GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gıda, Tarım ve Orman Alanında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:7
Tarih:20.10.2020

AK PARTİ GRUBU ADINA METİN YAVUZ (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gıda, Tarım ve Orman Alanında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Teklifi üzerine AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Başta aziz milletimiz ve Aydınlı hemşehrilerim olmak üzere yüce Meclisi ve sizleri saygıyla selamlıyorum.

Meclisimizin kıymetli milletvekilleri, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki Cumhurbaşkanlığı seçimleri yavru vatanın özgür iradesinin tecellisiyle sonuçlanmıştır. Kıbrıs Türk halkının siyasi olgunluğunu yansıtan seçim sonuçlarının hayırlı olmasını diliyorum. Adanın ortak sahibi Kıbrıs Türküdür. Türkiye Cumhuriyeti yavru vatanın yanındadır.

Değerli milletvekilleri, küresel ısınma sonucu oluşan iklim dengesizlikleri, dünya nüfusunun artması, kullanılabilir tarımsal kaynakların giderek azalması gibi nedenlerle tarım stratejik bir sektör hâline gelmiştir. Özellikle dünyada yaşanan Covid-19 salgını gıda güvenliği ve güvenirliliği noktasında diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemiz için de özel birtakım çalışmalar yapılmasını gerekli kılmıştır. Dünyada çok az ülke Türkiye gibi çok fazla bitki çeşitliliğine sahiptir.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığındaki Hükûmetimiz, bu avantajlı coğrafyada, tarım sektörünün mevcut durumunu profesyonel ve günün gereklerine uygun yöntemlerle de geliştirmektedir.

Ülkemiz tarımı, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Tarım ve Orman Bakanlığımızca uygulanan politikalar ve verilen desteklerle son on yedi yılın on dördünde büyümüş, 2003-2019 döneminde yıllık ortalama yüzde 2,8 büyüme kayda geçmiştir. 2019 yılında büyüme ise yüzde 3,3'tür. Tarımsal hasılamız 2002 yılında 37 milyar TL iken geçtiğimiz yıl 7,5 kat artarak 275 milyar TL'ye yükselmiştir. Tarımsal ihracatımız 2002 yılında 3,7 milyar dolar iken yine geçtiğimiz yıl 18 milyar dolara yükselmiştir. Tarımsal ürün ihraç ettiğimiz ülke sayısı 193, bu ülkelere gönderdiğimiz tarımsal ürün çeşitliliği ise 1.827'dir. Bu alandaki dış ticaret fazlamız 5,3 milyar dolardır.

Değerli milletvekilleri, AK PARTİ olarak ülkemizin sahip olduğu tarımsal potansiyeli üretim odaklı politikalarla desteklemek Hükûmetimizin önceliği olmuştur. Gelinen noktada, gıda güvenliğini temin etmek için uzun vadeli planlamaya imkân tanıyacak bazı düzenlemeler yapma ihtiyacı doğmuştur. Elbette ki tarımsal üretimin kesintisiz olarak muhafazasını ve artan ihtiyaçlara cevap verecek ölçüde büyümesini sağlamak hayati bir öneme sahiptir. Bu sebeple ekilen, biçilen topraklarımızın daha sıkı korunması için yeni tedbirlerin de alınması zorunludur. Hazırladığımız teklifle, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun ihlallerine yönelik daha sıkı denetim ve caydırıcı yaptırımların düzenlenmesi hedeflenmiştir. Hepimizin hemfikir olacağı üzere hiç kimse kahvaltıda bal diye yediğinin sahte çıkmasından memnun olmaz ya da yaşam iksiri sayılan zeytinyağı yerine ne olduğu belli olmayan bir yağ tüketmek istemez. Söz konusu teklifte, toplum sağlığını korumayı amaçlayan bazı düzenlemeler de arz edilmiştir.

İnsan sağlığı için tehlike oluşturan gıda ve yem ürünleri ile taklit ve tağşiş yapılmış ürünlerin piyasaya sunulmasıyla alakalı olarak öngörülen değişiklik, bunları üreten ve piyasaya sunanlara yönelik yaptırımları ağırlaştırmaktadır. Sahte bal; at, eşek etinden sucuk; hakiki olmayan yemeklik yağlar gibi taklit ve tağşiş vakalarına karşı ilgili yaptırımların caydırıcılığının artırılması suretiyle 500 bin TL'ye kadar ciro ölçeğinde idari para cezası getirilmesi ve tekrarında bir yıldan üç yıla kadar hapis ve adli para cezası ile on yıla kadar sektör faaliyetlerinden menedilmesi öngörülmektedir.

Bunun yanı sıra, hazırlanan kanun teklifiyle, genel olarak sahipli arazilerde ağaçlandırmanın teşvik edilmesi, bozuk orman alanlarında odun dışı ürünlerin mamul ya da yarı mamul olarak işlenmesi amacıyla tesis ve orman bitkisi fidanlıkları kurulması, mantar ve tıbbi aromatik bitki yetiştiriciliği yapılmasına izin verilmesi de öngörülürken şeker piyasasındaki denetleme faaliyetlerinde etkinliğin artırılması, tütün mamulü olmamakla birlikte tütün mamulü üretiminde kullanılan makaron, sigara filtresi ve yaprak sigara kâğıdının üretiminin ve piyasaya arzının Tarım ve Orman Bakanlığının görevleri kapsamına alınması amaçlanmaktadır. Ayrıca, tütün mamulü üreticilerine kademeli olarak 2025 yılına kadar yüzde 30 yerli tütün kullanımı zorunluluğu da getirilmektedir.

