| Konu: | Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 18 |
| Tarih: | 19.11.2020 |
SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Sayın Başkan, değerli üyeler; 83 milyonluk nüfusu olan ve 5 milyon mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye'de büyüme ve istihdamda hızlı toparlanma vadeden AKP hükûmeti, ekonomiyi canlandırmak için kamu bankaları aracılıyla piyasa faizlerinin altında ve uzun vadeli krediler veriyor, istihdam kaybı ve ücretsiz izin uygulaması almış başını gitmiş durumda.
Çiftçi, esnaf, işçi kan ağlıyor. Pandemi döneminde Almanya, Fransa, İngiltere gibi ülkeler vatandaşına "Sen evine git, sağlığını düşün; kiranı, vergini, sigortanı düşünme." derken, bizde ek zamlar, vergiler yetmezmiş gibi vatandaştan IBAN numarasıyla para isteniyor. "Devlet millete bakacakken, millet devlete baksın." isteniyor. Telefonlarımız susmuyor; iş isteyen, faturalarını ödemediği için para isteyen vatandaşların hâli içler acısı.
Denetlenmeyelim, sorgulanmayalım diye ne kadar yasa varsa çıkarıyorsunuz, hukuk tanımıyorsunuz, bunları kimse bilmesin, öğrenmesin istiyorsunuz ama nafile! Tencere kaynamıyor, millet aç, millet yoksul. Seçim bölgem olan Hatay'da da durum farklı değil. Hatay, Türkiye'nin en fazla vergi veren 7'nci ili olmasına rağmen yatırımlarda 56'ncı sırada.
Her seçim öncesi mevcut iktidar tarafından hastane sözleri verilmesine rağmen sağlık yatırımlarında da Hatay'a üvey evlat muamelesi yapılmaktadır. Arsuz, Payas ve Defne'de hâlâ bir hastane yoktur. İki yıldan beri her gün "Yarın." denilerek ihalesi yapılmayan ilçelerimize birer entegre devlet hastanesi yapılarak ölümler engellenmelidir. İskenderun Limanı'nın bölgede önemli bir ekonomik potansiyel hâline gelmiş olması, demir çelik ve enerji üssü konumundaki Hatay'ın Türkiye'nin Doğu Akdeniz'e açılan kapısı olduğu gerçeği göz önündeyken lojistik köy ihtiyacı gün geçtikçe önem kazanmaktadır. Hatay ve Osmaniye'yi kapsayan Lojistik Master Planı Sözleşmesi, 2007 yılında imzalanmış olup aradan geçen on üç yıla rağmen hayata geçirilmemiş, Türkiye, Avrupa'nın gerisinde kalmıştır.
Hatay, uluslararası bir kültür ve medeniyet şehridir ancak buna rağmen maalesef Hatay'a ulaşmak kolay değildir. Otoyollarının eksikliği, hızlı tren projesinde Hatay'ın proje dışında bırakılması, uçak seferlerinin haftada tek sefere düşürülmesi gibi olumsuzluklar görülmüyor.
Yıllarca dünya ticaretine köprü olmuş İskenderun ve çevresi, serbest bölge yapılmamıştır. 700 bin Suriyeliyi misafir eden Hatay, ek nüfusuyla 6'ncı teşvik bölgesine dahi alınabilecekken 15 ilçesinden neden sadece 6 ilçesi teşvik bölgesine alınmıştır? Hatay, Türkiye'nin en fazla vergi veren 7'nci ili olmasına rağmen ek nüfusu görmezden gelinerek neden üvey evlat muamelesi gören bir il olmuştur? Hatay'ın bütçesi yapılırken bile bu durumlar göz ardı edilmektedir.
