GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gıda, Tarım ve Orman Alanında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:10
Tarih:27.10.2020

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Sayın Tarım Bakanı geçen yıl, 2020 bütçe görüşmelerinde Komisyonda şöyle bir ifadede bulunmuştu: "Biz hasat mevsimi olan ürünü ithal etmeyeceğiz, bu konuda söz veriyoruz." Ama AK PARTİ'li bakanların verdikleri sözleri tutup tutmadığını biz önümüzdeki günlerde göreceğiz demiştik ve gördük. 21 Ekimde yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle buğday, arpa, mısıra yönelik gümrük vergisi sıfırlanıyor ve yıl sonuna kadar ithalat sınırı yok, miktar belirlenmemiş durumda ve hasat mevsimi olduğu hâlde mısırda ithalata sıfır gümrük veriliyor. İşte gördük arkadaşlar. Bir tek tarımda değil bu, AK PARTİ hükûmetleri on sekiz yıldan beri 7 Tarım ve Orman Bakanıyla çalıştı; çiftçinin durumu belli, üreticinin durumu belli, vatandaşın durumu belli.

Bakınız arkadaşlar, üretim toprakla olur; üretim toprakla olur ama elinizde toprak varsa olur. AK PARTİ hükûmetleri zamanında ekilebilir tarım alanları 4 milyon hektar azaldı arkadaşlar, 4 milyon hektar. Ayrıca, hayvancılık neyle olur? Merayla olur. Gidip de geçen yıl tonunu 400 liradan ithal edersiniz samanın, şimdi 900 liradan ithal edersiniz Bulgaristan'dan. Ama ne yaptınız? Türkiye'deki mera alanı 2002 yılında 14 milyon 616 bin 686 hektar iken bu sayı 11 milyon hektara düştü, 3 milyon hektar mera alanı ortadan kalktı. Ege Bölgesi'nde ne oldu 2001 yılından bugüne kadar? Yüzde 66 mera alanı kalmadı, hayvancılık da bitti.

Değerli arkadaşlar, şu anda Tarım Bakanlığını ithalat lobisi yönetiyor. AK PARTİ'li 2 milletvekili arkadaş -isimlerini söylemek istemiyorum- geçmiş aylardaki açıklamalarında "İthalat lobisini Bakanlıktan kurtaramıyoruz." diye beyanatlarda bulunmuşlardı. Birisi Konya Milletvekili, birisi Aydın Milletvekili. Evet, arkadaşlar, bir memlekette ithalat lobisi üretim bakanlığını ele geçirmişse o memleketin çiftçisi de o memleketin üreticisi de ne olur? Sefalet içinde kalır, borçlarını ödeyemez; Tarım Krediye borçlarını ödeyemez, Ziraat Bankasına borçlarını ödeyemez, kamu bankalarına borçlarını ödeyemez. Üreticide para olmazsa zincirleme olarak esnafta da para olmaz, millî gelir de artmaz. Ne olur? Pandemi ortamı gibi tarım alanlarına önem verildiği ortamlarda çıkarız buğday ithal ederiz, çıkarız mısır ithal ederiz, çıkarız arpa ithal ederiz. Ne yaparız? Pamuk ithal ederiz arkadaşlar. Böyle bir şey olabilir mi? Aydın Ovası, Ege Ovası pamuk ovası. Ne oldu pamuklar? Geçen hafta içerisinde Cizre'ye gittim, Cizre'de boy boy pamuk tarlaları. Siz, 2019'da dünyada en fazla pamuk ithal eden ülke olursanız ve 1,6 milyar dolar pamuğa para verirseniz 2019'da ve 2020'nin ilk sekiz ayında 720 bin tona siz çıkıp da 1,1 milyar dolar pamuğa para verirseniz Yunan çiftçisini zengin edersiniz; bizim çiftçimizi zengin etmezsiniz arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar) O nedenle, Aydınlı pamukçuların size selamını getirdim.

Pamuk böyle de zeytin farklı mı? Siz, Afrin'den gelen, Suriye'den gelen zeytini, ihracat amacıyla gelen zeytini getirip de iç piyasaya sunarsanız, vermiş olduğumuz soru önergelerinde çıkıp da -bu şirketler hangi şirketlerdir, iç piyasaya Afrin zeytinini sunan şirketler- açıklayın dediğimiz zaman Sayın Bakan "Bu ticari sırdır." derse benim Ege'deki zeytin üreticim ne olacak, onların hâli ne olacak? Bunun da hesabını vermek lazım.

Değerli arkadaşlar, süte gelelim. Süt üreticisi hayvanlarını kesiyor, mezbahaya veriyor. Nasıl vermesin? Ulusal Süt Konseyine göre bir yıldan beri sütün litre fiyatı 2,30 lira; 1 litre süte karşılık 1,5 kilogram yem. Arkadaşlar, yem geçen yıl 70 lira, bu yıl 115 liraydı, geçen hafta yüzde 5,2 de zam yaptınız, 120 liraya dayandı. 90 kuruşluk zararı kim ödeyecek arkadaşlar, kim ödeyecek? Hayvancılık bitmiş, tarım bitmiş, çiftçi bitmiş, siz yabancı ülkelerin yabancı çiftçilerine para kazandırıyorsunuz, ondan sonra bu memlekette çıkıp da Tarım Bakanı olarak sözler veriyorsunuz.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Bir de "Yerliyiz." diyorlar.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Devamla) - Arkadaşlar, bu, yerli, millî olmaz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Devamla) - Ya değerli arkadaşlar, bunun yerlisi, millîsi olur mu? Siz ilk önce kendi çiftçinize, kendi pamuğunuza, kendi zeytinyağınıza, kendi hayvan üreticisine bakacaksınız. "Destekleme primi" adı altında vatandaşa vermediğiniz... 177 milyar lirayı çiftçiye neden vermediniz? Destekleme primlerinden yüzde 2, yüzde 4 gelir vergisi niçin alıyorsunuz arkadaşlar? Destekleme primlerinden yüzde 2, yüzde 4 gelir vergisi mi alınır?

Arkadaşlar, bu Bakan son sözlerini verdi, inşallah, sandıkta gideceksiniz ve en son Tarım ve Orman Bakanınız olacak.

Teşekkür ederim arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar)