| Konu: | İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 12 |
| Tarih: | 04.11.2020 |
İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; 239 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 8'inci maddesi üzerinde verdiğimiz önerge hakkında söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime, İzmir depreminde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza yüce Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar dileyerek başlamak istiyorum. Canla başla vatandaşlarımızı enkaz altından kurtarmaya çalışan arama kurtarma birimlerimize de sonsuz şükranlarımı sunuyorum, Allah onlardan razı olsun.
Saygıdeğer milletvekilleri, insanımızın deprem sebebiyle can derdine düştüğü bir ortamda, maalesef, iktidara mensup bazı isimlerin ve yandaş basının dilinde siyasi rant amaçlı ifadeler yer almaktadır. Özellikle 1999 yılında yaşanan ve bütün Marmara Bölgesi'ni etkileyen deprem ile İzmir'de yaşadığımız depremi kıyaslamak ve buradan yalan yanlış beyanlarla siyasi rant elde etmeye çalışmak çok çirkindir. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay'ın çıkıp "1999 depreminde devlet iki gün ne olduğunu anlayamamıştı." ifadelerini kullanması ne devlet ciddiyetine yakışır ne de acılarla boğuşan bir iklimin ruhuna uygundur.
Ben 1999 depremi olduğunda bu çatı altında milletvekili olarak bulunmaktaydım. Bu sebeple, birkaç söz söylemeyi vicdani bir görev kabul ediyorum. "İki gün devlet ne olduğunu anlayamamıştı." dediğiniz depremde, 8 bina değil 133 bin bina yıkılmıştır. Evet, kıymetli arkadaşlarım, 8 bina değil, 133 bin bina yıkılmıştır ve 17 bin kişi hayatını kaybetmiştir. Tarihin en büyük felaketlerinden biri olan bu depremde, dönemin Bayındırlık ve İskan Bakanı ve bugün İYİ PARTİ Teşkilat Başkanı olan Sayın Koray Aydın Bey başta olmak üzere, 57'nci Hükûmetin Kabinesinin büyük bir kısmının sabahın ilk ışıklarıyla deprem bölgesinde olduklarına şahidiz. O büyük afette, Sayın Koray Aydın'ın icraatlarıyla, geçici konutların da kalıcı konutların da nasıl olağanüstü bir mücadeleyle, altyapılarıyla birlikte teslim edildiğini eğer hatırlamıyorsanız, o günün "Devletin Sözünü Tuttuğu Gün" manşetli gazetelerini açıp okuyarak hafızalarınızı tazeleyebilirsiniz. Siz, hâlâ Elâzığ, Van, Malatya depremlerinin yarasını tam manasıyla sarabildiniz mi? Biraz vicdanlarınıza dönün ve bu işi siyasete bulaştırmak yerine tecrübeden faydalanmasını bilin. İYİ PARTİ kadroları doğal afetlerle mücadelede Hükûmetimize tecrübesiyle destek olmaya her zaman hazırdır.
Sayın milletvekilleri, ülkemizde derin bir ekonomik kriz vardır. Bu kriz, görüştüğümüz teklifin gerekçesinde ifade edildiği gibi sadece coronavirüsün yarattığı sıkıntılardan kaynaklanmamaktadır. Ülkemizde yapısal mali problemlerden, israftan, yanlış ekonomik politikalardan kaynaklı âdeta ekonomik bir tsunami yaşanmaktadır. Bu tsunami esnafı, çiftçiyi, hizmet sektörünü, öğrenciyi, emekliyi boğmaktan beter etmiştir. Teşviklerle alakalı süre uzatımında Cumhurbaşkanına yetki vererek bu tsunami içinde boğulan vatandaşı maalesef kurtaramazsınız. Topu 2023'e kadar Cumhurbaşkanına atmak bu Meclise yakışmamaktadır.
Saygıdeğer milletvekilleri, sadece gecikme faizlerini silerek on sekiz aylık yapılandırmalarla bu borç yükünü hafifletemezsiniz. Devlet, esnaf kefalet ve tarım kredi borçlarını satın alarak yapılandırma kapsamına sokmalıdır. Bununla alakalı biraz önce Bedri Yaşar Bey'in bahsettiği gibi, İYİ PARTİ'nin "Türkiye Dayanışma Fonu" adı altında bir seçim programı mevcuttur, oradan istifade edebilirsiniz.
Öğrencilerin KYK borçlarında indirime gidilmelidir hatta tamamı devlet tarafından ödenmelidir. Coronavirüs sebebiyle kapalı olan KYK yurtları ve üniversiteler için merkezî bütçeden ayrılan miktarlarda kullanılmayan kısımlar hazineye iade edilmeli, KYK borçlarının hafifletilmesi için öğrencilere aktarılmalıdır.
Esnafın ve firmaların KDV alacakları ödenemiyorsa, ödenmiyorsa bu miktarlar vergi borçlarından düşülmelidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Değerli milletvekilleri, Hazine ve Maliye Bakanımız bu vahim tabloya bakınca ve konu dolar olunca başını kuma gömmeyi tercih etmektedir. Sayın Albayrak'a bakarak "Memlekette ekonomik kriz yoktur." diyoruz. Yakında Avustralya veya Kanada dolarının 6 lira civarındaki kurunu söyleyerek "Doların 9 lira olduğunu diyenler yalan söylüyor." diye açıklama yaparsa inanın hiç şaşırmayacağım.
Sayın Cumhurbaşkanına çağrım şudur: Borçları yapılandırdığınız gibi hükûmeti de yapılandırınız, Sayın Albayrak'ı görevden alınız ya da başka bir göreve atayınız.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Kendi partini yapılandır.
İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Bu hareket bile piyasalara güven getirecek, ekonomiyi rahatlatacaktır.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Önce kendi partinizi yapılandırın.
İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Sözünüz varsa buyurun burada konuşun, milletin kürsüsü burası.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Daha sonra bakacağız.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - O bir kere denedi o işi, konuşamaz. Bir daha dene bakalım.
İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Ben, milletin kürsüsünde konuşuyorum.
Bu düşüncelerle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)