| Konu: | Gıda, Tarım ve Orman Alanında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 10 |
| Tarih: | 27.10.2020 |
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Tarım kanunuyla ilgili görüşmeleri yapıyoruz. Tarımsal üretimde ülkemiz dünyada kendi kendine yeten 7 ülkeden 1'iyken şu anda hemen hemen ithal etmediğimiz hiçbir tarımsal ürün kalmadı. Zeytinyağından peynire, samandan ete kadar pek çok tarımsal ürünü ithal ediyoruz. Tarımsal üretim yapılan alanlar ve çiftçi sayısı her geçen gün maalesef azalıyor. Her şeyden önce tarımsal üretimde planlamamız yok. Ülkemizde hangi ürün, nerede, ne kadar üretilecek, üretimin ne kadarı iç piyasada tüketilecek, ne kadarını ithal edeceğiz, kimse bunu bilmiyor. Tarımsal üretimde dünya piyasaları takip edilip çiftçi üretim için yönlendirilmiyor. Çiftçi sahipsiz, ne yapacağını bilmez hâlde.
Balıkesir de tarım ve hayvancılıkta ülkemizin önde gelen illerinden biri hatta kendi ilimizi "Türkiye'yi doyuran il" olarak adlandırıyoruz. Sebze üreticileri Kepsut'ta, Sındırgı'da, Bigadiç'te, İvrindi'de yıllardır zarar ediyorlar. Domates bu yıl 30 kuruştu. Kepsut Ziraat Odası Başkanımız Mehmet Emin Türk'le yaptığımız bir hesapta 1 dönüm domates için en az 2.450 lira para harcanırken en iyi fiyatla 1 dönüm domatesi sattığı zaman eline 1.750 lira geçiyor ve her çiftçi 1 dönüm domatesten en az 700 lira zarar ediyor ve ne yapıyor bu domatesi? Bakın, burada gördüğünüz gibi işte, keçilerine yem olarak domatesi bu şekilde veriyor.
Yine Sındırgı'da veteriner arkadaşımız, Veteriner Hekim Serkan Sak; o da bir tarımsal üretici; yine, biber yetiştiriyor. Bu yıl da biber, şurada gördüğünüz gibi 45 kuruş ve burada da biberler yine bir hayvan yemi olarak ineklerin önüne konulmuş durumda. Bu, bizim ilimizde oluyor.
Yine, besi üreticisi Bigadiç'te Mustafa Erat "Geçen yıl, besi yemi 75 lirayken ben hayvanımı 42 liraya kesime veriyordum. Bu yıl besi yemi 110 lira, 35 liraya kesime veriyorum ve zarar ediyorum. Samanın kilosu 90 kuruş oldu." diye şikâyet ediyor. Evet, saman 90 kuruş. Bakın, ibretlik bir tablo, AKP'nin tarımı getirdiği nokta burası: Saman 90 kuruş, domates 30 kuruş, biber 45 kuruş. 1 kilo samanla 3 kilo domates alıyorsunuz veya 2 kilo biber alıyorsunuz. Özür dileyerek ifade ediyorum: Hayvan yeminin insan besininden daha değerli olduğu bir noktadayız şu anda, işte tarımın geldiği nokta bu. Bakın, ibretliktir: 1 kilo samanla 2 kilo biber veya 3 kilo domates alıyorsunuz.
Yine, süt üreticisi, Sındırgı Işıklar'da bir keçi çobanı, Yörük bir arkadaşımız Taner Işık, kendi el emeğiyle, alın teriyle süt üretiyor ve dünyanın belki de en güzel keçi peynirlerini yapıyor. Peki, mevcut iktidar ne yapıyor? Efendim işte, bir kararnameyle Venezuela'dan 1.500 ton peynir ithalatına izin veriyorsunuz. İktidar, bir taraftan peynir ithalatına izin verirken diğer taraftan da evet, "50 Peynirli Şehir Balıkesir" diye bu şekilde kitap bastırıyor. Bakın, çelişkiyi burada göstermek istiyorum size.
Yine, zeytin ve zeytinyağı üreticileri de aynı şekilde sıkıntıda. Edremit'teki zeytin üreticisi Mehmet Semerci: "Maliyetler her yıl artıyor ama ürünümüzü aynı fiyata satıyoruz. Geçen yıl zeytin için kullanılan bir çuval gübre 82 lirayken bu yıl 140 lira yani yüzde 70 oranında gübre fiyatı artmış ama yemeklik sızma zeytinyağını geçen yıl 18 ila 20 liraya satarken bu yıl da yine aynı fiyata satıyoruz." diyor. Üstelik iki yıldır zeytin sineğiyle havadan mücadele, ilaçla mücadele maalesef yapılmıyor ve ürün kalitesi giderek düşüyor.
Yine, Havran'dan bir zeytin üreticisi Hilmi Okur, sorduğum zaman şöyle diyor: "Sayın Vekilim, yağmurlar çok zamanında yağdı, zeytinler tane tuttu, Allah bizim yanımızda ama AKP iktidarı bizim yanımızda değil." diye serzenişte bulunuyor. Zeytin hasadı döneminde zeytin ve zeytinyağı ithalatına izin verilmesi ve tağşiş ürünler yerli üreticinin zarar etmesine neden oluyor, yıllardır bu engellenemiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FİKRET ŞAHİN (Devamla) - Bitirmek üzereyim Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.
FİKRET ŞAHİN (Devamla) - Yine Susurluk'ta, şeker pancarı üreticimiz de uzun yıllardan bu yana getirilen kota ve Susurluk Şeker Fabrikasının kapatılacağı söylentileri nedeniyle üretimden uzaklaşmış durumda, fabrikanın çalıştırılması için de başka illerden maalesef pancar getirmek durumundayız. Oysa yıllar önce yeterli miktarda pancar üretimi vardı, izlenen yanlış tarım politikaları nedeniyle gelinen nokta ortadadır.
Hatta yakın zamanda, tarımsal üretimde Balıkesir, hibe tohum destek kapsamına maalesef alınmamıştır. Bununla birlikte, damızlık büyükbaş hayvan için destek kredisi veren Ziraat Bankası da yine Balıkesir'i bu proje dışında bırakmıştır.
Susurluk Göbel'den yine bir üretici amcamız Ahmet Yakut şöyle diyor: "Bize gereken destek verilsin; bırakın Türkiye'yi doyurmayı, biz dünyayı dahi doyururuz."
Evet, üreticimize gereken desteğin verilmesi temennisiyle bu kanunun ülkemiz ve üreticimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum, sağ olun. (CHP sıralarından alkışlar)