| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 13 |
| Tarih: | 05.11.2020 |
MHP GRUBU ADINA ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sonradan karar verdiğim için.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Yo, genelde konuşmuyorlar da o yüzden şaşırdım sadece.
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Tabii, konuşup konuşmamak kendi takdirimizde. İstediğimiz zaman konuşuruz, istediğimiz zaman konuşmayız. (MHP sıralarından alkışlar)
Sayın Başkan, 2011 Tunus'ta başlayan Arap Baharı Orta Doğu'yu kaos ortamına çevirmiştir; Mısır, Libya, Suriye, Lübnan başta olmak üzere bölgedeki birçok ülkeyi etkisi altına almıştır. Meydana gelen sokak olayları, protestolar bu ülkelerde siyasal değişim ve dönüşümlere yol açmış, geride bıraktığımız dokuz senede ülkemizi de yakından ilgilendiren durumlar meydana gelmiştir. 2000'lerin başında renkli devrimlerle sahnelenmeye çalışılan emperyal senaryonun adı 2011'e gelindiğinde "Arap Baharı" olmuş ve etkilerini uzun yıllar göreceğimiz kaotik bir manzara oluşturmuştur.
Halkına bomba yağdıran devlet başkanlarından tutun da cuntacı askerî yönetimlerin iktidara getirdiği, Türkiye'ye komşu bir kısım devletler, Orta Doğu'yu ve bilhassa ülkemizin sınır boylarını terör bataklığına çevirmiştir. Bu terör bataklığında bazı terör örgütleri kabuk değiştirmeye çalışmış, yöntem ve strateji üretmenin ve değiştirmenin hevesinde olmuştur. PKK terör örgütünün adı "YPG" olmuş, "PYD" olmuş; El Kaide mitoz bölünmeyle, 2014 yılında, "DAEŞ" denilen bir canavara dönüşmüştür.
Bazı gerçeklerin izaha ihtiyacı yoktur. Türkiye, adı ne olursa olsun, hangi kılığa girerse girsin, terör örgütleriyle mücadelede en önde gelen ülkedir. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar) Türkiye, terörle mücadeleye dün başlamamıştır ki bugün koyun postundaki çakalları görmesin! (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar) Otuz seneyi aşkın süredir terörle mücadele eden Türkiye, taşeron terör örgütlerinin, onları finanse eden emperyal odakların, bölgede at izini it izine karıştıran vekâlet savaşlarının dün olduğu gibi bugün de farkındadır. Türkiye, sınır güvenliğini sağlamak, DAEŞ'in ve bekasına tehdit unsuru oluşturan tüm terör örgütlerinin kökünü kazımak için içeride ve dışarıda gereken mücadeleyi vermiş ve vermeye devam etmektedir.
Türkiye, 29 Mart 2017 Fırat Kalkanı, 24 Mart 2018 Zeytin Dalı, 17 Ekim 2019 Barış Pınarı Harekâtı ve son olarak 15 Haziran 2020 tarihinde başlatılan Pençe Operasyonlarıyla DAEŞ ve PKK/YPG'yle proaktif bir mücadele yürütmüştür; bölgede barışı ve huzuru tesis etmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Türkiye, bu operasyonlarla sadece sınırlarının güvenliğini sağlamakla kalmamış, Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinde, bölge insanlarının yardımına hiçbir ayrım yapmadan elini uzatmıştır. Türkiye emperyal odaklar ve onların taşeronları tarafından defalarca bölgedeki kaosun içine çekilmeye çalışılmıştır. 6-8 Ekim 2014 tarihinde PKK elebaşları öncülüğünde başlatılan sokak eylemleri bunun ilk ayağıdır. İnsani çağrı kisvesi altında, devlet binaları yakılmış, 36'dan fazla ilde yapılan şiddet eylemlerinde kırk beş vatandaşımız hayatını kaybetmiş, çok sayıda vatandaşımız yaralanmıştır. Şiddetin gerekçesi DAEŞ'e karşı Türkiye'nin kayıtsızlığı iddiasıdır, lakin bu, kara propagandadan öteye geçmeyen, temelsiz bir suçlamadır.
Türkiye, sınır ötesi operasyonların yanı sıra sınırlarımızın içerisinde düzenlenen 4.536 operasyonda 4.517 DAEŞ militanını tutuklamış, 4 bin DAEŞ militanını enterne etmiş, yani, etkisiz hâle getirmiş, yani öldürmüş.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Sayın Başkan, tamamlıyorum.
BAŞKAN - Son cümlenizi alayım, buyurun.
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Değerli milletvekilleri, terör meselesi bugün ulus aşırı bir mesele hâlindedir. Türkiye terörle mücadeleyi dünyada en etkili şekilde yürütmektedir. Batılı ülkeler bu meselede üç maymunu oynamayı bırakmalıdırlar.
2 Kasım 2020'de Viyana'da gerçekleşen DAEŞ saldırısının faili -ki bir Avusturya vatandaşıdır- 2018 yılında Türkiye tarafından tutuklanmış ve 2019 yılında da Avusturya'ya teslim edilmiştir. Ne hikmetse Avusturya kendi vatandaşı olan bu zanlıyı serbest bırakmış ve 2 Kasımda Viyana'da gerçekleşen saldırıda dört kişi hayatını kaybetmiştir.
ABD ve Fransa'nın Suriye'nin kuzeyinde, Ermenistan Karabağ'da PKK'lıları ve diğer terör örgütlerini taşeron olarak kullandığı alenen bilinen bir gerçektir. Vaziyet gayet açık, yapılması gereken de bellidir. Batılı ülkeler terör örgütleriyle göbek bağını acilen kesmeli ve Türkiye'nin terörle mücadele konusundaki kararlı ve haklı duruşunu desteklemelidir diyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)