GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gıda, Tarım ve Orman Alanında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:8
Tarih:21.10.2020

AYŞE SÜRÜCÜ (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. 14'üncü madde üzerinde partim adına söz almış bulunmaktayım.

İlgili madde, tütün mamulleri üreticilerinin kullandıkları yerli tütünün kademeli olarak artırılmasına ilişkin bir teklifte bulunuyor. Ancak 2000'li yılların başında Tütün Kanunu'yla uluslararası şirketlerin politikaları doğrultusunda yerli tütünü yok ederek şirketlere rant sağladınız. Bu sebeple, tütün üreticisinin girdi maliyetlerine ve mevcut şartlarına bakmaksızın, son derece düşük bir kotayla yerli tütün şartı getirmenizin üreticiye sağlayacağı bir fayda kalmamıştır. Fakat aynı torba yasanın bir diğer maddesinde ise Cumhurbaşkanına yerli tütün kotasını istediği anda yüzde 15'e kadar indirme yetkisi tanınmıştır. Bu, son derece iyi niyetten uzak ve tütün üreticisinin gözünü boyama amacı taşıyan bir maddedir.

Sormak istiyoruz: Adıyaman'da tütün üreticisinin tütünlerini götürüp sattığı TEKEL fabrikalarını neden kapattınız? Çünkü daha fazla vergi almak için kapattınız. AKP tütün üreticisine diyor ki: "Tütün ekebilirsin ama satamazsın." Adıyaman'da binlerce ailenin geçim kaynağı olan kıymalık tütün üretimini yasaklayarak köylüyü, çiftçiyi, küçük üreticiyi bitirip uluslararası sermaye şirketlerine alan açtınız. 3 milyon tütün üreticisi yanlış politikalarınızdan dolayı tütün üretiminden vazgeçti.

Tarımsal üretime de özel vergiler getirme noktasına gelen iktidarın tütüne olan müdahalesi IV. Murat'ı aratmamaktadır âdeta. Hem toplum mühendisliği yapıp hem de haksız vergilerle üretici ve tüketiciyi ekonomik çıkmaza sokmaktasınız. Örneğin, Urfa'da, binbir emekle fıstık yetiştiren Bozova ve Karaköprü fıstık üreticileri dolu yağışı sebebiyle önümüzdeki bir, iki yıl mahsul alamayacak. Ama bir yandan da mahsul tarlalarda yanarken AKP iktidarı serin toplantı odalarında ithalat kararları alıyor. Çiftçinin ekonomisini ve tarımsal üretimini ithalatçı politikalarınız çerçevesinde kesip biçiyorsunuz.

Evet, Suriye'nin kuzeyinden tonlarca buğdayı, hububatı -tırnak içinde- ithal ediyorsunuz. Savaşın olduğu, sivil katliamların yaşandığı, sayenizde ÖSO'nun cirit attığı Kuzey Suriye'den tarımsal ithalat yaparken karşıda bir muhatap var mıydı? Ödeme yaptınız mı? Önümüze sereceğiniz tüm belgeler göstermelik, bunu da biliyoruz. Çukurova, Harran Ovası, Suruç Ovası, Mardin Ovası, Konya Ovası dururken savaşın olduğu bir coğrafyadan hububat getirmeyi çiftçiye nasıl açıklayacaksınız?

AKP iktidarı 2020'nin ilk beş ayında yüksek oranda tarımsal ürün ithalatında bulunurken çiftçi tarlada yanan, değersizleşen ürünle baş başa kaldı. Dünyanın en bereketli topraklarını imara açma çabasında olan AKP'nin tarım politikalarındaki çarpık, ayrımcı ve verim odaklılığından ne kadar uzak olduğunu, bizzat Tarım Bakanı, 21 kente tohum desteği sunarken Urfa'yı, Mardin'i ve Diyarbakır'ı bunun dışında tutarak bize göstermiştir.

Değerli arkadaşlar, ekolojik ve tarihî değerleri yok etmeye çalışan iktidar, işi gücü bırakıp yaban doğaya ölüm getirmeye niyetlenmiş durumda. Av katliamdır; av bir spor değil, avcılar da sporcu değildir. Şiddet, devlet kurumlarının ihaleleriyle meşru kılınamaz. Hiçbir hayvanın canı ihaleyle satılıp ölüme meşruluk kazandırılamaz.

Evet arkadaşlar, demokratik değerleri, tarım arazilerini, toprağın tüm bereketini, Munzur Vadisi'ni, Zilan Deresi'ni, Karadeniz'in derelerini, Kazdağları'nı, Hasankeyf'i, toplumun hafızası olan mezarlıkları, insan olmaya dair ne varsa talan ediyorsunuz. Hasankeyf insanlık mirasıydı, AKP koca bir tarihi talan etti. 13'üncü yüzyılda Moğol istilasına, savaşlara, medeniyetlere, insan ırkına ve bin yıllara direnen Hasankeyf, AKP'nin beton saçan, insana, doğaya, tarihe düşman politikalarıyla yok edilme noktasına getirildi. Tarihi, ekolojiyi, doğayı, insan haklarını ve toplumu savunan herkese karşı bir imha politikası yürüten sizler, talancısınız.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - İmha politikasını terör örgütleri yapıyor. Türkiye üzerinde karanlık emelleri olanlar yapıyor imha politikalarını.

AYŞE SÜRÜCÜ (Devamla) - Bir an önce, ithalata dayalı, verimi yok eden, desteklemeleri DEDAŞ'ın eline bırakan, çiftçi ve tarım düşmanı rant ve talan politikalarından vazgeçin.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)