bir insan olmadan iyi bir Müslüman olunamayacağını hayatında yaşayan bilgedir; o, halkıyla bütünleşmiş, bütün halkların barışından yana bir devlet adamıdır.

Değerli milletvekilleri, Aliya'yı "Yeryüzünün öğretmeni olabilmek için gökyüzünün öğrencisi olmak lazım." söyleyişinin derinliklerinde aramalıyız; Aliya'yı "Savaşta büyük zulme uğradınız, zalimleri affedip affetmemekte serbestsiniz, ne yaparsanız yapın ama soykırımı unutmayın çünkü unutulan soykırım tekrarlanır." nasihatiyle hatırlamalıyız. Biz, onun "Savaş ölünce değil düşmana benzeyince kaybedilir." uyarısını zihnimize kazımalıyız; biz Aliya'yı bayrağınıza, devletinize ve imanınıza sımsıkı sarılın vasiyetiyle bilmeliyiz.

Değerli milletvekilleri, bir fikir ve aksiyon adamı olan Aliya bereketli ömründe Batının fikri, siyasi ve kültürel hücumuna karşı da İslam dünyasının nasıl bir tutum sergilemesi gerektiğinin canlı temsilcisi olmuştur. Avrupa'nın tek dişi kalmış canavar benzetmesini bütün yönleriyle ortaya çıkarmış, Akif'in ne kadar haklı olduğunu bizlere göstermiştir. Bosnalıları yaşadıkları her türlü acıya karşı ayakta tutan bilge lideri tanımak, inandığı ve yaşadığı değerleri her çağa taşımak hepimizin öncelikli görevi olmalıdır.

Değerli milletvekilleri, 8 Ağustos 1925'te Bosna Hersek'in Samac şehrinde doğan Aliya, daha gençlik yıllarında ülkesindeki Müslüman nüfusa yönelik ayrımcılığa baş kaldıran isimler arasında yer almıştır. 1946 yılından 1949 yılına kadar hapiste kalan Aliya, 1970'li yıllarda kaleme aldığı "İslam Deklarasyonu" adlı bildirgesiyle dikkatleri üzerine çekmiştir. İslam coğrafyasındaki tüm Müslümanlara "İslam Deklarasyonu"yla hitap eden bilge lider, öncelikli olarak özgürlük, İslam düşüncesinin çağımızda yeniden canlandırılması ve yaygınlaştırılması, günümüz Müslümanlarının sorunlarının çözülmesi, Batı ile İslam dünyasının ilişkisi, yeni bir medeniyetin nasıl inşa edileceği gibi konuları bu bildirgesinde derinlemesine işlemiştir. Avrupa'nın ortasında yok olmakla karşı karşıya kalan Bosna halkı, onun bilgeliği, savaşta dahi ahlaki liderliği, askerî dehası ve medeniyet tasavvuru sayesinde zorlukları aşmış, yaşama inancını ve istiklalini kazanmıştır.

Rahmetli Aliya İzzetbegoviç "Her şey bittiğinden hatırlayacağımız şey düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır." demiştir. Türkiye Bosna için hiçbir zaman sessiz kalmamış, her daim Bosnalı kardeşlerimizin yanında olmuştur ve olmaya devam edecektir. 11 Temmuz 1995'te Birleşmiş Milletlerin güvenli bölge ilan ettiği Srebrenitsa'da Birleşmiş Milletler Koruma Gücü askerlerinin gözlerinin önünde gerçekleştirilen soykırımı insanlık tarihinin en utanç verici hadiselerinden biri olarak gören Türkiye, bu soykırıma en büyük tepkiyi koymuştur.

Aliya İzzetbegoviç vefatından bir gün önce Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'la yaptığı görüşmede "Siz evladıfatihansınız. Onun için buralar size emanet, o emaneti koruyun." demiştir.

Değerli milletvekilleri, Türkiye nasıl Bosnalı kardeşlerimizin daima yanında olmaya devam ediyorsa bugün de Azerbaycanlı kardeşlerimizin yanındadır. Savaş suçu işleyen terörist ve işgalci devlet Ermenistan, her yapılan ateşkesi sivillere saldırarak bozmuştur; Azerbaycan'da kadın, çocuk, yaşlı demeden masum sivilleri vurarak kirli yüzünü bir kez daha göstermiştir. Ermenistan tıpkı 1992'de Hocalı'da yaptığı katliam gibi, yine cinayetlerine devam etmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HALİL ETYEMEZ (Devamla) - Sayın Başkanım...

BAŞKAN - Tamamlayınız.

HALİL ETYEMEZ (Devamla) - Bu vahşete sessiz ve seyirci kalmak insanlık suçudur. Merhum Cemil Meriç "Cinayete ses çıkarmayan caninin suç ortağıdır." diyor. Türkiye olarak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde dün olduğu gibi bugün de yarın da daima Bosnalı kardeşlerimizin, Azerbaycanlı kardeşlerimizin ve dünyadaki tüm mazlumların yanında yer almaya devam edeceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle Bosna Hersek'in bağımsızlığı için canlarını feda eden şehitlerimize, can Azerbaycan'daki şehitlerimize ve tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor, Genel Kurulu saygıyla ve muhabbetle selamlıyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)