GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:16
Tarih:17.11.2020

HDP GRUBU ADINA NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Pandemi, tüm dünyada yıkıcı etkisiyle devam etmekte ve her gün yeni haberler duymaktayız. Bir taraftan da aşı çıktı mı çıkmadı mı, ne aşamada, onu bekliyoruz ama bildiğimiz bir şey var; ölümler artıyor, hastalık artıyor ve salgınla baş edebilmek için de herkes çaba harcıyor. Ama biz biliyoruz ki salgında en önemli şey korumak, önlemek. Sağlık tanımından yola çıktığımızda "Bedensel, ruhsal, sosyal, siyasal anlamda tam iyilik hakkı, iyilik olma hâli" diye tanımlıyoruz. Hak dediğim, sağlık bir hak. Aslında dünya pandemiyle beraber şunu tartışıyor: Ücretsiz, erişilebilir ve ana dilinde sağlık hizmetini talep ediyor, eşit bir şekilde. Neden? Çünkü son yıllarda neoliberal politikalarla sağlık işletmeye dönüştürüldü ve hastalar, vatandaş müşteri oldu, sağlık kurumları işletmeye dönüştü. Ve geldiğimiz aşamada bir virüs neyin ne olduğunu gösterdi ve "pandemi" dediğimiz, düşündüğümüzde sadece bir sağlık olarak ele almamak lazım. Tümüyle bütün kurumları ilgilendirmekte, yaşamımızın her alanını ilgilendirmekte çünkü sağlıkta öyledir. Kim olursa olsun; tarımıyla, yoksulluğuyla, içme suyuyla, havasıyla, iklimiyle hepimizi ilgilendirmekte. Önce doğayı korumamız lazım, önce eşitlikten yana olmamız lazım. Biz biliyoruz ki dezavantajlı kesimler varsa, barınamayanlar varsa, iyi beslenemeyenler varsa, zor koşullarda olanlar varsa daha risklidirler. Biz biliyoruz ki kronik hastalığı olanlar, çeşitli problemler yaşayanlar tekrar dezavantajlı kesimlerdir, onları korumamız lazım. Nedir peki bu pandemiyle beraber? Biz gördüğümüzde şu oldu: Hepimizin dikkatini çeken bir "halk sağlığı" kavramı tartışılmaya başlandı Türkiye'de. En başta ne yaptık? Alkışladık, alkışladık. Sağlık çalışanlarına iki, üç aylık önlem düşündük, sonra problemlerle baş başa kalınca gerçekle biraz yüzleşmeye çalıştık, hâlâ da algı yönetiyoruz.

Bakın, Zehra Zümrüt Selçuk, Çalışma Bakanı, Sosyal Güvenlik Kurumundan sorumlu; az önce haberlere düştü, Covid olmuş, testi pozitif çıkmış. Muhtemelen saraydaki Kabine toplantısına gidecekti. Saraya giren çıkan herkese test yapılıyor ama sokakta gezene test yapılmıyor, Batman'dakine test yapılmıyor, Mardin'dekine test yapılmıyor, Rize'dekine test yapılmıyor, Denizli'dekine test yapılmıyor. Test için gittiğinde diyorlar ki: "Yaş sınırın uygun değil, kronik hastalığın uygun değil." veya "Özel hastaneye git, para ver." Ne oldu? Özelleri açtık, şehir hastanelerini açtık; başaramadık çünkü koruyucu sağlık yoktu. Peki, ne oldu? Birçok şeyde "şeffaflık" denilen kavramı yok ettik, insanlar artık güvenemiyor, rakamlara güvenemiyor. Güven olmayınca güvensizlik gelişiyor ve burada bir kurban vardı, bir hedef vardı, sağlık çalışanlarıydı. Salgınla ilgili, sağlıkla ilgili doğru söylemleri söyleyen kişiler, kurumlar sistematik mobbingle saldırı hedefine dönüştüler. Türk Tabipleri Birliği saldırı hedefine dönüştü, sendikalar saldırı hedefine dönüştü, yerelde çalışan sivil toplum örgütleri saldırı hedefine dönüştü, hatta soruşturmalara çağrıldılar. Biz, bu dönemde el ele vermezsek, yan yana durmazsak pandemiyle baş edemeyiz, sağlığı düzeltemeyiz.

