| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 16 |
| Tarih: | 17.11.2020 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA FERİDUN BAHŞİ (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin vermiş olduğu grup önerisi üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Siyasal iktidar, bir toplumun en kapsayıcı gücüdür. Bu gücün kötüye kullanılmasını engelleyen en önemli unsurlardan biri hukuk devleti ilkesidir. Bu ilke, bireyler gibi devlet organlarının da hukuka uygun hareket etmesini sağlar. Hukuk devleti ilkesinin geçerli olduğu toplumlarda hukuk, özellikle de Anayasa bireyin korunması için çevresine şeffaf bir duvar inşa eder. Devlet yani siyasal iktidar kullanan organlar ise meşru bir sebep olmadıkça bu kaleye giremezler. Siyasal iktidarın bu sınırları aşıp bireylerin yaşam alanına haksız bir şekilde girmesine dur diyecek kurum ise hukuktur, adalettir, yargıdır.
Değerli milletvekilleri, ülkemizde yargı bağımsızlığının sağlanması bakımından hukuki bir eksiklik yoktur. Nitekim, Anayasa'mızın 9'uncu maddesi "Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır." 138'inci maddesiyse "Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar." der yani hâkimlerin bağımsızlığı, kararlarını verirken hür olmaları, hiçbir dış baskı ve tesir altında bulunmamaları gerekir. Ancak, ne var ki 2017 Anayasa değişikliği referandumu yasama organının Cumhurbaşkanı karşısında bağımsızlığını ortadan kaldırdığı gibi yargı organlarının da bağımsızlığını kaldırmıştır. Diğer bir ifadeyle, sadece yasama organını değil, aynı zamanda yargı organını da Cumhurbaşkanının kontrolü altına sokmuştur. Şunu özellikle belirtmek isterim ki: Yasama, yürütme ve yargı erklerinin elinde toplandığı kişinin kim olduğunun hiçbir önemi yoktur. Bu kişi bir bilge kral veya halk tarafından yüksek oyla seçilmiş olsa bile hiçbir şey değişmez.
Ülkemizde hakikaten yargı bağımsız mıdır? Bu soruya ne yazık ki olumlu cevap verme imkânı yoktur. Geçtiğimiz günlerde Adalet Bakanı Sayın Abdülhamit Gül "Yargı hatıra bakmaz, yargı birilerinin dediğine bakmaz. Yargı dosyaya bakar, vicdana bakar, hukuka bakar, Anayasa'ya bakar." demiştir. Evet, hakikaten yargı dosyaya bakar, vicdana bakar, hukuka bakar ve Anayasa'ya bakar. Peki, ülkemizde durum böyle midir? Bizce değildir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz.
FERİDUN BAHŞİ (Devamla) - Talimatla tutuklama yapanlara mı bakarsın, talimatla tutuklananların bu tutukluluğu sona ermişken daha cezaevinden çıkmadan yine talimatla tutuklanmasına mı bakarsın; aynı suçtan yargılananların birine beraat verilirken diğerine yine talimatla mahkûmiyet kararı verilmesine mi bakarsın; hatırlı siyasetçilerin davalarına bakan hâkimlere söz geçirilemeyeceği düşünülerek Bakan talimatıyla mahkemesinden alınıp başka mahkemeye sürgün edilmesine mi bakarsın, KHK mağdurlarına mı bakarsın. Bu örnekleri o kadar çoğaltabiliriz ki günlerce konuşsak yine bitiremeyiz. Bu milletin sizden tek bir talebi olabilir: Adalet.
Yüce Türk milletini ve Gazi Meclisi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)