GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:14
Tarih:10.11.2020

BURHANETTİN BULUT (Adana) - Bugün 10 Kasım, cumhuriyetimizin kurucusu, ebedi Başkomutanımız, Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü saygıyla, minnetle ve özlemle anıyoruz. Çağın ötesinde görüşleriyle, ışığıyla bizi aydınlatmaya devam edecek.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2017'de başkanlık sistemi tartışması başladı, referandumla başkanlık sisteminin ne kadar önemli, ne kadar kıymetli olduğu anlatıldı ilgili partilerle. "Başkanlık sistemi gelecek tüm sıkıntılar bitecek." dediler ancak bitmedi; daha sonra "Hele bir sistem otursun, ondan sonra her şey düzelir." dediler, işler daha kötüye gitmeye başladı. Oysa başkanlık sistemi ya da partili Cumhurbaşkanlığı sistemi Türkiye'yi uçurmayı bırakın, Türkiye'yi yoksullaştırdı. Her ne kadar itiraz etseniz de rakamlar ortada. TÜİK rakamlarıyla, Türkiye'de 10 milyon insan şu anda gelirinden yoksun hâlde, yoksulluk 16 milyona ulaşmış durumda. Yani her ne kadar bu kargaşa ve kaosun içerisinde saklasanız da ülkede yoksulluk saklanamayacak düzeye geldi. Ülke nüfusunun yüzde 15'i şu anda yoksul kesim içerisinde. Sadece bu yıl 550 bin nüfus yoksulluk sınırının içerisine girdi. Eşitsizlik artıyor; eşitsizlik her kaosta, her felakette daha çok artıyor. Çünkü yaşanan eşitsizlik, maalesef, masumları vuruyor, yoksulları vuruyor.

Devlet kurumlarının içi boşaltıldı yine bu sistemde.

Uzaktan eğitimle binlerce öğrenci eğitimden uzaklaştırıldı çünkü ihtiyaçları karşılanmadı, internete bile ulaşamayan binlerce öğrencimiz var.

Esnaf çok zor durumda, kirasını stopajını ödeyemiyor. "Bari BAĞ-KUR, Sosyal Güvenlik Kurumu priminde yardımcı olun." dedik, orada da yardımda bulunmadılar. Geçen ay Adana'da bir kahveci esnafına gittim; kahveci meslektaşları artık masalarını, sandalyelerini satar hâle gelmişler, çay ocaklarını satar hâle gelmişler. Ülkede, esnaf, ilk defa yardım paketine muhtaç bir hâle gelmiş durumda. Siz ne yapıyorsunuz? Her ne kadar yasadan çıkarmış olsanız bile, işçinin kıdem tazminatına göz dikiyorsunuz ya da vatandaşa -aç karnına- "Keyif çayı için." diye öneride bulunuyorsunuz.

Değerli milletvekilleri, bu başkanlık sisteminde birçok ilk yaşanıyor. Bu kez de cumhuriyet tarihinde ilk defa bir bakan sosyal medya üzerinden istifa etti. Ülkede askıda ekmeği gördük, askıda faturayı gördük; bu defa da bir bakan askıya alındı. Her ne kadar "At izi it izine karıştı." dese de parti içi meselelere girmiyorum ancak bu istifa yirmi dört saat boyunca askıda kaldı, tek kelime edilmedi; sanki bir kabile devletinde yaşıyoruz. Bir insanın kendi şirketi dahi olsa belli bir denetime muhatap olur ancak bir bakan istifa ettiği hâlde hiçbir şekilde tek kelime edilmedi, bu istifaya ne Hükûmet sahip çıktı ne partisi sahip çıktı ne de medya sahip çıktı; aynı, cami avlusuna bırakılan çocuk gibi bu istifa sahipsiz bırakıldı. Yabancı basında yer aldı. Damat bu istifadan korkmadı ama ülkenin basını bundan korktu. Sadece 5 tane televizyon kanalı bu istifayı verebildi, onları da buradan kutluyorum.

Aile krizi, devlet krizi hâline geldi ya da devlet krizi, aile kriziymiş gibi algılatıldı. Partinin Sözcüsü de çıktı "Bu, Cumhurbaşkanının takdirindedir." dedi. Yani istifa bile artık Cumhurbaşkanının iznine tabi oldu bu rejimde.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Anayasa'da öyle yazıyor Sayın Milletvekili.

BURHANETTİN BULUT (Devamla) - Aslında Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi bir bütün olarak ülkeyi askıya aldı; yargıyı askıya aldı, bürokrasiyi askıya aldı, medyayı askıya aldı, Meclisi askıya aldı, basını askıya aldı, bakanları askıya aldı, iş dünyasını askıya aldı ve sivil toplum kuruluşlarını askıya aldı; kısacası, saray, bütün ülkeyi askıya aldı. Saraydan icazet alınmadan hiçbir ihale yapılmıyor, saraydan icazet almadan hiç kimse istifa edemiyor, saraydan icazet almadan kimsenin tutuklanmasına karar verilemiyor, onun kararı bile saraydan veriliyor. Tüm kurumlar şahsının Hükûmetinin tehdidi altında, âdeta esiri olmuş durumda.

Hükûmetin piyasaya etkisine bakalım: Bir istifa sonrası elbette piyasa etkilenir. Bakıyorsunuz, boş koltukta dolar düşüyor, euro düşüyor, altın düşüyor. Bunun sebebi ne, biliyor musunuz? Devrihükmünde ne hazine kalmış ne maliye. Hani "Tamtakır kuru bakır." derler ya, devletin hazinesi şu anda bomboş.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

BURHANETTİN BULUT (Devamla) - Efendim, bitiriyorum.

Uzun lafın kısası, Albayrak'ın istifası, saray merkezli belirlenen ekonomi politikalarında hiçbir değişikliğe yol açmaz. Ekonomi güvenle düzelir, ekonomi yargı bağımsızlığıyla düzelir, demokrasiyle, üreten, istihdam yaratan ekonomik politikalarla düzelir; yoksa bir Albayrak gider, bir başka Albayrak gelir; olan yine bu ülkenin gariban vatandaşına olur.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)