| Konu: | İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 14 |
| Tarih: | 10.11.2020 |
NESLİHAN HANCIOĞLU (Samsun) - Sayın Başkan, konuşmama başlamadan önce sonsuzluğa uğurlayışımızın 82'nci yıl dönümünde ulusumuzun kurtarıcısı, cumhuriyetimizin ve partimizin kurucusu, Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ü saygı, özlem ve minnetle anıyor, devrimlerinin ve eserlerinin ilelebet payidar kalması için bütün benliğimizi bu uğurda adama sözümüzü bu vesileyle yineliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İşsizlik Sigortası Kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik öngören bir kanun teklifi olarak Meclise gelen ve Komisyonda, bazı alacakların yeniden yapılandırılmasına dair bir başka teklifle birleştirilerek âdeta mutasyona uğrayan 239 sıra sayılı Teklif'in 23'üncü maddesi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına vermiş olduğumuz önerge hakkında söz aldım.
Söz konusu madde, Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş bir kanun hükmünün yeniden düzenlenmesini içeriyor. İptal edilen hükmü kısaca hatırlayacak olursak kanunla, Sağlık Bilimleri Üniversitesinin Mütevelli Heyeti olağanüstü yetkilerle donatılıyordu. Yüksek mahkeme bunun Anayasa'ya aykırı bir düzenleme olduğuna hükmetmiş ve iptaline karar vermişti. İşte şimdi bu maddeyle iptalden kaynaklı hukuki boşluk giderilmek isteniyor.
Değerli milletvekilleri, başlı başına sırf bu olay bile ülkemizin büyük bir sistem sorunuyla karşı karşıya olduğunun bir kanıtı niteliğindedir. Sarayda adamı olanlar kendi çıkarları için kanun teklifleri hazırlatıyor, milletvekillerine imza attırılıyor, Meclis gündemine getiriliyor ve sonra parmak çoğunluğuyla buradan geçiriliyor. Peki ya sonra... Anayasa Mahkemesi "Bu kanun Anayasa'ya aykırı, bunu iptal ettim." diyor, sonra mecburen konu yine önümüze geliyor. Memleketimizin başka hiçbir derdi, tasası kalmadı; biz, Anayasa'ya aykırılığı önceden bilinen, bu konuda bütün uyarılar yapıldığı hâlde inatla Meclisten geçirilen bir düzenleme için tekrar tekrar mesai yapmaya devam ediyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, doğruları söylemek, uyarılarımızı yapmak bizim görevimiz, tıpkı Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin devletimizin yönetim anlayışını felce uğrattığı gerçeğini söylememiz gibi. Hazine ve Maliye Bakanının istifa süreci, işte, bunun en somut örneğidir. Mesele, Berat Albayrak ya da Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan meselesi de değildir; mesele, bir rejim sorunudur ve bu yeni rejim bir gemi misali her yerinden su almaktadır.
Değerli milletvekilleri, bütün dünya, bütün insanlık ve tabii ki ülkemiz de çok talihsiz bir dönemden geçiyor. Küresel boyuttaki salgın, siyasal, ekonomik ve sağlık sistemleri başta olmak üzere hayatın her alanında bütün ülkelere hasar verdi. Bizim ülkemiz ise diğer ülkelere kıyasla 2 kat daha talihsiz bir dönemi yaşamaktadır. Sayıları 10 milyonu aşan işsizlerimize, yoksulluğun pençesindeki yurttaşlarımıza, dükkânını siftahsız kapatan esnafımıza, kur dalgalanması ve borç yükü altında üretemez hâle gelen sanayicimize ışık olacak politikalar üretmemiz gereken şu dönemde ülkemiz bir sistem kriziyle karşı karşıyadır. İki yıldır uygulanan ve yetkilerin tek kişide toplandığı, halka hesap verme mekanizmasının baypas edildiği Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi, bizim bu süreçte çok daha ağır bedeller ödememize sebep oldu. (CHP sıralarından alkışlar) Bu sistem için ne denilmişti: "Devlette, bürokraside çarklar hızla dönecek; ekonomi düze çıkacak, Türkiye uçacak." Peki, ya sonra... Hazine ve Maliye Bakanı görevi bırakıyor, devlet bunu ancak yirmi yedi saat sonra teyit ediyor. Geldiğimiz yer işte burasıdır.
Değerli milletvekilleri, bu kürsüye her çıktığımda şunu vurgulamaya çalışıyorum: Biz çok güçlü ülkeyiz, büyük zenginliklere sahibiz ve milletçe her zorluğu aşarız. Bir kişinin, bir partinin, bir ailenin çıkarları hiçbir zaman ve hiçbir koşulda Türk milletinin ortak çıkarları üzerinde değildir ve asla olamaz. (CHP sıralarından alkışlar)
Yaşadığımız zorlukları aşmak için yapabileceğimiz şeyler var: Sağduyumuzu korumak, bilimin yolunda ilerlemek, hukuka saygılı olmak ve ortak akılla hareket etmek. Ülkemizin bu ilkeler ışığında yönetileceği günlere en yakın zamanda kavuşacağına inanıyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)