| Konu: | Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 18 |
| Tarih: | 19.11.2020 |
BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 238 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 8'inci maddesi için verdiğimiz değişiklik önergesi üzerine söz aldım. Bu vesileyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum
Değerli arkadaşlar, enerji tüketimi bir devletin gelişmişlik düzeyini gösterir. Kuşkusuz gelişmiş ülkeler çok enerji tüketen ülkelerdir, Türkiye ise enerjide dışa bağımlıdır, yerlilik payımız yüzde 35 düzeyindedir. Kısaca, kişi başına 20 megavatsaatten biraz daha fazla tüketim birimi söz konusudur ama enerji üretimiyse daha farklı bir kavramdır. Özellikle, fosil yakıtlar, petrol ve doğal gaz ile türevleri yer altından çıkarılarak dünya piyasalarına sevk edilir. Yoğun ve çeşitli, teknolojik ve dijital üretim yapma becerisi olan ülkelerin enerjiye ihtiyaçları hayati önemdedir. Bu yüzden enerji arz güvenliği önemli bir kavramdır. Dünyada durmayan çatışmalar, işgaller, katliamlar hep enerji ve kaynaklarına sahip çıkma mücadelesinden doğmaktadır; ABD, Çin, Japonya, Almanya, Hindistan gibi dünya ekonomik büyüklüğünde önemli yerlere ulaşmış olan ülkeler enerji talepleri için savaş dâhil her yola başvurabiliyorlar.
Dünya total üretim liginde yüzde 1,07'lik payla normal konumunu koruyan Türkiye, bir petrol ve doğal gaz üreticisi ülke değildir ancak geçiş ülkesidir; gerek Rus doğal gazı gerekse Azerbaycan petrolü ve doğal gazı gerekse Irak petrolü Türkiye'ye gelmektedir. Kabul edelim ki bu, bize de katkı yapmaktadır.
Değerli milletvekilleri, bu yıl ağustos ve eylül aylarında Azerbaycan'ın Tovuz bölgesine saldıran Ermenistan, aslında Türkiye-Azerbaycan boru hatlarına, demir yoluna ve kara yoluna saldırmış olmaktadır. Ermenistan'ın arkasındaki gücün kim olduğu malumdur. Çok şükür ki 27 Eylülde Azerbaycan ordusunun karşı müdahalesiyle Ermenistan'a diz çöktürülmüştür. Azerbaycan ve Türkiye iş birliği arzu edilmemektedir ama hiçbir emperyalist sömürgeci güç bunu başaramayacaktır, Azerbaycan ve Türkiye ittifakı daha da güçlenecektir.
Değerli arkadaşlar, Batı Karadeniz'de AK PARTİ iktidarınca kamuoyuyla paylaşılan doğal gaz potansiyeli inşallah uygun standartta ve bahsi geçen 405 milyar metreküpten fazla olur; buna her Türk'ün sevineceği kuşkusuzdur.
Değerli arkadaşlar, enerji deyince petrol ve doğal gaz dışına taşarak rüzgâr, su, jeotermal, güneş gibi enerji kaynaklarını da saymamız gerekir. Yenilenebilir enerji kaynaklarından mümkün olduğunca fazla yararlanmalıyız çünkü hem maliyeti düşük hem de çevreye olumsuz etkisi neredeyse söz konusu değildir. Türkiye bu açıdan yani yenilenebilir enerji potansiyeli yönünden büyük bir avantaja sahiptir; enerji arzımızı da bu yönde arttırmalıyız.
Ülkemizde Akkuyu Santrali'yle gündeme gelen nükleer enerji yolunda hızla ilerlendiğini de belirtmek istiyorum. Bunun çevreye etkisinin boyutunu ve vahametini bir kenarı bırakırsak bu santralin elektrik birim maliyetinin yüksek olacağı bilinmektedir; dolayısıyla nihai tüketici ve sanayici büyük bir yük altına girecektir. Evet, tuzu kuru olanların Türkiye'de elektrik, akaryakıt, doğal gaz gibi kalemleri halkın ne zorluklarla tediye ettiklerini bilmeleri mümkün değildir.
Değerli milletvekilleri, 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu'nun 4'üncü maddesi üretilen doğal gazın iletim şirketleriyle taşıttırılmasına amirdir; bu madde, teklifin 8'inci maddesiyle genişletilmektedir. Ayrıca, boru hatlarının ulaşamadığı bölgelerde LNG veya CNG'yle besleme yöntemiyle doğal gaz dağıtım faaliyetine izin verilmektedir.
Yine, Yapı Kayıt Belgesi olan yapının İmar Kanunu'nun hükümlerine uygun olarak, uygulama imar planı yoksa ya da varsa bile yolların imar planına uygun olarak açılmamış olması hâlinde belediyenin taahhüdüne ihtiyaç duyulmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
BEHİÇ ÇELİK (Devamla) - Burada yükümlülük büyük ölçüde belediyeye yüklenmektedir.
Değerli arkadaşlar, görüldüğü gibi, bu madde yani 8'inci madde teknik bir düzenleme getirmektedir ama bizim asıl üzerinde durmamız gereken husus enerji politikası ve Türkiye'mizin üstün millî çıkarlarıdır.
Bu enerji piyasası netameli ve zor bir piyasadır. Küresel çakalların, iş birlikçilerin, zorbaların bolca olduğu bir âlem olduğunu da unutmamamız gerekir.
Sözlerime son verirken önergemizin kabulünü diler, yüce Meclise tekrar saygılar sunarım. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)