GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: (10/3200, 3361, 3362, 3364, 3365) No.lu Depreme Karşı Alınabilecek Önlemlerin ve Depremlerin Zararlarının En Aza İndirilmesi İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Bir Meclis Araştırması Açılmasına İlişkin Önergelerin Ön Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:11
Tarih:03.11.2020

AK PARTİ GRUBU ADINA OSMAN NURİ GÜLAÇAR (Van) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; konuşmama başlarken İzmir depreminde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum, yakınlarına sabır diliyorum, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum.

Depremin ardından geçen doksan bir saatten sonra bir mucize mesabesinde olan Ayda bebeğe kavuşmak henüz üzüntüsünü atlatamadığımız bu felaketin ardından büyük bir müjde oldu. Dört günün ardından onu bize bağışlayan Allah'a hamdolsun. Gece gündüz demeden çalışan kurtarma ekiplerimize binlerce teşekkür olsun, Rabb'im bir daha benzer felaketler yaşatmasın.

Malumumuz olduğu üzere ülkemiz aktif ve tehlikeli fay hatlarının üzerinde yer aldığından depremlerin sıklıkla yaşandığı bir ülkedir. Dolayısıyla, deprem hadisesi vuku bulduğu zaman değil, her zaman gündemimizde yer alması gereken bir hadisedir. 1999 Marmara ve Düzce depremi, 2011 Van depremini bizatihi yaşamış biri olarak depremin sadece binalarda değil, insanın hâletiruhiyesinde de nasıl yıkıcı hasarlar bıraktığını müşahede etmiş birisiyim. Bu yıl yaşadığımız Van Başkale, Elâzığ-Malatya ve İzmir depremleri maddi zararın ötesinde birçok acıyı, hüznü bize miras bıraktı ancak doğa felaketleri insanoğluna sadece acıyı tecrübe ettirmez, aynı zamanda tedbiri ve her anlamda yeniden yapılanmayı da öğütler. Türkiye olarak, deprem gibi felaketlerin ardından bize gurur yaşatan eylemlerimiz arasında arama kurtarma faaliyetleri ve benzersiz bir dayanışmayla yardım kampanyalarının olduğunu biliyoruz. Hem de bu görevlerimizi sadece kendi ülkemizde değil, dünyanın neresinde olursa olsun gönülden ifa ettiğimize bütün dünya da şahit ancak bunlar kadar önemli bir husus da depremden önce sorumluluklarımız ve görevlerimizdir.

Son yıllarda yaşadığımız depremlerin birçoğu gösterdi ki depremin kendi yıkıcı etkisinden ziyade, insanoğlunun kendi eliyle yaptığı ihmallerin, hataların ve açgözlülüğün eseri olarak ciddi kayıplar veriyoruz, yaşıyoruz. Burada sorumluluk alanı üçe bölünüyor; birincisi devletimize. Devletimiz, tüm kurumlarıyla deprem öncesi ve sonrası tüm sorumluluklarını yerine getiren bir bilinçte olmalı. Acılar kıyas kabul etmez ancak depremlerde devlet sorumluluğunun ne kadar fark ettiğini 1999 depremi ve sonraki depremlerde görebiliriz. Aynı ülke, aynı devletin sorumluluk bilincinin yıllar içinde ne kadar fark gösterdiğini de bizler bizatihi müşahede ettik. Her alanda devrimler yapan Recep Tayyip Erdoğan'ın yaşadığımız felaketlerde nasıl bir sorumluluk bilinciyle hareket ettiğine, hiçbir zaman taş üstüne taş koymamış şahıslar bile şahittir ve hakkını teslim etmiştir. Bundan böyle de tüm kamu kuruluşlarımız deprem öncesi ve sonrası üzerine düşen sorumlulukları ifa edecektir. Depreme dayanıklı yapılaşmaya adım adım geçilirken dayanıksız yapıların ivedilikle tahliye edilip yeni bir yapılaşma yoluna gidilmesi birçok ilimiz için aciliyet arz etmektedir. Bu hususta, yetkili bakanlıklarımız görevlerini ifa etmektedir, etmelidir.

AFAD'ın 2023 yılına kadar hazırlamış olduğu Ulusal Deprem Araştırma Programı hedefleri, ulusal deprem stratejisi ve eylem planı önemli çalışmalardandır. Deprem kayıplarının en aza indirgenmesini hedefleyen stratejik yaklaşımları ve eylem dizilerini içeren bir belge olması açısından da ülkemizde örnek bir çalışmadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın lütfen.

OSMAN NURİ GÜLAÇAR (Devamla) - İkinci sorumluluk alanı ise sivil toplum kuruluşlarına düşmektedir. Deprem öncesi depreme karşı farkındalığın oluşması, çürük binalarda yerleşke olmaması, kamu kurumlarını denetleme ve gündem oluşturma açısından teşvik etmek gibi sorumlulukları olmalı. Deprem sonrasında da başta arama, kurtarma faaliyetleri olmak üzere devletin yükünü hafifletecek ve her türlü yardım, dayanışma ve psikolojik destek konularında uzmanlaşmaları ülkemize önemli bir katkı sunacaktır. Bu konuda da, hamdolsun, dünya çapında parmakla gösterilecek sivil toplum kuruluşlarımız olsa da bunların sayısını artırmak birinci vazifemizdir.

Sayın Başkanım, sadece bir dakikanızı rica ediyorum.

BAŞKAN - Bir dakika süre verdim zaten ama sözlerinizi tamamlayın lütfen.

OSMAN NURİ GÜLAÇAR (Devamla) - Üçüncü sorumluluk da elbette ki vatandaşlarımıza düşmektedir. Daha öncesinde depreme ve benzeri felaketlere karşı eğitim almalı, farkındalığı olmalı ve vatandaşlarımızda ısrarlı ve bilinçli...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi, son cümlelerinizi alayım.

OSMAN NURİ GÜLAÇAR (Devamla) - Tamam efendim.

İzmir depremiyle birlikte, depremlerde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılara şifa diliyorum. İnşallah, en kısa zamanda yaralarımızı saracağız. Deprem hadisesinin hemen ardından, yüksek sorumluluk bilinciyle hareket eden başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere depremin hemen ardından İzmir'e intikal eden bakanlarımıza, arama kurtarma ekiplerimizin tamamına, sivil toplum örgütlerimize ve sorumluluk bilinciyle hareket eden Van'dan İzmir'e, Hatay'dan Sinop'a kadar tüm vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Rabb'im bir daha böylesi felaketler yaşatmasın, göstermesin. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)