| Konu: | Gıda, Tarım ve Orman Alanında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 10 |
| Tarih: | 27.10.2020 |
AYHAN EREL (Aksaray) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, yüce Türk milleti; sözlerimin başında ülkemizin yiğit, cesur, dürüst bir vatan evladı, büyük bir değeri olan, ömrünü Türk devletine, Türk milletine, davasına adamış, Türk milliyetçisi, Sağlık Bakanımız Osman Durmuş Bey'i rahmetle anıyorum. Mekânı cennet olsun, ruhu şad olsun. Yüce Türk milletinin başı sağ olsun.
Değerli milletvekilleri, ilgili kanun teklifinin 19'uncu maddesi üzerine konuşma yapmak üzere partim İYİ PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi en derin saygılarla selamlıyorum.
Tarımsal üretimin kesintisiz olarak sağlanmasını ve artan gıda tüketimine cevap verecek ölçüde büyümesini temin etmek için tarım arazilerimizin korunması büyük önem arz etmektedir. Üzerinde söz aldığım maddeyle yeter gelirin altındaki tarım arazilerinin bölünmemesi şartıyla mirasçılara vergi ve harç muafiyeti imkânları sağlanmaktadır. Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu uyarınca bu tür muafiyetlerden yalnızca yeter gelirli büyüklüğü olan tarım arazilerinin mirasçıları faydalanıyordu. Düzenlemeyle arazi büyüklükleri yeter gelirin altında olan tarım arazisi mirasçılarının da bir yıl içerisinde kendi aralarında anlaşma sağlayıp arazilerini koruması hâlinde vergi muafiyetinden yararlanabilmeleri amaçlanmaktadır.
Bilindiği gibi Medeni Kanun'un mirasa ilişkin kurallarını belirleyen maddeleri Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu gereğince yürürlükten kaldırılmış, tarımsal arazilerin hem satış hem de miras yoluyla mülkiyet devri Tarım ve Orman Bakanlığının iznine bırakılmıştı.
Ben, miras konusuna gelmişken -Türkiye'de bir kangren hâline gelen- AK PARTİ'de görev yapan hukukçu milletvekillerinden de bu konuda destek bekliyorum. Mirasçılar arasında yıllarca izaleyişuyuya konu olan topraklar maalesef neticeye kavuşturulmamakta, bundan dolayı da mirasçıların büyük bir bölümü köyündeki, kasabasındaki topraklarından feragat etmekte ve tarım dışı kalmaktadır. Bir kanuni düzenlemeyle ortaklığın giderilmesinin devlet tarafından belli bir süre sonra resen yapılması bu sorunu ortadan kaldıracaktır diye düşünüyorum.
Yine, ülkemiz coğrafi avantajlarından dolayı tarımsal üretimde üstün imkânlara sahip. Örneğin bazı bölgelerimizde yılın on iki ayında üretim yapılabiliyor. Böyle yerler için arazi ekonomik büyüklükleri yeniden belirlenmelidir çünkü sıcaklık ortalaması, yükseklik, ürün çeşitliliği gibi bölge farklılıklarının öne çıktığı tarım alanlarında belirlenmiş bölgeden sağlanan ekonomik verim farklı bölgelerde daha büyük alanda sağlanabilmekte.
Diğer yandan, bir yılla sınırlandırılmış olması tarımsal alanların bölünmesine neden olabilir. Bu süre biraz daha uzatılmalıdır diye düşünmekteyiz. Dolayısıyla sürenin iki yıl veya daha uzun bir süreye çıkarılması arzu edilen sonuçlar sağlayabilir. Ayrıca kanun maddesinden haberdar olmayan mirasçıların uygulama sürecine bir an önce dâhil edilmeleri sağlanmalıdır. 2014 yılında görüştüğümüz kanuna eklenen bir değişiklikle Bakanlığın, mirasçılara tebligat aracılığıyla bildirimde bulunması ve devir için ek süre vermesi kararlaştırılmıştı. Günümüzdeyse ek süre vererek zamanı olumsuz kullanmak yerine miras kararının açıklanmasına müteakip hemen tebligat gönderilecek bir uygulamanın sisteme dâhil edilmesi zamandan tasarruf sağlayacaktır. Yine, bununla birlikte yapılmak istenen değişikliğin mirasçıların kendi aralarında istekleri doğrultusunda zamana bırakılmadan Bakanlığın ara buluculuğunda giderilmesi, daha hızlı sonuç verebilir diye düşünmekteyiz. Unutmayalım ki mülkiyet devir işlemlerinin daha kısa sürede yapılması hem vatandaşlarımız hem de arazilerin tarımsal üretime katılması için oldukça önemlidir.
Bir başka husus da ilgili tapu müdürlüklerine yapılan intikal başvurularının ayrıca Bakanlığa bildirilmesi nedeniyle süreç oldukça uzamaktadır. İzin işlemlerinin, resmî yazışmalarla sürdürülmesi yerine tapu müdürlüklerinde arazi edindirme ofisleri kurularak devir amaçlı başvuruların değerlendirilmesi yapılabilir. Vârisler arasında anlaşmazlık yaşanması nedeniyle henüz devir yapılmayan miraslı arazilerde üreticilerden bazılarının toprağı işlemeyi bıraktıkları görülmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Ayhan Bey.
AYHAN EREL (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hazine arazilerinin toprağı olmayan köylülere ve çiftçilere verilmesi hususunda özellikle seçim bölgem Aksaray'da olumsuzluklar yaşanmaktadır. Bunlar, beş yüzer dönüm şeklinde satışa veya kiraya çıkarılmakta; fakir fukara çiftçiler bunları almakta zorlanmaktadır. Oysa bunlar yirmi beşer, otuzar dönüm hâlinde vatandaşa satılmaya veya kiralanmaya elverişli hâle getirilirse zaten parası pulu olmayan bu yoksul vatandaşların buraları kiralamaları mümkün olacaktır.
Yine, toplulaştırma sonucunda seçim bölgem Aksaray'da bir yığın mağduriyetler oluşmuştur. Bu mağduriyetlerin giderilmesi için gerekli makam ve mevkilere müracaatlar yapıldığı hâlde bu mağduriyetler her geçen gün biraz daha da artmaktadır. Bu mağduriyetlerin giderilmesi de bir an önce gerekmektedir.
Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)