| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 7 |
| Tarih: | 20.10.2020 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYHAN EREL (Aksaray) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, yüce Türk milleti; Cumhuriyet Halk Partisinin vermiş olduğu grup önerisi hakkında söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
AK PARTİ İstanbul Milletvekili Markar Eseyan'a Allah'tan rahmet diliyorum; AK PARTİ'ye, sevenlerine, camiasına başsağlığı diliyorum.
Sayın milletvekilleri, her şeyden önce, gelişmiş ülkelerde hukuk güvencesi ve yargı bağımsızlığı insanlar için, bireyler için önemli bir güvence sayılmaktadır. Özgürlükçü, çoğulcu, çağdaş demokrasinin temeli hukuk devletidir, hukuk ilkesidir. Hukuk devletinden söz edebilmek için, herkesin sorumlu olduğu bir hukuk düzeni olmalı ve herkes bu hukuk düzenine uymalıdır. Bağımsız bir yargı bu denetimi hiçbir etki altında kalmadan yapabilen yargıdır. Hukuk devletinin temel gereklerinden biri de kuvvetler ayrılığıdır. Kuvvetler ayrılığı yargı bağımsızlığının da teminatıdır. Yargı bağımsızlığı insan hakları ve özgürlüklerin de güvencesidir.
Bugün Türkiye'de yargı bağımsızlığından söz edebilmek için çok iyi niyetli olmak gerekmektedir. Özellikle son yıllarda siyaset için bir araç hâline dönüşen yargı, Türk milletinin vicdanında her geçen gün güven kaybı yaşamakta ve artık, Türk milleti maalesef, yargıya ve yargıçlara güvenemez hâle gelmiştir.
Şimdi, görmemiz gereken gerçek şudur: Yargı maalesef siyasallaşmıştır. Siyasi kimliği olanların hâkim atanması... Hangi partiye mensup olursa olsun, her şeyden önce, bu hâkimlerin vicdanlarına göre karar vermesi, kanaat getirmesi mümkün değildir. Bir ilde, bir ilçede ilçe başkanlığı, il başkanlığı yapan, herhangi bir siyasi partiye mensup bir vatandaşın, bir avukatın hâkim olarak atanması ve daha sonra, mensubu olduğu partiye ait yetkili bir kişinin kendi dosyası önüne geldiğinde hakkaniyetle karar vermiş olsa bile, vermiş olduğu bu karar, maalesef, kamu vicdanında tartışılır hâle gelir. Dolayısıyla, bu avukatlardan yargıç atarken siyasi kimliği ön plana çıkmış insanları yargının bağımsızlığını ve güvenilirliğini sağlamak adına atamamak gerektiği kanaatindeyim. Türkiye'yi çağdaş medeniyetler seviyesine bu şekliyle getirmemiz mümkün değildir. Siyasi iktidarın emrinde yargı olamaz, siyasetin etkisi altında karar veren yargıcın mahkemesinden adalet çıkmaz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bakın, kamuoyu araştırma şirketi, vatandaşlara "Yargıya güveniyor musunuz?" diye soruyor, ankete gelen cevaplardan yüzde 11'i "Güveniyorum." diyor yani 100 kişiden sadece 11,7 kişi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz.
AYHAN EREL (Devamla) - Geriye kalan yüzde 68'i "Güvenmiyorum." diyor, yüzde 20'si ise "Kısmen." cevabını veriyor. Bu araştırmaya göre, Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan 100 kişiden 68 kişi yargıya güvenmiyor. Güvenmediği bir yargıdan vatandaşın hak, adalet, hukuk beklemesi mümkün değil. Dolayısıyla, vatandaş o zaman hakkını başka yerlerde, başka mecralarda arama gibi yanlış bir yola gitmek durumunda kalıyor. Bu durum, Türkiye Cumhuriyeti yargı erkinin acıklı durumunu ortaya koymaktadır. Yargıya olan güvenin, yargı bağımsızlığının yerde sürünmesinin önüne geçilmesi için biz, Cumhuriyet Halk Partisinin grup önerisinin lehine oy kullanacağız; Meclisin de buna dikkat ederek, bu durumun araştırılarak yargıya güvenin yeniden tesis edilmesi hususunda gereğini yapacağına inanıyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)