GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gıda, Tarım ve Orman Alanında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:7
Tarih:20.10.2020

İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; 221 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 4'üncü maddesi üzerine İYİ PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime, otuz yıldır işgal altında bulunan topraklarını kurtarmak, Karabağ'a azatlığı tattırmak için şehit olan, Azerbaycan ordusunun kahraman askerlerine Cenab-ı Allah'tan rahmet dileyerek başlamak istiyorum.

Değerli milletvekilleri, bütün uluslararası örgütler tarafından kabul edilmiş haklı davada Azerbaycan'ın yanında olmak, tarihî olduğu kadar insani ve hukuki bir görevimizdir. Ermenistan tarihi ve gerçekleri eğip bükmeyi bırakmalı, işgal ettiği topraklardan derhâl çekilmelidir. İnanıyorum ki Azerbaycan Türklüğünün çelik iradesiyle Kafkas Dağlarında, Karabağ'da çiçekler eninde sonunda açacaktır.

Kıymetli milletvekilleri, bozuk orman alanlarında tesis kurulabilmesine dair bir düzenlemeyi görüşüyoruz. Yakın zamanda Hatay'da büyük bir yangın yaşadık. PKK terör örgütünün uzantısı olan bir grup Hatay'daki yangını çıkardığını itiraf etti. PKK'ya yakın internet siteleri bu haberi duyurdu. Sosyal medyadaki PKK'lı hesaplar da bu doğa katliamını alkışladı ancak yangınla alakalı, Halkların Demokratik Partisinin eş genel başkanları tarafından imzalı açıklamada bu meselenin özüne hiç mi hiç dokunulmadı. Açıklamanın çoğu iktidarın hatalı orman politikaları üzerine yapılmıştır. Barıştan bahsedip, ekolojik siyasetten bahsedip orman katillerine "terörist" diyemediğiniz sürece bu ülkedeki samimi gönüllerde asla ve asla yer bulamayacaksınız.

Saygıdeğer milletvekilleri, nerede bir orman yangını çıksa halkımızın büyük bir kısmında tedirginlikler ortaya çıkıyor, insanımız hemen orada bir rant olup olmayacağına dair düşüncelere kapılıyor. AK PARTİ iktidarını milletimizin bu endişesini sorgulamaya davet ediyorum. Hani "Ateş olmayan yerden duman çıkmaz." demiş atalarımız. Bu sorgulamayı yaptığınızda şunu göreceksiniz: Sizin orman alanlarındaki oteller, madenler ve çeşitli işletmeler hakkındaki karneniz çok çok zayıftır. Milletimiz de bu zayıf karneye göre haklı olarak tepki göstermektedir. Görüştüğümüz bu kanun aynı şekilde insanımızda endişe yaratmıştır. Öncelikle bu, "bozuk orman" kavramı açıkça Orman Kanunu'nda tanımlanmalıdır. Uluslararası tanımlarda, FAO'nun tanımlarında bozuk ormanın verimlilik oranları belirtilmektedir. Ancak bu alanlarda tesisleşmeye izin verecek bu düzenleme suistimallere yol açabilecektir.

Bozuk orman alanı olarak nitelenen yere tesis yapılırken çevresinde olan ya da o alana ulaşmak için kullanılacak bölgelerdeki verimli ormanların zarar görmesi muhtemeldir. Ayrıca bozuk orman alanı olarak nitelenmiş bir yerde dikimi yapılacak tıbbi aromatik bitkiler ve benzeri dikimler ekolojik sisteme de zarar verecektir. Bildiğiniz gibi bu alana yapılacak dikim o bitkiyle birlikte yeni canlı türlerini ortaya çıkarmaktadır, yeni zararlılar ya da böcekler bölgeye gelebilecektir. Bütün bunlar düşünülerek bir düzenleme yapılmalıdır.

Ayrıca, buna ek olarak ormanların korunması için daha çok Orman Genel Müdürlüğü muhafaza memuru alınmalıdır, norm kadroya göre çok çok az muhafaza memuru mevcuttur. İktidarın öncelikli meselesi hangi orman alanına ne tesis yaparız derdine düşmek değil, orman varlıklarını daha iyi korumayı hedeflemek olmalıdır.

Kıymetli milletvekilleri, AK PARTİ iktidarları döneminde Orman Kanunu'nda 30'a yakın değişiklik yapılmıştır. Bu düzenlemelerin çoğunu ormanların amaç dışı kullanımıyla alakalı kanunlar oluşturmaktadır. Kaz Dağları'nın kuş bakışı çekilmiş fotoğrafları hâlâ gözlerimizin önündedir. Gözlerimiz o yeşilin yok edildiği kareleri gördükçe gözyaşı dökmeyi bırakın, kan ağlamaktadır.

Gelecek nesillerin kan ağlamaması için bu politikalardan vazgeçmeniz şarttır diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)