Değerli milletvekilleri, bazı hususları da paylaşmak isterim. Özellikle yarınımızı emanet edeceğimiz, varlığımızın devamı çocuk ve gençlerimiz başta olmak üzere tüm toplumu olumsuz etkileyen zararlı alışkanlıklar içinde alkol başta gelmektedir. Bu kanun teklifinin ilk maddesiyle akşam on ile sabah altı saatleri arasında perakende alkollü içki satış yasağına ilişkin idari para cezası artırılmaktadır. Bu yasayla beş yıl içinde 3'üncü defa aykırı davrananların satış belgesinin iptal edilmesi ve iki yıl faaliyetlerinden menedilmesi, 18 yaş altındaki yavrularımıza alkol satışı yapanlara yönelik olarak yasağı ihlal edenlerin de aynı şekilde değerlendirilmesi öngörülmektedir.

Teklifin öne çıkan bir başka maddesi avcılık faaliyetleriyle ilgilidir. Türk toplumu açısından kültürel bir değer olarak kabul gören avcılık, değişik hassasiyetleri de barındıran bir faaliyet olarak kabul edilmektedir.

Teklifle mezkûr kanunda düzenlenen Merkez Av Komisyonu üyeleri arasına çevre ve doğa gönüllüsü kuruluşların da 3 temsilcisi, fen edebiyat fakültelerinin biyoloji bölümlerinden 1 öğretim görevlisi olmak üzere 4 üyenin daha eklenerek komisyon üye sayısının 25'e çıkarılması ve toplumun çeşitli kesimlerinden geniş katılım sağlanması amaçlanmaktadır.

Kanun teklifinde, tarımsal üretimin kesintisiz olarak muhafazası ve artan ihtiyaçlara cevap verecek ölçüde büyümesine binaen 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun ihlallerine yönelik daha sıkı denetim ve caydırıcı yaptırımların düzenlemesi de hedeflenmektedir.

Kıymetli milletvekilleri, ifade etmeliyim ki ülkemizde tarım arazilerindeki en büyük sorunlardan biri de hisselilik durumudur. Kanun teklifi bu konuda da düzenlemeler içermektedir. Özellikle, tarımsal amaçlı arazi kullanım plan ve projelerine aykırılık durumunda uygulanan yaptırımlar caydırıcı hâle getirilmektedir.

Diğer taraftan, Tarım Kanunu'nda yapılan bir düzenlemeyle, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün tarla içi sulama sistemi desteklemelerine ilişkin yetkilerinin, DSİ'nin de bağlı bulunduğu ve tüm tarımsal desteklemelerle ilgili yetkiye sahip olan Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından tek bir merkezden yürütülmesine ve kırsal kalkınma destekleri arasına modern sulama sistemleri desteklerinin de eklenmesine yönelik düzenleme yapılmıştır.

Yine, toplum sağlığını korumak amacıyla insan sağlığı için tehlike oluşturan gıda ve yem ürünleri ile taklit ve tağşiş yapılmış ürünlerin piyasaya arz edilmesiyle alakalı olarak yaptırımlar ağırlaştırılmakta, taklit ve tağşiş yapılmış ürünlerin piyasaya arz edilmesi yasaklanmakta, cezai yaptırımlarla da caydırıcılığın artırılması amaçlanmaktadır.

Değerli milletvekilleri, ülkelerin yükselişi de çöküşü de tarımla ilişkilidir. Bunun için güçlü Türkiye'nin yolunun güçlü tarımdan geçtiğini asla unutmamalıyız. Toprağın sesini dinleyen kendi varlığını güçlendirir. Anadolu'yu insanıyla, toprağıyla duyan ve anlayan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi tarımsal üretimdeki başarımızı taçlandırmıştır. 2002'de 1,8 milyar TL olan tarımsal destekler, 2020 yılında 22 milyar TL olarak hedeflenmiştir. Bu başarıda elbette uyguladığımız tarım politikalarının yanı sıra tohumdan çatala özveriyle çalışan Türk üreticisinin de katkısı büyüktür.

Yeni kanun teklifimizle amacımız, gıdada taklit ve tağşişi önleyerek 83 milyonun sağlığını ve aziz milletimizin geleceği için önemli yere sahip olan tarım arazilerini koruma altına almaktır. Diğer ürünlerde olduğu gibi beyaz altınımız olan pamuk primlerinde de desteklerini esirgemeyen, her zaman üreticinin yanında olan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Tarım ve Orman Bakanımız Bekir Pakdemirli'ye tüm üreticilerimiz adına bir kez daha ben buradan teşekkür etmek istiyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle "Ormansız yurt vatan değildir." diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü saygıyla anıyor; son günlerde vuku bulan orman yangınlarıyla ilgili olmak üzere yaşadığı topraklara ihanet edenlerin güvendiği dağlara kar yağacağını; ateşten selam gönderenlerin de önce ellerinin yanacağını hatırlatmak istiyorum.

Ayrıca millet iradesinin sesi olan bu kürsüden can Azerbaycan'a en kalbi selamlarımızı iletiyor ve baki kardeşliğimizi bir kez daha vurguluyoruz.

Değerli milletvekili arkadaşımız Markar Eseyan'ın yakınlarına başsağlığı ve sabırlar diliyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AK PARTİ Grubu adına bu kanun teklifinin vatanımıza ve aziz milletimize hayırlı olmasını temenni eder, yüce Meclisimizi bir kez daha saygıyla selamlarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)