| Konu: | İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 12 |
| Tarih: | 04.11.2020 |
AHMET KAMİL EROZAN (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben tabii bıraktığım yerden devam ediyorum her zaman olduğu gibi.
Tabii ki dış politika gündemimizin bir numarası yine Yukarı Karabağ meselesi ve bu Yukarı Karabağ meselesinin nasıl çözüleceğine ilişkin de ortada bir yol haritası mevcut aslında. Buna kabaca "5+2 formülü" deniliyor. 5+2 formülü derken, 5 bölge artı 2 bölge anlamında bunu söylüyorum. Yapılması gereken, Ermenistan'ın bugüne kadar çoktan yapmış olması gereken o 5 bölgeyi boşaltmış olmasıydı. Ondan sonra oturup yukarı Karabağ meselesinin yani coğrafi olarak Yukarı Karabağ'ın geleceğine ilişkin tanımlama yapılacaktı, arkasından da, müteakip, geri kalan 2 bölge boşaltılacaktı. Maalesef bunu beceremedi veyahut siyasi sebeplerle bunu gerçekleştiremedi Ermenistan. Azerbaycan da Ermenistan'ın kendisine verdiği fırsatları değerlendirerek biliyorsunuz iki aydır "Senin siyasi anlamda yapamadığını ben askerî alanda yaparım." diyor ve bizim de maddi, manevi desteğimizle epey yol aldı. Bu ilk 5 bölgenin 4 tanesini kurtardı, geriye 1 tane kaldı; o da temizlendikten sonra şöyle bir şey olacak maalesef, Rusya'dan şöyle bir mesaj gelecek: "Hadi bakalım çocuklar, müzakere masasına." Müzakere masası dediğimiz şey Minsk Grubu, başka bir yer yok. Minsk Grubu deyince ben geçen gün tüylerimi diken diken eden bir açıklama duydum. Sayın Binali Yıldırım'ın yetkili veya yetkisiz olarak Nahçıvan'a gitmesinden farklı olarak, Sayın Şentop -dolayısıyla sizin aracılığınızla mesajım ve sorumdur aynı zamanda Sayın Şentop'a- şöyle bir açıklama yaptı Bakü'deyken: "Minsk Grubunun beyin ölümü gerçekleşmiştir." dedi. Şimdi, eğer böyleyse... Beğenirsiniz beğenmezsiniz Minsk Grubunu ama bunun müzakere edileceği ikinci bir forum yoktur.
SALİH CORA (Trabzon) - Otuz yıldır ne yaptılar?
AHMET KAMİL EROZAN (Devamla) - Niye yoktur? Azeriler bile buna "evet" dediler, bunun çözümünün Minsk Grubunda olacağını... Azeriler birinci ateşkesin 4'üncü maddesinde "Format konusunda mutabık kaldıklarını" söylediler. Şimdi, Azerilerin "evet" dediğine Türkiye Cumhuriyeti nasıl "hayır" diyebildi, ben bunu anlamadım, bir. İkincisi, günü geldiğinde "Buyurun Minsk Grubuna." dediklerinde "Yo, biz istemiyoruz." mu diyeceğiz? Başka gideceğimiz yer yok. Şimdi, böyle bir durumda o masaya biz günü geldiğinde maalesef kırık oturacağız.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Allah Allah!
AHMET KAMİL EROZAN (Devamla) - Dolayısıyla -yani Sayın Şentop'a dolaylı olarak mesajım- bu Sayın Şentop'un fikri midir yoksa bu Dışişleri Bakanlığı tarafından kendisinin önüne konulan bir notun okunmuş olmasından mı kaynaklanmıştır?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Aliyev'in kendisi de vardı, orada Aliyev bunu söyledi, Cumhurbaşkanı Aliyev söyledi ya. "Azeriler"i kabul etmiyorum. Ne demek ya? Tam da Azerbaycan Türklerinin söylediği şey.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Dinle kardeşim, dinle; dinle de öğren.
AHMET KAMİL EROZAN (Devamla) - İkincisi, Libya. Libya'da ne oluyor, farkında mısınız? Libya'da bir ateşkes sağlandı; güzel, 23 Ekimde sağlandı. Aranızda o ateşkes mutabakatını okuyan insan var mı? 2'nci maddesinde ne yazıyor? Yani "Serrac" dediğimiz Ulusal Mutabakat Hükûmetinin de kabul ettiği anlaşmanın, mutabakatın 2'nci maddesinde şu deniyor: "Yabancı güçler, savaşçılar üç ay içinde Libya'yı terk edecektir." Kimleri kastediyor? Suriye'den gelenleri kastediyor madde, bu bir. Aynı 2'nci maddede ikinci bir husus var: "Şimdiye kadar yapılmış olan bütün askerî iş birliği anlaşmaları askıya alınmıştır." diyor. Var mı okuyan bunları? Yok. Ha, şimdi ne olacak? Biz, bütün yumurtaları aynı sepete koymanın maliyetiyle karşı karşıyayız.
Vaktim sınırlı olduğu için son bir şeyi söyleyeceğim: Sinop'ta S-400 denemesi yapıldı, değil mi? Denemesi yapıldı, aktive edilmedi. Ben bir babayiğit arıyorum, bir babayiğit! "Biz S-400'leri aktive ettik ve hizmete aldık." diyecek bir insan evladı arıyorum. Bunu bulamadığım müddetçe kimse çıkıp bana "Bunlar aktive edildi." demesin. Sebebini de şu açıdan söylüyorum: Bu, Ruslarla bir anlaşma çerçevesinde yapıldı. Bir tost makinesi aldığınız zaman eve götürüp ne yapıyorsunuz? Fişe takıyorsunuz, düğmesine basıyorsunuz; çalışıyor mu diye bakıyorsunuz. Bunu yaptınız, bunun ötesine gidemediniz. Ben İYİ PARTİ adına, sizi bu sistemi aktive etmeye davet ediyorum, becerirseniz "Aferin." diyeceğim.
Çok teşekkür ediyorum, saygılar. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)