| Konu: | İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 12 |
| Tarih: | 04.11.2020 |
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün 4 Kasım 2020, bundan dört yıl önce partimize yönelik bir darbe gerçekleşti ve Eş Başkanlarımız, Grup Başkan Vekillerimiz, milletvekillerimiz başta olmak üzere partimizin en değerli milletvekilleri rehin alındılar. Bu, aslında sadece HDP'ye yapılan bir darbe değildi elbette ki; bu, aynı zamanda emek güçlerine, demokrasi güçlerine, özgürlük ve demokrasi için mücadele eden bütün toplum kesimlerine yapılmış bir darbedir. Bakın, Gültan Kışanak bu darbenin yıl dönümünde ne söylüyor:
"Kürtler yaşadıkları bütün haksızlıklara ve hukuksuzluğa rağmen demokratik siyasette ısrar etmek için yoğun bir çaba gösteriyorlar. Fakat son dört yılda kesintisiz bir şekilde hem yerel hem de genel siyasete katılımları faşist uygulamalarla engelleniyor. Bu durum açıktır ki sadece Kürt halkının sorunu değil, Türkiye'de yaşayan ve demokratik bir yönetim arzulayan herkesin sorunudur. Demokratik siyasete inandığını söyleyen tüm siyasi partilerin bu konuda net bir tutum alması ve güçlü bir mücadele hattı kurması gerekir. Bizler siyasi rehin olarak tutuluyoruz ama şunu bir kez daha net olarak ifade etmek isterim ki faşizme boyun eğmedik, eğmeyeceğiz! Gültan Kışanak." (HDP sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, tıpkı sevgili Gültan Kışanak'ın dediği gibi, bu faşist darbenin aslında işçilere, emekçilere, demokrasi güçlerine yönelik bir darbe olduğunu tam da bu torba yasa gösteriyor. Şu anda torba yasaya karşı direnen güçler, sendikalar, emek örgütleri; polis zoruyla, kolluk gücüyle bastırılıyor, sindirilmeye çalışılıyor. Bugün milletvekilleriyle görüşmek, burada, Mecliste sorunlarını gündemleştirmek isteyen DİSK yöneticileri içeriye alınmayarak ve darbedilerek burada iktidarın faşist yüzü bir kere daha gösterilmiş oldu.
Değerli arkadaşlar, yaşanan bu darbe süreci işçileri, emekçileri yoksullaştırıyor ve bugüne kadar kazanılmış bütün hakların gasbedilmesine sebebiyet veriyor; bunlar da bu torba yasalarla gerçekleşiyor; torba yasanın içerisine bir miktar şekerli bir şey koyuyorsunuz, geri kalanı, zehri halka içirmeye çalışıyorsunuz. Bunu elbette ki halk yutmuyor, işçiler, emekçiler yutmuyor ama ceberut devlet düzeniniz şu anda insanların tepkilerini açığa çıkartmasının önünde engel oluyor.
Bu kurduğunuz ceberut sistemle şöyle bir şey yarattınız: Tıpkı, hani bu ülke ilk kurulduğu zaman, cumhuriyet ilk kurulduğunda, tek parti iktidarında "Sınıfsız, imtiyazsız bir kütleyiz." deniyordu ve sanki bu ülkede milyonerler yaratılması gerekirmiş gibi de her mahallede bir milyoner yaratmak istiyordu tek parti dönemi; şimdi siz de bir parti devleti olarak sanki sınıfsız ve imtiyazsız bir Türkiye varmış gibi sadece ve sadece aslında sermaye sınıfının çıkarlarını her şeyin üstünde tutarak bu yasaları geçirmeye çalışıyorsunuz. Fakat sanıyor musunuz ki Türkiye'de sınıflar yok. Elbette Türkiye'de sınıflar da var, sınıf bilinci de var, işçi sınıfının örgütlü mücadelesi de var ve bunun, sizlerin karşısında bir gün dikileceğini, çok geçmeden dikileceğini mutlaka göreceksiniz.
"İşsizlik sigortası ve bazı kanunlarda değişiklik yapmak istiyoruz." diyorsunuz ve sözde, işsizlikle mücadele ettiğinizi söylüyorsunuz fakat işsizlikle mücadele diye bir şey yok burada arkadaşlar. İş mi var ki işçiler doksan gün boyunca işsiz kalınca hemen "Doksan birinci gün çalışalım da işsizlik primlerimiz devlet tarafından İşsizlik Fonu'ndan yatırılsın." diyecekler. Bir kere, İşsizlik Fonu'nu sermaye çıkarları için kullanmaya doymadınız, bunu yol ediyorsunuz. Öte taraftan da zaten Türkiye'de bir işsizlik tsunamisi var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - İşsizlik tsunamisi varken insanların işsizlikten kaçınmaları için "İşçileri yönlendiriyoruz." diye burada bir kılıf geçirmişsiniz bu torba yasaya; biz bunu kabul etmiyoruz.
Değerli arkadaşlar, sizin yapmak istediğiniz, Türkiye'de eksik istihdamı yasallaştırmaktır; yasal bir şekilde güvencesiz çalışmayı, sigortasız çalışmayı sağlamaktır. Şu anda, bu torba yasa güvencesizliği, sigortasızlığı yasallaştırıyor. Anayasa'ya göre de uluslararası sözleşmelere göre de suç olan sigortasız, güvencesiz çalışma, bu yasayla yasallaştırılıyor. Devletin görevi eksik istihdam değildir, güvencesiz istihdam yaratmak değildir, kaçak çalışan işçileri meşrulaştırmak değildir. Devletin yapması gereken, nitelikli işler yaratmaktır, güvenceli bir toplum yaratmaktır; herkesin evine aş götürmesini, herkesin güvenceli, insana yakışır bir işe kavuşmasını sağlamaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Bu yasa hem 25 yaş altı için hem 50 yaş üstü için ayrımcılık yaparak, güvencesizliği getirerek darbeyi işçiye vurmaktadır. (HDP sıralarından alkışlar)