Biz algı yerine saygıyla, paylaşmayla, dayanışmayla bunun üstesinden gelmeliyiz. Ne yapmalıyız? "Evde kal." demek kolay, evde kalana sosyal devletin gereği neyse biz onu yapmalıyız. Hepimiz, vicdanıyla, insanların günlük 39 lirayla geçinebileceğine inanıyorsak verelim ama hepimiz biliyoruz ki hiç kimse günlük 39 lirayla geçinemez.

Hepimiz biliyoruz ki aşı tartışmalarına devam ediliyor, şu anda Türkiye'de grip aşısı yapılamıyor. Geldiği hâlde, birçoğumuz kendi yakınlarımız için baktığı hâlde, bulamıyoruz. Birçoğumuz biliyoruz ki hastalık pik yaptığında hepimizi telefonla teker teker arıyorlar "Ne olursunuz bize bir yatak bulun." diyorlar. Peki, bu süreçte ne oluyor? Bu süreçte sağlık için çalışanlar, bu konuda çaba harcayanlar hedefe dönüştürülüyor. Niçin hedefe dönüştürülüyor? Çünkü gerçekleri söylüyorlar ama biz biliyoruz ki bu dönemde, sağlık çalışanları tümüyle gönüllü hizmet vermek istiyorlar. İlk dönemde şunu söylediler: "Kişisel koruyucu donanımlar açısından bizi destekleyin." Batman'da arkadaşlarımız bunu istedikleri için sürgün edildiler. Kişisel koruyucu donanım istedikleri için, maske istedikleri için, siperlik istedikleri için sürgün edildiler. Bu dönemde yapılacak bir şey mi bu?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun efendim.

NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Hiç kimse onları dinlemedi ama aynı Batman Valisi -aynı zamanda kayyum- kalktı ne yaptı? Sokakta maske takmayanlara ceza kesti. Sen maske dağıt. Mardin'deki kayyum ne yaptı? Suya zam yaptı. Diyarbakır'daki kayyum ne yaptı? Suya zam yaptı. Elektrikte düzenleme yok, doğal gazda düzenleme yok, internette düzenleme yok; gel keyfim gel. Öğrencilere, hastalara, herkese "Hasta olun." denildi. Siz bunu yapmadığınız sürece pandemiyle baş edemezsiniz.

Bir diğeri, sağlık çalışanları. Arkadaşlar, sağlık çalışanları en başta alkışlanıyordu; şu anda tümüyle "Tükeniyoruz." diyorlar, "Bitiyoruz." diyorlar, "Ölmemek için yaşamamız lazım." diyorlar. Türk Tabipleri Birliği uzun süredir çalışma yapıyor, yürütüyor. Arkadaşlar, şunu görüyor musunuz? Ben de hekimim, sağlık çalışanları yirmi dört saat bunun içindeler, yirmi dört saat ve hâlâ Covid-19'u sağlık çalışanlarıyla ilgili bir meslek hastalığı diye kabul etmiyoruz; "Tükeniyoruz." diyorlar.

Az önce, arkadaşlarımla ben konuştuğumda 163'tü, mesaj geldi "164", kürsüye çıkarken mesaj geldi, 165 sağlık emekçisi yaşamını yitirmiş.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.

NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Tamamlıyorum, selamlıyorum.

Gelin, hep beraber bunu görüşelim, hep beraber bunu ele alalım, hep beraber tamamlayalım çünkü bütün siyasi partilerde sağlık çalışanları var, hekim arkadaşlar var; İYİ PARTİ'de de, MHP'de de, bizde de, sizlerde de, CHP'de de. Gelin, el atalım, onların sesi olalım çünkü onların varlığı hepimizi kurtaracak. Pandemiyi her açıdan araştıralım, her açıdan ele alalım.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)