GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gıda, Tarım ve Orman Alanında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:10
Tarih:27.10.2020

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Covid-19 salgını, sağlıklı ve erişilebilir gıda konusu üzerine tüm dünyanın daha fazla düşünmesine neden oldu. Covid-19 öncesinde açlıkla mücadele edenlerin sayısı 820 milyonu geçmişken salgınla birlikte bu sayıda yüzde 12-14 oranında artış yaşandı. Yani sadece kısa dönemli ulusal çıkarları göz önünde bulundurarak dahi gıdanın ne kadar hayati bir öneme sahip olduğunu görüyoruz. Fakat gıda, kişisel ya da ulusal çıkarların çok ötesinde yalnızca üreticileri değil, canlı ve cansız tüm varlıkları etkileyen, ekolojik dengenin merkezinde yer alan bir konu. Sağlığımızı ve biyolojik çeşitliliği tehdit eden kimyasallar, genetiği değiştirilmiş tohumlar ve makineye dayalı endüstriyel tarım; toprağın hızla çölleşmesine, sağlık sorunlarında artışa, biyoçeşitliliğin azalmasına neden oluyor. Daha fazla kâr kaygısıyla birim alandan en fazla ürünü almak için her türlü yöntem uygulanıyor, ekolojik ilkeler yok sayılıyor, ürün çeşitliliği azalıyor, ürünlerin besleyicilik özellikleri de azalıyor. Ülkemizde ne yazık ki tüm tarımsal zenginliğe rağmen bu tehlikeli dönüşüm çok açık biçimde görülüyor. Peki, bunlar ne için oluyor, ne uğruna oluyor? Mesela çiftçiler mi zenginleşiyor? Katma değeri yüksek ürünler ithal ederek açığı mı kapatıyoruz? Aksine, tarımsal ithalat her geçen gün artarken kırsalda refah ise düşüyor. Çiftçinin toplam borcu 160 milyarı aşmış durumda. Traktör, elektrik, sulama, mazot ve kiralara bir de çiftçinin bağımlı hâle getirildiği kimyasal ilaç ve tohum masrafı ekleniyor. Çiftçi borçla başa çıkamayınca da aile işletmeciliği tasfiye edilerek yerine şirket tarımı getiriliyor. Gıda her gün pahalanıyor, mercimeğin fiyatı geçen seneye göre yüzde 49, fasulyeninki yüzde 36 arttı arkadaşlar.

Bugün bütçede de gördük, milyonlarca tarımsal üreticiye 2021 bütçesinden ayrılan pay sadece 31 milyar ve baktığımızda devletin sadece bir grup sermayedara ödediği faiz ise 179,5 milyar lira.

Evet, onca tarımsal zenginliğimize rağmen ithal edilmeyen ürün kalmadı. Gümrük vergilerini sıfırlayarak Yunanistan'dan, hatta Kanada'dan bile buğday ithal ediyoruz. Ceviz Şili'den, Kuzey Amerika'dan; patates ve soğan Mısır'dan, saymakla bitmez.

Tarım arazileri ve orman arazilerinin durumu ise çok can yakıcı, Türkiye hızla çölleşiyor. Buna rağmen, tarım arazileri küçülmeye, orman arazileri ise açıkça yağmalanmaya devam ediliyor. Kaz Dağları altın madenleri için talan edilmedi mi? Hiç ihtiyaç olmayan bir havalimanı ve üçüncü köprü Kuzey Ormanları'nı mahvetme pahasına rant için inşa edilmedi mi? Bodrum'da, Muğla'da yazlık beldelerde her sene dekarlarca orman önceden yakılıp daha sonra da imara açılmıyor mu? Güvercinlik Koyu'na dikilen ultra lüks oteller ortada ve daha yüzlerce örneği var.

Zeytinlikleri ranta açacak yasayı siz Meclise getirmediniz mi? Hâl buyken, bunca büyük talan bizzat Hükûmet eliyle yapılırken bu kanun teklifi tüm bunları yapanları mı cezalandırıyor? Hiç sanmıyorum. Yoksa tarım arazisinde ufak bir yapı yapmış kişilere binlerce lira ceza, ormanları katledenlere ise mükafat mı getiriliyor yine?

Değerli arkadaşlar, elbette tarım arazilerinden rant elde eden, arazileri usulsüzce kullananlar engellenmeli fakat bu, tarım arazilerinin, toprağın, ormanların korunması için gerçek bir politikanın bir parçası olmalı. Kaz Dağları'nı yağmalayanlar milyarlar kazanırken nenesinden kalma arazisine bir kulübe yapan cezalandırılırsa toplum bunu affetmez. Bizim bugün birincil görevimiz, ekolojik dengenin bozulmasına neden olan tahribatın durdurulması, endüstriyel tarımsal üretimden giderek vazgeçilerek ekolojik köylü tarımının yaygınlaştırılması ve çiftçinin borçtan kurtarılmasıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Bitiriyorum Başkanım.

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Bunun için de Meclis, böyle paydaşlara sormadan hazırlanan yasalar yerine, gıdayı üreten ve gıdaya ihtiyaç duyan herkesle birlikte yeni bir tarım programı ve yeni bir tarım politikası oluşturmalıdır diyorum, saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)