GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:17
Tarih:18.11.2020

OYA ERSOY (İstanbul) - Sayın Başkan, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Bir torba yasa daha. Bu torbada da maden, doğal gaz, elektrik dağıtım şirketlerine hem yeni olanaklar sağlanıyor hem de şirketlerin önündeki yasal engeller kaldırılıyor. Amacınızı zaten açık açık yazmışsınız gerekçesinde: "Yatırımcıların faaliyetlerinin daha hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlamak. İhtiyaç duyulan taşınmazlara ilişkin -kimin ihtiyaç duyduğu; şirketlerin- hak ve mülkiyet edinimlerini en etkin ve hızlı bir şekilde yerine getirmek." Biz bunu 2010 Anayasa referandumundan çok iyi hatırlıyoruz. Yatırımcıya tek merkezden hizmet sunmak... Kime? Halka değil "yatırımcı" dediğiniz sermayeye hizmet sunmak; amacınız bu.

Kanun teklifinde halk yok, enerji demokrasisi yok, enerji tasarrufu yok, enerji verimliliği yok, enerji kooperatiflerine teşvik hiç yok, ekolojik duyarlılık yok. Ne var? Enerji ve maden şirketlerine daha fazla imtiyaz, teşvik, vergi muafiyeti -bildiğimiz şeyler- saraya yetki devri -yine bildiğiniz şeyler- kamusal denetimin ortadan kaldırılması ve kamu gelirlerini azaltma var, artı, kârın şirketlere, zararın da halka yıkılması ve ekolojik yıkım var. Zenginliğine zenginlik katan şirketler bir tarafta; doğasından, suyundan, tarlasından, merasından edilen halk diğer tarafta, köylü diğer tarafta.

Şimdi, İstanbul, Ankara, Hatay, Samsun, Çanakkale, Yalova, Dersim, Giresun, Ordu, Muğla, Artvin, Sinop, Mersin, Malatya, Altınoluk ve memleketin dört bir tarafından yaşam savunucuları size sesleniyor, "Yaşam hakkı torbaya sığmaz. Maden ve enerji yasa teklifi geri çekilsin." diyor.

Bu kanun teklifinin 3'üncü maddesi yani şu an söz almış olduğum madde, maden işletmelerine, o ruhsat süresi dolmuş maden işletmelerinin süre uzatım talebinde bulunmaları hâlinde ruhsatları yenilenene kadar faaliyetlerine devam etme hakkı tanıyor. Bu da yetmiyor, maden şirketlerinin çeşitli işlemlerinde ödemeleri gereken o "Borcu yoktur." yazısı, işlemleri yerine getirebilmeleri için vermeleri gereken bu yazı ortadan kaldırılıyor. Yani kamu alacaklarının, yani halkın alacaklarının takibinden vazgeçiliyor.

Bu madde, torbaya maden şirketleri ruhsatsız çalışabilsin diye konulmuş belli ve adrese teslim bir madde. Bunu herkes duydu artık, sağır sultan da duydu: Alamos Gold, birinci adres bu. Bildiğiniz gibi, Kazdağları'nda işgalci olan Alamos Gold, ruhsat süresi 13 Ekim 2019'da bittiği hâlde hâlen orada işgalci ve tam bir yıldır ruhsatsız ve hukuksuz bir şekilde Kaz Dağları Kirazlı mevkisinde faaliyetlerini yani yağma ve talanı sürdürüyor. Eğer bu madde yasalaşırsa Kaz Dağları'ndaki yağmadan sorumlu ve zaten alanı terk etmemiş olan Alamos Gold, ruhsatı yenilenene kadar aynen talana devam edecek. Alamos Goldun bu yasadan belli ki bizden önce haberi var, o yüzden bir yıldır orada kıllarını bile kıpırdatmadan oturmaya devam ettiler ama bu arada yaşam nöbeti tutan yaşam savunucuları İçişleri Bakanınızın talimatıyla bölgeden çıkarıldı. Gerekçesi ne? Pandemi. Üstüne üstlük yaşam savunucularına 600 bin liraya yakın bir idari para cezası kestiniz. Bu tasarıyla ne yapıyorsunuz? Ruhsat bedellerini zamanında -yani ocak ayında- yatırmayan şirketlerin ruhsat bedelinin 2 katı olarak ödemesi gereken cezayı da ortadan kaldırıyorsunuz.

Şimdi, bu maddenin birinci adresi Alamos Gold, diğer adresi Afyon Emirdağ yaylalarında on binlerce dönüm arazide siyanürlü altın madenciliği yapacak olan yine Kanadalı bir şirket ve Türk ortağı TÜPRAG. Biz bu şirketleri de Uşak'tan tanıyoruz, Uşak Kışladağ'dan, yine İzmir Efemçukuru'ndan tanıyoruz; bunlara da 2018 yılında Emirdağ'da 13.640 dekarlık alanda maden arama ruhsatı vermiştiniz ve bu ruhsatın da 16 Ekim 2020'de süresi doldu. Bu madde yasalaşırsa onlarda bu faaliyetlerine istediği gibi devam edecekler.

Dolayısıyla kanunsuz şekilde memleketin yaylalarını, dağlarını işgal eden şirketlerin ruhsat süreleri bitmesine rağmen yarattıkları doğa tahribatına da bakmadan işgalini yasalaştıran bir maddedir bu madde.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OYA ERSOY (Devamla) - Bir dakika daha rica ediyorum.

BAŞKAN - Buyurunuz.

OYA ERSOY (Devamla) - Şimdi, bir de bu torbada asıl önemli maddelerden biri 6'ncı madde. Maden, enerji, petrol şirketlerinin kârı için halkın, köylünün topraklarına, doğduğu, büyüdüğü, karnını doyurduğu -hepimizin karnını doyurduğu- tarım yaptığı topraklara kamu yararı şartı aranmaksızın el konulacak. Şimdi, bunun adı kamulaştırma değildir çünkü bu, bizzat özel şirketler adına köylünün topraklarına el koymayı getiren bir maddedir ve "Sayın milletvekilleri, tarafınızı seçin. Yaşam mı, yıkım mı?" diyor yaşam hakkı savunucuları. Bizim tarafımız belli, yaşam. Biz gaspçılara karşı yaşamı savunuyoruz, biz topraklarımız için, hava için, su için, kurdun kuşun hakkı için ve bu memleket için yaşamı savunuyoruz ve Türkiye'nin dört bir tarafında yaşamı savunanlarla beraber Mecliste de sokakta da direnmeye devam edeceğiz.

Teşekkür ediyorum. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)