| Konu: | İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 14 |
| Tarih: | 10.11.2020 |
OYA ERSOY (İstanbul) - Sayın Başkan, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, ülkenin pandemi gibi, deprem gibi, hayat pahalılığı gibi, işsizlik gibi bu kadar ciddi sorunu varken bu Mecliste, halkın Meclisinde biz ne konuşuyoruz? Yine defalarca burada söylendiği gibi AKP'nin bir kez daha getirdiği bir torba yasa ve bu torba yasanın içinde de 3 tane şey var: Birincisi, sermayeye bol miktarda teşvik ve tam bir ucuz emek cenneti yaratma iddiası vardı; ikincisi, yine saraya yetkiler ve üçüncüsü, işçilerin yıllardır tırnaklarıyla, mücadelesiyle kazandığı hakların gasbı. Şimdi, bu üçüncüsünü, hak gasbını yine sendikalarımızın ve muhalif bütün örgütlerimizin, bizlerin burada muhalefetiyle geri çekmek zorunda kaldınız ama ne kaldı? Sermayeye teşvik kısmı kaldı. Verdikçe veriyorsunuz, ne sermaye doyuyor ne siz vermekten vazgeçiyorsunuz. Sadece 2017 ila 2020 arasında "istihdamı teşvik" adı altında sermayeye verdiğiniz miktar 134 milyar lira. Peki, istihdam arttı mı?
Bakın, siz okumamışsınızdır, saraydan gelen talimatlar dışında hiçbir şeye kulağınızı açmadığınız için bilmiyorsunuzdur, ben buradan söyleyeyim: DİSK-AR bugün bir rapor açıkladı. Raporda diyor ki: "Bu ülkede 9,6 milyon işsiz var ve gerçek işsiz sayısı ve iş kaybı Ağustos 2020'de 10,5 milyon oldu. İstihdam bir yılda 975 bin azaldı. Ümitsiz işçilerin sayısı bir yılda 613 binden 1 milyon 331 bine yükseldi. Ve kadınlar, en fazla etkilenenler. Covid-19'dan kadın iş gücü yüzde 7, kadın istihdamı da yüzde 5,1 azaldı."
Şimdi, bir de utanmadan bu yasa teklifini halka istihdamı artırmak üzere getirdiğinizi iddia ediyorsunuz ve aynı zamanda da o pandemi koşullarının yükünü dağıtmaktan bahsediyorsunuz. Neye göre? Sosyal devlet ilkesine göre.
Şimdi, salgın döneminde yük nereden oluştu, biliyor musunuz? Ben tek tek burada sayayım size. Ne devam etti salgında, pandemi koşullarında? Bir: Halk pandemi koşullarında işsizlik ve açlıkla boğuşurken Kalyon, Cengiz, Limak'a giden milyarlık ihaleleriniz durmadı. Neredeyse ihale bedeli kadar sağladığınız vergi istisnalarınız da durmadı. Döviz garantili sözleşmeleriniz gereği yandaşlarınıza yaptığınız ödemeleriniz de durmadı, Cumhurbaşkanı emrindeki örtülü ödenek harcaması da azalmadı. Sadece temmuz ayında 117.883 kişinin asgari ücreti kadar para harcadı Cumhurbaşkanınız. Bir de yandaş dernek, birlik, vakıflara verdiğiniz paralar var; onlar da ocak ve temmuz ayında 550,6 milyon lira. Bu yıl 196 milyar lira alınması gereken vergiden vazgeçtiniz ama artırdığınız o vergi dilimleri var ya, ücretli çalışanları âdeta dilim dilim soydunuz ve asgari ücretlinin yıllık gelirinin yüzde 35'ini vergi olarak aldınız. Bütün servet yüzde 1'in elinde -bu işin, bu rakamların özeti budur- ve bütün borç halkın sırtında. Şimdi, bir de yükten arındırmaktan bahsediyorsunuz. Halkın sırtındaki yük çok net. Bu yükün ne olduğu daha iki gün önce bir daha ortaya çıktı. Bakın, damat göreve geldiğinden beri ekonomiye en büyük katkıda bulundu istifa ederek; ülkenin dış borcunu bir gecede 189 milyar lira düşürdünüz. Şimdi, küçüğün etkisi bu oluyorsa bir de büyüğü düşünün, büyük istifa ettiğinde neler olur neler bu memlekette. (HDP sıralarından alkışlar)
Ekonomik krizin nedeni net arkadaşlar. Değerli milletvekilleri, bu olayla beraber ekonomik krizin nedeninin AKP ve saray iktidarı yani tek adam rejimi olduğu tescillenmiştir, herkes tarafından görülmektedir. Çözüm de bellidir; bu tek adam rejimini halk sırtından söküp atacak.
Saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)