GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gıda, Tarım ve Orman Alanında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:7
Tarih:20.10.2020

BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gıda, Tarım ve Orman Alanında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Teklifi üzerinde partim adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Tarım, tüm dünyada olduğu gibi ülkemiz için de oldukça önemli bir sektördür. Yaşamın tüm bileşenleri ve alanlarını yakından ilgilendiren tarım, tek kişinin ortak akla ihtiyaç duymadan yönetebileceği bir sektör değildir. Bu nedenle tarımla ilgili yapılacak olan her türlü yasal değişikliğin ve düzenlemenin, sektör paydaşlarının da dâhil edildiği geniş bir platform etrafında tartışılarak şekillenmesi gerekmektedir. Genel Kurula gelen birçok teklif gibi bu teklif de ortak değil, tek akıl etrafında hazırlandığı için eksiktir. Komisyonda sadece iki gün görüşülen bu teklif üzerinde tam bir uzlaşı sağlanamamıştır.

Sayın milletvekilleri, çiftçinin sorunları içerisinde 3 ana başlık var ki bir an önce çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Bunlar, çiftçinin bankalara ve tarım kredi kooperatiflerine olan borçları, yetersiz desteklemeler ve tarımsal sigortalardan uğradıkları mağduriyetlerdir.

Salgın süreciyle birlikte bütün dünyada tarımsal üretimi artırmak için önlemler alınırken ülkemizde çiftçiye hiçbir destek verilmedi. Bankalara borcu olmayan çiftçi yok. 2002 yılında borcu 2,4 milyar olan çiftçinin 2020 yılında borcu 160 milyara çıktı. 2002 yılından bu yana ithalata ödenen para, çiftçimize verilen desteklerin neredeyse 2 katına ulaştı.

Çiftçiyi desteksiz bıraktığınız gibi Tarım Kanunu gereği ödemeniz gereken 175 milyar lirayı da ödemiyorsunuz. 2020 yılını neredeyse bitirmiş olmamıza rağmen 2020 yılı destek tebliğinden hâlâ ses yok. Bu yılın ilk sekiz ayında 50 milyar TL'lik ithalat yaptınız. Çiftçimize ise bütçeden sadece 22 milyar TL ayırdınız.

Yunanistan'ın 10 katı büyüklüğünde tarım arazisine sahip olmamıza rağmen, maalesef Yunanistan'dan buğday ithal ediyoruz. İktidarınız boyunca 59 milyon ton buğday, 19 milyon ton mısır, 3,5 milyon ton arpa, 9,8 milyon ton ayçiçek tohumu ithal edildi. Kendi çiftçisine destek olmak yerine yabancı çiftçiye destek olan iktidar, bu tablonun asıl sorumlusudur.

Değerli milletvekilleri, çiftçinin bu destekleri alabilmesi, devletin sigortasından yararlanabilmesi için ÇKS'ye kaydolması gerekiyor. 2003 yılında ÇKS'ye kayıtlı çiftçi sayısı 2 milyon 765 bin iken bu sayı 2019 yılında 2 milyon 83 bine düşmüş durumda. Yani iktidarınız döneminde 700 bin çiftçi üretimden ayrılmış. Bugün, çiftçilerin yüzde 30'u ÇKS'li, arazilerin sadece yüzde 13'ü TARSİM'e kayıtlı. Ziraat Bankası, Tarım Kredi Kooperatifleri kredi kullandırmak için TARSİM poliçesini zorunlu tutmuş olmasa sigorta yaptıracak çiftçi maalesef yok. Hasar tespitlerini yapan eksperlerde de büyük sorunlar var. Çiftçilerin tek yasal güvencesi olan TARSİM'e maalesef güven kalmamış durumda.

Değerli milletvekilleri, pandemi döneminde AKP Genel Başkanı diyor ki: "Bir karış yer boş kalmasın." Tarım Bakanı da "Merak etmeyin, tarlada ürün kalmayacak, siz ekin, biz alacağız." diyor. Ülkenin her yerinde olduğu gibi Tarım Bakanının memleketi Manisa'da üretici perişan hâlde. Manisa'da salça fabrikaları, domates ve kırmızı biberi, imzaladıkları sözleşmenin altında almaya başlayınca üreticiler perişan oldu. Sezon öncesi, salça fabrikalarıyla 50 ila 55 kuruşa anlaşan üreticiden fabrikaların 30-35 kuruşa alım yapması yüzünden domates ve kırmızı biber maalesef tarlada kaldı.

Sayın Bakan, bu fotoğraf Manisa'nın Turgutlu ilçesinden. "Tarlada bırakmayacağız." dediğiniz domates, biber, patlıcan ne yazık ki tarlada kaldı ve koyunlara yem oldu, çiftçinin hâli burada.

Değerli milletvekilleri, üzümde de durum farklı değil. Manisalı Bakan, geçen yıl Manisa Ticaret Borsasında üzüm fiyatları 12-13 lira arasında seyrederken taban fiyatı 10 lira olarak açıkladı. Akabinde, üzüm fiyatı 8 ila 8,5 lira arasında düştü. Yani kuru üzüm geçen yıl üretici tarafından 10 liraya satılamadı. Bu sene de Bakan 9 numara üzümün taban fiyatını 12,5 lira olarak açıkladı. Ancak Manisa'da kuru üzümünü 12,5 liradan satan üretici maalesef yok çünkü TMO'nun numara oyunlarıyla karşı karşıyalar. Sayın Bakan, bu fotoğraf da Manisa'nın Salihli ilçesinden...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz.

BEKİR BAŞEVİRGEN (Devamla) - Tarım Bakanının ilçesi Salihli'den TMO adına alım yapan TARİŞ'e traktörlerle üzümünü getiren çiftçiler, kuyrukta bekliyor. TMO, çeşitli bahanelerle çiftçinin üzümünü maalesef almıyor.

Değerli milletvekilleri, bu zor şartlar altında para kazanamayan çiftçiler, pandemi nedeniyle ertelenen borçlarını bu aylarda ödemeye başlayacak. Domatesi, biberi tarlada kalan ve çürümeye bırakılan çiftçi, 1 ton patatesi satıp bir çeyrek altın bile alamıyorken bu borçları ödemesi mümkün değil. Bu nedenle bütün borçlar faizsiz olarak ertelenmelidir. Bankalara ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlar uzun vadeli olarak yapılandırılmalıdır. Bütün icra takip ve haciz işlemleri durdurulmalıdır.

Değerli milletvekilleri, bu tablo gösteriyor ki ülkemizin acilen bir tarım politikasına ihtiyacı vardır. İthalatı değil, kendi çiftçisini destekleyen bir politika ile üretimi artırmak mümkündür. Ülke bizim, toprak bizim, çiftçi bizim. Sorunlar belli, çözüm ise Cumhuriyet Halk Partisinin iktidarında.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)