| Konu: | İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 13 |
| Tarih: | 05.11.2020 |
NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
239 sıra sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin 16'ncı maddesine ilişkin partim adına söz almış bulunuyorum.
Değişiklik teklifinin 16'ncı maddesiyle 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun diğer indirimlerini düzenleyen 89'uncu maddesinin (1)'inci fıkrasına yeni bir bent eklenmekte ve bent kapsamında mal ihracatından elde edilen kazançların yüzde 50'sinin beyannamede bildirilen gelirlerden indirilmesine imkân tanınmaktadır. Cumhurbaşkanına bentte yer alan oran, tutar ve sayıları yarısına kadar indirme ve iki katına kadar artırma yetkisi verilmektedir.
Bu maddenin ruhunda ülkenin üretim kaynakları, mal ve hizmet değerleri üzerinden tek yetkili, söz ve karar sahibi yürütme organını işaret etmektedir yani tüm yetkiler Cumhurbaşkanına, Hazine ve Maliye Bakanına devredilmektedir. Yasamanın elinden bu yetkiyi almaya çalışan Cumhurbaşkanı, dış ticarette pazarlık yetkisini tek elde toplama anlamına gelen ve aynı zamanda yandaş ihracatçı firmaların çıkarlarını esas alan bir kanun teklifidir.
Üreticilerle, sivil toplum örgütleriyle, meslek odalarıyla ve demokratik değerleri esas alan, üretimi ve istihdamı gerçekten artıracak yasalar yapalım. Üreticilerimize teknik ve teknolojik anlamda destekler sunalım. Üretimin ve istihdamın artırıldığı bir ülkede ekonomik ve sosyal sorunları asgari düzeye indirebiliriz ama ihracatçı firmaları desteklemekle ülkenin ekonomisinde ve istihdamında bir gelişmenin sağlanması mümkün değildir. Bu, sadece emekten kopuk, tüccarı palazlandırmaya yönelik bir yasadır. Parti olarak bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Bütün yetkileri Cumhurbaşkanına vererek işçinin, işsizin, üreticinin, yoksul köylünün, halkın yararına bir yasama faaliyeti yapmıyoruz. Gelin, Parlamentoyu daha işlevli kılacak ve topluma yarar sağlayacak kanun teklifleri hazırlayalım.
Şimdi, toplumu neden bu kadar susturmaya çalıştığınız... Bu Mecliste özellikle HDP'li milletvekili arkadaşlarımız kürsüye geldiğinde provokatif söylemlerle, manipülasyonlarla susturulmaya çalışılıyor. Çünkü HDP'yi -halkın içinden gelen, toplumun sorunlarını dil, din, inanç- bütün kesimlerin partisi olduğunu iddia ettiğinden dolayı, iddiası ve amacı o olduğundan dolayı, halktan yana tercihini koyduğundan dolayı susturmaya çalışıyorsunuz. Bu yasayla da bir kez daha net ortaya çıkıyor ki AKP, iktidarı kartellerin, uluslararası şirketlerin, yandaşların safında yer alan bir partidir.
MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye) - Milletin yanında yer alıyor.
NUSRETTİN MAÇİN (Devamla) - AKP iktidarında adalet, hukuk, yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı diye bir şey yoktur. Bütün bu kuvvetler ayrılığı dediğimiz ve modern toplumların olmazsa olmazı sivil toplum örgütlerinin yasalar üzerinde toplumun geleceğiyle ilgili örgütlenme ve söz hakkını kısmaya çalışıyorsunuz. Onların Meclisteki öncelikli sesi olan HDP'yi onun için susturmaya çalışıyorsunuz. Evet, HDP susmaz. HDP'yi ne 12 Eylül faşist darbesi susturabildi ne de AKP iktidarının faşizan uygulamaları susturabilir. Biz ne zaman ki bu halkların ve özellikle Kürt halkının kolektif haklarından bahsettiğimiz zaman karşımıza "terör" diye bir dizi isim sayıyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
NUSRETTİN MAÇİN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, eğer bu ülkeye karşı bir sorumluluğumuz varsa, 82-83 milyona karşı sorumluluğumuz varsa bizim, Kürt'ün de Türk'ün de Arap'ın da Laz'ın da Çerkez'in de Sünni'nin de Alevi'nin de inançlarına saygılı olmamız gerekir, dinlememiz lazım; bunun çözüm yolu da diyalogdur, tartışmadır ve en özgür kürsü de bu Meclistir. Eğer biz burada tartışmayacaksak nerede tartışacağız?
Bir gün muhakkak siz de elinizi vicdanınıza koyup bu uygulamaları reddedeceksiniz ama bu suça ortak olmadan şimdiden "Hayır." deyin.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)