Değerli üyeler, Hatay'ın da içinde bulunduğu 46 ilimizde narenciye ürünleri çöl sıcaklarından kaynaklı afetten dolayı zarar görmüştür, beklentilere ise cevap verilmemiştir. Ayağını diksen dal verecek verime sahip Amik Ovası gibi bir değere sahip tarım kenti olan Hatay'da çiftçi, tarlasını ekemez hâle gelmiştir. Yüksek elektrik maliyeti, dövize dayalı girdiler, baraj yetersizliği nedenleriyle sulama sorunları, çiftçinin belini bükmektedir. Çiftçi, yasal hakkı olan gayrisafi millî hasıladan yüzde 1'lik payını beklemektedir. Kredi borçlandırması değil, nakit desteği talep etmektedir.
Üretilen ürünlerin işlenmesi, muhafazası ve pazarlanmasına yönelik kurulacak sanayi tesislerine yeterli kalitede ham madde temini amacıyla, tarım ve sanayi entegrasyonunun geliştirilmesi adına, Hatay'da tarıma dayalı bir ihtisas organize sanayi bölgesi kurulmalı, 2021 yatırım programına alınmalıdır. Tarımsal sigortanın kapsamının genişletilmesini isteyen çiftçi, elektrik, su ve mazot desteği beklemektedir. Unutulmamalıdır ki, çiftçi kalkınmadan ülke ekonomisi kalkınamaz. Tarım ve hayvancılıkta ithal politikalarından derhâl vazgeçilmeli, üretime destek verilmelidir. İthal Angus kokusundan İskenderun halkı kurtarılmalıdır. AKP, yerli üreticiyi desteklemek yerine göz göre göre Türk çiftçisini bitirip yabancı sermayeye ülkeyi teslim etmektedir. Bu mudur sizin millîliğiniz sayın üyeler?
Yatırımlar yakın teşvik bölgelerine kaymakta, Hatay'a yeni yatırım gelmemektedir. Kütüphanesi, spor tesisi dahi olmayan ilçeler bulunmaktadır. Elektrikler sürekli kesiliyor, bakım, onarım, yatırım yok, denetim ve yaptırım da yok. Her tarafından medeniyet fışkıran dünya tarihî değerleri, Hatay'da yeryüzüne çıkmak için yatırım beklemektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz.
SUZAN ŞAHİN (Devamla) - Suriye sınırında bulunan Yayladağı ve Cilvegözü Sınır Kapılarının kapatılması, Hatay'ı ve ekonomisini olumsuz etkiliyor. Sınır ticareti durdu, yatırımlar, projeler durdu, reel sektör zorda, esnaf perişan, ihracat hızla azalıyor, bavul ticareti düşüşte, esnaf kepenk kapatıyor. Sadece Hatay'da değil, tüm ülkede ekonomi durdu. Hükûmet sınır kapılarını neden açmamakta ısrar ediyor anlamak mümkün değil. Kapıları derhâl açmalı ve ekonomiyi canlandırmalısınız. Ne hastane talepleri, ne lojistik köy, ne Amanos Tüneli, ne Reyhanlı Barajı, ne narenciye soğuk hava deposu, ne hızlı tren, ne turizm desteği, ne de 5'inci teşvik bölgesi, iki yılda bir arpa boyu yol alınmadı. Hataylıların hiçbir talebi yerine getirilmedi.
Halkın çığlığını yüce Meclise taşıyoruz ancak nafile, bir arpa boyu yol alınmadı. AKP Hükûmeti, vatandaşın çığlığını duymuyor. Ekonomi çökmüş, işsizlik, yoksulluk gittikçe derinleşirken istikrarlı olan tek şey var, o da yolsuzluk ve rant.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SUZAN ŞAHİN (Devamla) - Bitiriyorum Başkanım.
BAŞKAN - Buyurunuz.
SUZAN ŞAHİN (Devamla) - Saraylar uçaklar size, zamlı faturalar millete; makam araçları size, otobüsler, kuyruklar millete; çift dikiş maaş size, mezarda emeklilik millete. Yemeği kim yiyorsa hesabı da o ödeyecek efendiler, yüce milletimiz, bu vurdumduymazlığın hesabını ilk seçimde soracak, AKP'ye en güzel cevabı sandıkta verecektir.
Saygılarımla. (CHP sıralarından alkışlar)