| Konu: | Gıda, Tarım ve Orman Alanında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 10 |
| Tarih: | 27.10.2020 |
ÖMER ÖCALAN (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu ve halkımızı saygıyla selamlıyorum.
Tabii ki tarım, ülkemizin önemli meselelerinden biridir ama tarım meselesi ve ülkenin diğer meselelerinin hepsi birbiriyle bağlantılıdır. Ülkede demokrasi adına, insan hakları adına bir şey yoksa, bu ülkenin tarımından tutun sanayisine, çiftçisinden hayvancılığına, diğer tüm üretim alanlarının hepsi tıkanmıştır.
Bakınız, ülkeyi şu an rasyonel devlet mekanizması yönetmiyor. Bir araya gelen, iktidarı elinde tutan, insan haklarını bir tarafa bırakan, demokrasiyi askıya alan, hak, hukuk ve adaleti göz önünde bulundurmayan, HDP'yi hedef tahtasına oturtup ülkede yükseleceğini zannediyor. Orta Doğu'da, Avrupa'da, dünyanın hiçbir yerinde dost bir ülke kalmamıştır. Barıştan söz eden bir saldırıyla karşı karşıya...
Biz buradayız, mücadelemize devam edeceğiz. Daha bugün bir önceki dönem milletvekilimiz gözaltına alınıyor. Hak ve hukuktan bahsedebilir miyiz? Onlarca üyemiz, vatandaşımız, sempatizanımız, üyemiz gözaltında, baskılar, işkenceler, ülkenin tamamını koca bir cezaevine çevirmişler, demokrasicilik oyunundan bahsediyorlar.
Tabii ki tarımdan da bahsedeceğiz. Biz de tarımla, çiftçilikle uğraşan bir aileyiz. Bakınız, Antep fıstığı... Bu yıl içerisinde, çiftçi, 2020'nin Nisan sonu Mayıs başı, kavlak fıstığın fiyatını 65 ila 70 lira arasında veriyordu, en iyisini. Kırmızı kabuklu fıstığı 48 liraya kadar veriyordu. Şu anki fiyatı nedir arkadaşlar, biliyor musunuz? Şu anki fiyatı, en kaliteli kavlak fıstık 48 lira, 50 lira. Kabuklu ben fıstık, kırmızı kabuklu fıstık 37 ila 40 lira arasındadır. Hangi tarımdan bahsedeceksiniz? Arkadaşlar samandan bahsediyor. Arkadaşlar, samanı bir tarafa bırakın, maliyeti en düşük olan ithalat tarım ürünüdür. Nohut mu ithal edilmiyor, fasulye mi ithal edilmiyor, buğday mı ithal edilmiyor, arpa mı ithal edilmiyor? Aklınıza gelebilecek her türlü tarım ürünü, belki fıstık, fındık dışında her şey ithal ediliyor, o da dünyada fıstık üreticisi ABD, İran ve Türkiye dışında başka bir ülke üretim yapmadığı için, fıstık alanında dıştan, kendi ithalat baronları aracılığıyla ithal edememektedirler.
Bir an önce ilçe tarım müdürleri, il tarım müdürleri, Tarım Bakanlığı kendini gözden geçirmek durumundadır. Burada gelip tarım güzellemesi yapılmaktadır. Bilmem, hayvan sayısı 2002'de kaç milyonmuş, yirmi yıl sonra şu kadar artmış, küçükbaş bu kadar artmış, büyükbaş bu kadar artmış...
Arkadaşlar, yirmi yıl önce bir yüzyıl önceydi. Şu an 21'inci yüzyılın ilk çeyreğindeyiz. Dünya da gelişiyor, nüfus da büyüyor. Buna denk, bununla simbiyotik bir şekilde tarım alanında var mı bir gelişme? Gidin, bakın, Hilvan'da, Fırat'ın dibinde, su 3 kilometre ötede, çiftçi suyu yerin altından çıkarıyor. GAP'ın merkezidir, devasa bir Fırat havzası vardır, insanlar tarım arazisini sulayamamaktadır, sulayınca da sondajla su çıkarıyorlar. Ondan sonra, enerji ihtiyacı doğuyor, enerjide Türkiye'nin en büyük barajı, Atatürk Barajı; enerji verilmiyor, enerji sağlanmıyor. Yanılgı içerisindesiniz, sadece tarım alanında değil... Osmaniye'de de var fıstıkçılık, fıstık üreticisi çok mu memnun? Silopi'de de fıstıkçılık yapılıyor -yer fıstığı anlamında- üretici çok mu memnun? Tarım bitmiş, tükenmiş; çiftçilikten zaten bahsedilmiyor. Zaten bunların hepsi ülke yönetiminin tamamıyla alakalıdır. İşiniz gücünüz ithalat baronlarınız -iş adamları diyebilirsiniz- ithalat miktarını belirliyorsunuz bir gecede, kimi kararnamelerle ülkeye binlerce ton, yüz binlerce ton mısır giriyor, buğday geliyor. Birilerine kazandırıyorsunuz, birilerine kaybettiriyorsunuz. Üretene maalesef yer yok, alın teriyle çalışana yer yok, mevsimlik işçiye...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayınız.
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Arkadaşlar bir istatistik çıkarmış, sadece Urfa'dan diğer illere alın teriyle geçimini sağlamak için mevsimlik tarım işçisi olarak giden insanlardan -son altı ayda kayıt altına alınan- 35 Urfalı vatandaşımız yaşamını yitirmiş trafik kazalarında ya da ırkçı saldırılara maruz kalmış. Buna var mı bir çözümünüz? Yok. Hamaset, hamasetten başka bir şey yok. Urfa, Türkiye tarımının 3'üncü büyük şehridir, tarım arazisinin yüzde 5'ine sahiptir. Var mı projeniz? Yok. Millî duygularla kitleleri konsolide edin, dinî duyguları istismar edin, din siyaseti, ırkçı siyaset yapın; halkları bu noktada bir alana konsolide edin; tarıma da gerek yok, çiftçiliğe de gerek yok, sanayiye de gerek yok, insan haklarına da gerek yok, demokrasiye de gerek yok. Kaybedeceksiniz, büyük kaybedeceksiniz; bu zulmün de altında kalacaksınız!
Genel Kurulu selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)