GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Azerbaycan'ın 10 Kasım 2020 tarihinde Ermenistan karşısında önemli bir zafer kazandığına, bundan sonra yapılması gerekenin zaferin kazanımlarının korunması olduğuna, Mustafa Kemal Atatürk'ün "Türk kapısı" dediği Nahçivan ile Azerbaycan arasındaki engellerin kaldırılması gerektiğine, Ermenistan'ın işlediği savaş suçları nedeniyle uluslararası mahkemelerde hesap vermesi gerektiğine, 17 Kasım 2020 tarihinde Mecliste kabul edilen tezkerenin "iki devlet, tek millet" şiarının stratejik akla dönüştüğünün ispatı olduğuna, azatlık yolunda şehit olan Azerbaycanlı kardeşlerine Allah'tan rahmet dilediğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:4
Birleşim:17
Tarih:18.11.2020

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ermenistan, 28 Aralık 1991'de Hankendi'nde başlattığı işgallerle Azerbaycan topraklarının yüzde 20'sini işgal etmiş ve çocuk, kadın, yaşlı demeden soykırım gerçekleştirmiş idi. İşgalci Ermenistan, dünyanın gözü önünde 26 Şubat 1992 tarihinde Hocalı'da, 27 Mart 1993'de Kelbecer'de yüzlerce masumu katletmiş ve çok sayıda çocuğun derisini canlı canlı yüzerek tıpkı Nazilerin yaptığı gibi deney olarak kullanmış ve katletmişti.

Azerbaycan, 12 Temmuz 2020'de Tovuz'a; 27 Eylül 2020'de başlayan saldırılarla Karabağ'a ve sivillerin yaşadığı birçok bölgeye mütecaviz saldırılar düzenleyen Ermenistan'a tarihî bir ders vermiştir. Zaferin ayak sesleri, Füzuli, Cebrayıl, Laçın, Kelbecer ve diğer Türk yurtlarından duyulmuş, Azerbaycan 8 Kasım 2020'de stratejik öneme sahip Şuşa'yı işgalden kurtarmıştır. Şuşa, Azerbaycan'a zaferi müjdelemiş, yirmi sekiz yıl sonra camilerden yeniden ezan sesleri yükselmiştir. 10 Kasım 2020'de Azerbaycan, işgalci ve haydut devlet Ermenistan karşısında önemli bir zafer kazanmıştır, kırk dört günlük vatan müdafaasıyla yirmi sekiz yıl önce işgal edilen toprakların yüzde 70'ini Ermenistan'dan kurtarmıştır. Azerbaycan, askerî mücadeleyi politik bir enstrüman olarak kullanmış, bölgesel ve küresel denklemi akılcı şekilde okuyarak zafere adım adım ilerlemiştir. Bundan sonra yapılması gereken, zaferin kazanımlarını korumaktır. Zira, Güney Kafkasya'da, Doğu Akdeniz'de, Libya'da, Suriye'de kimlerin ne hesabı varsa hepsi açık ve nettir. Türkiye ve Azerbaycan, at izini it izinden ayıracak devlet aklına, ayıyı kovandan, horozu kümesten uzak tutacak yetkinliğe sahiptir. Bu minvalde 10 Kasım 2020'de imzalanan kalıcı ateşkesin öngördüğü şartlar, adım adım takip edilmelidir; Ermenistan, işgal ettiği toprakların tamamından atılmalıdır; otuz yıl önce yerlerinden, yurtlarından edilen kardeşlerimiz topraklarına acilen kavuşturulmalıdır; Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin 4 Ekim 2020'de işaret ettiği doğrultuda, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Türk kapısı" dediği Nahçıvan ile Azerbaycan arasındaki engeller kaldırılmalıdır; haydut devlet Ermenistan'ın bugüne kadar yaptığı hiçbir soykırım, işlediği savaş suçları yanına kalmamalı, uluslararası mahkemelerde hesabını vermelidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Türk yurdu Karabağ'da yeni oldu bittilere müsaade edilmemelidir. Türkiye ve Azerbaycan arasında 16 Ağustos 2010'da imzalanan Stratejik Ortaklık ve Karşılıklı Yardım Anlaşması doğrultusunda bölgede görev yapacak olan askerimiz, bunun temini ve tescili olacaktır.

17 Kasım 2020'de Gazi Meclisimizde kabul ettiğimiz tezkere, iki devlet arasındaki resmî bir anlaşmanın ötesinde Türk milletinin maşeri vicdanının temessülüdür. Tezkere, Türkiye'nin "her ne şekilde olursa" diyerek Azerbaycan'a verdiği desteğin ve "iki devlet tek millet" şiarının stratejik akla dönüştüğünün ispatıdır. Bu stratejik akıl, Doğu Akdeniz'de, mavi vatanda ve Kafkasya'da önümüzdeki yüz yılı şekillendirecektir.

Sözlerime son verirken kardeş Azerbaycan'ın zaferini kutluyor, azatlık yolunda şehit olan kardeşlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize şifalar diliyorum.

Teşekkür ederim Sayın Başkan.